Mart ayında iş bırakacaklar… Eylem sırası eczacılarda!
Aile hekimlerinin iki kez yaptığı iş bırakma eyleminden sonra eczacılar da eylem için gün sayıyor. İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, üç ana grupta özetlediği eczacıların sorunlarıyla ilgili seslenişlerine kimden olumlu ya da olumsuz yanıt dahi gelmediğini söyledi. Bu durumda eylem yapmalarının kaçınılmaz olduğunu belirten Sayılkan, “Şubat sonuna doğru, iş bırakmanın tarihi ve kaç gün süreceği belli olacak." dedi.
Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ – Sağlık sektöründe bitmek bilmeyen sorunlar, eylemleri de beraberinde getiriyor. Aile hekimlerinin iki kez gerçekleştirdiği iş bırakma eyleminin ardından bu kez sağlık sektörünün önemli unsurlarından biri olan eczacılar eyleme hazırlanıyor. Aralık ayında yapılan Eczacılar Odası Başkanları toplantısında gündeme alınan eylem planının, içinde bulunduğumuz Şubat ayının son günlerinde netleşeceği, Mart ayında da yurt genelindeki 30 bin eczacının bir ya da daha fazla günde iş bırakacağı açıklandı. İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, henüz tarihi ve kaç gün süreceği belli olmayan eylemle ilgili Egedesonsöz’e önemli açıklamalarda bulundu.
EYLEM TAKVİMİ OLUŞTURULMUŞTU
Aralık ayında Oda başkanları olarak gerçekleştirdikleri Ankara zirvesinde bir durum değerlendirmesi ve eylem çalıştayı yaptıklarını hatırlatan Başkan Sayılkan, “Eylem takvimi oluşturduk. Afişler hazırlandı, açıklamalar yapıldı, milletvekillerine mektup yazıldı. Eylem takviminin son aşamasına geldik. Şubat ayı sonunda bir karar alacağız ve Mart ayının muhtemelen ilk haftasında, kaç gün olacağını henüz belirlemediğimiz süreyle iş bırakma eylemi gerçekleştireceğiz. Şubat sonunda kesin bir aksiyon alacağız çünkü işler iyi gitmiyor” dedi.
BİZİ DİKKATE ALMIYORLAR, OLUMLU YA DA OLUMSUZ CEVAP BİLE VERMİYORLAR
Eczacıların çözüm bekleyen sorunlarını üç ana maddede dile getiren İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, “Hiç kimse sesimize ses vermiyor. Biz önce kurumlara, sonra şahıslara ve siyasilere durumumuzu anlattık, kamuoyunu bilgilendirmeye çalıştık. Olumlu ya da olumsuz bir yanıt veren, ne istiyorsunuz diyen biri çıkmadı karşımıza” sözleriyle sitemde bulundu ve sorunları şöyle özetledi:
“Üç önemli sorunumuz var. 2004’te uygulamaya konulan, euroya dayalı bir ilaç fiyatlandırma sistemine göre, mesela 2025’te yapılacak artış, euronun 2024’teki artış oranının yüzde 60’ı kadar oluyor. 2024’te geçerli olan zam, yüzde 25’ti. Bir yıl boyunca tek zam yapıldı ve bunun adı ilaç fiyat kararnamesi! Uygulamaya başlandığında kur farkı çok can yakıcı olmadığı için idare edildi fakat bugün aynı şeyi söyleyemeyiz. 2025’te yapılacak zam da yüzde 23,5 olacak. Bu ne demek? Bu, senin işlem hacmindeki artış, enflasyonun çok altında olacak demektir. Bizim işletme giderlerimiz kira, vergiler, personel giderleri, yüzde 80-90 oranında artmışken, ilaçta yüzde 25’lik artış olursa, bunu çok fazla tolere etme şansınız yok. Eczacılar böyle bir yükün altından kalkamaz. Bu fiyatlandırma, Türkiye için artık uygun bir yöntem değildir. Senede üç defa, dört defa belli oranlarda yapılmalı ki, enflasyondaki artış kadar güncelleme olmalı. Bu sistemde ilacın fiyatı arttıkça, karlılığın azaldığı bir durum söz konusudur. Yani her zam, eczacının karlılığının azalması anlamına geliyor. Bu durumda iskonto baremlerimizde bir artış yapılması lazım, bir çeşit güvence istiyoruz. Eczacı, enflasyonun altında o zaman ezilmez.Bu öncelikli sorun çözülmeden bizim yol alma şansımız yok.”
SGK İLE İMZALANMASI GEREKEN ANLAŞMA 4 AYDIR BEKLEMEDE
“İkincisi; Sosyal Güvenlik Kurumu ile biz her yıl bir sözleşme imzalarız. 30 bin eczane, ülkenin dört bir yanında yılda 500 milyon reçete yapıyoruz. Nüfusun altı katı bir rakamdan söz ediyoruz. SGK ile yaptığımız anlaşmada, verilen bunca hizmet karşılığında iskontolarda iyileştirme hakkı elde ediyoruz. 2024 Ekim ayında imzalanması gereken bu anlaşma, Şubat ayının sonuna geldik, 4 aydır imzalanmadı. Burada bizim bir başka mağduriyetimiz var. Bize önerilen rakam, talep ettiğimizin yüzde 50’si bile değil. Hizmetimiz iyileştirilmemiş koşullarda devam ettiği için bu sorun, eczaneler için daha yakıcı oluyor. Üçüncü sorunumuz da, yeterince akademik kadro olmadığı halde özellikle vakıf üniversitelerine yeni eczacılık fakültelerinin açılması… Her yıl piyasaya binlerce eczacı katılıyor. Bu sorun, mesleğimizin geleceğiyle ilgili ciddi bir sorundur. 3-5 yıl sonra binlerce işsiz eczacının mağduriyet yaşayacağını öngörüyoruz. Bazı üniversitelerin fakültelerinin kapatılması, bazılarının kontenjanlarının azaltılması gerekiyor. Bu sorunların acil çözümünü istiyoruz.”
Kaynak: https://www.egedesonsoz.com/mart-ayinda-is-birakacaklar-eylem-sirasi-eczacilarda
Mazeretim Var 
