Ecz. Sanem Mumcu

Ülkece çok yorucu süreçlerden geçiyoruz. Pandeminin etkilerinden kurtulmaya çalışırken art arda gelen deprem ve sel felaketleri hepimizi derinden sarstı. Üzerine hepimizi bekleyen zorlu bir seçim süreci var. Herkesin aklında aynı düşünce, yaralarımızı hızlıca sarmalıyız.. Bu kadar zorlukla boğuşurken belki herkesin içinde hareketlenen çok önemli bir duygu daha var, değişim gerekliliği..

Bu değişme-değiştirme hissinin içimizde hareketlenmesi için bunca acı çekilmeli miydi, tabi ki hayır. Bunca kayıbın ve acının; en azından yenilerinin yaşanmaması adına bize ders vermesini ummak istiyoruz hepimiz, unutmamak ve tekrarını yaşamamak istiyoruz. Çoğumuzun ‘aman benim elimde mi sanki değiştirmek’ dediği birçok şey belki bizim elimizde, sadece o özgüveni ve motivasyonu tekrar hissedip harekete geçmek gerek. Birçok alanda bu değişimi aldığımız derslerle hayata geçirmek artık kaçınılmaz oldu. Bu böyle kalsın, aman ağzımızın tadı bozulmasın devri tarih olmalı artık. Hepimiz kendi uzmanlık alanlarımızda neler yapabiliriz, neleri değiştirebiliriz üzerine odaklanırsak bu değişim dalga dalga bizi daha iyiye taşıyacaktır mutlaka. Biz eczacıların uzmanlık alanı ilaç ve halk sağlığı, keşke şehir yapılaşması, barınma ve gıda ihtiyacı konularında da fiilen yapabileceklerimiz olsa. O alanlarda profesyonel faaliyet gösterenlerin de aynı hissiyatla bu değişim için çabaladığına eminim. Bizler pandemide de olduğu gibi yine ilaca erişim ve toplum sağlığı için önceliğimiz deprem bölgeleri olmak üzere yaraları sarmak için çabalıyoruz. Yıkımın ve ihtiyacın en çok olduğu bölgeler başta olmak üzere ilaç hizmetinin aksamaması için elimizden geleni yapıyoruz. Asıl önemli görevlerimizden biri de oradaki eczacılarımızı hızlıca ayağa kaldırıp sistemin yeniden aksamadan çalışmasını sağlamak. Maalesef mevcut sistem şu an oradaki meslektaşlarımız için işleri pek kolaylaştırmıyor. O yüzden bahsettiğimiz değişim eczacılık mesleği ile ilgili regülasyonlar içinde şart. Gerekli düzenlemelerin çok hızlı kanunlaşıp hayata geçmesi gerek. Bu vesileyle genel bir değişim ve iyileştirme olması artık kaçınılmaz oldu. Bunca olumsuz durumun etkilediği herkese karşı sorumluluklarımız var. Herkes kendi yapabileceklerine dair elini taşın altına sokmalı ve sonuna kadar takipçisi olmalı.

Eczacılar olarak sağlık zinciri içinde dönem dönem kendimizi düzenin bir parçası hissedemediğimiz ve arafta kaldığımıza dair çok yazı yazdım. Yerini buldu mu onu bilemiyorum. Belki de artık yerini bulmasını ummaktan fazlasını yapmak gerek. Acı da olsa yaşadıklarımız hepimiz için dönüm noktası olmalı. Münferit çabalar dalga dalga büyümeli ve herkesi kapsayan bu değişim rüzgarı hepimizi içine almalı. Sadece temenni etmenin yeterli olmadığı, aksiyon almanın şart olduğu büyük puntolarla kafalara kazınmalı. Herkes ta içinde kendi yapabileceklerine dair sorumluluğu hissetmeli. Bunca acının azda olsa soğuması için bütün bunlar olmalı. Mesleki olarak kendi tarafımıza düşen kısmını yapacağımıza dair söz verirken hepimizin mutlaka bir kez daha düşünmesini istiyorum. Hepimize geçmiş olsun ama geçerken değişmesi gerekenler de değişsin artık. Sevgiyle kalın...



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat