"Zor bir nakış gibi işledik bu gazeteyi..

Ve hala öyle

Zor bir nakış gibi işliyoruz

Emek ve heyecan dolu kanaviçeye.."

 

Yaklaşık üç haftadır yeni tasarım ve görüntümüz ile yayındayız. Yenilenmek, statükonun kolaycılığı ve alışılmışlığından sıyrılmak gerçekten zor. Bu kararı vermek, buna cüret etmek, denemek ve sonucuna rıza göstermek... Hayatın her alanında yaşadığımız gerçekler ve tercihler meselesi.

"Çok beğendik, çok kolay alıştık" diyenler çoğunlukta. "Beğendik ama henüz alışamadık" diyenler var. Ve az sayıda "beğenmedim" diyen okurumuz... Düşünsenize; her gün -hatta her sabah- mutlaka bakan ve gün içinde de 5-10  defa açıp okuduğumuz bir gazete, gereksinimlerden dolayı cesaretle tasarım değiştiriyor. Çok doğal bir süreç... Çalışmalar hala devam ediyor.

2006 yılı Mart ayında önce hayal ile başlayıp, sonra cesaretle kararlaştırılan ve iğne oyası gibi işlediğimiz, her zaman vicdanların sesi olan gazetemiz hakkettiği ilgi ile kocaman bir yapı oldu. İhtiyaçlara göre ve teknolojinin sunduklarını harmanlayarak aralıklarla hep yenilendi, güncellendi. Dünya ve mesleğimiz için düşündüklerimize, yetmedi düşlerimize ayna oldu.

Bir önceki yazımda dediğim gibi; "şimdi ve gelecek için varız. Birileri merak ettiğinde; "Türkiye’de eczacılar/eczacılık neler yaşamış?" sorusunun yanıtını, resmi ve resmi olmayan her şeyi ile bizim arşivlerimizden bulabilmesi için varız. Bu nedenle sorumluluğumuzun, işimizin ciddiyetinin çok farkındayız."

30 Agustos Zafer Bayramı günü Resmi Gazete harıl harıl çalışıyordu. Yeni SUT yayımlandı.

Her SUT değişikliğinde aklımızdan geçen "maksat iktisat mı olmalı sadece?" sorusunun ardından, yeni SUT’u inceledik. Oldukça önemli değişiklikler var. Bunları Eczacının Sesi ekibi "Kamu ve Kurum" köşemizde derledi. (http://www.eczacininsesi.com/index.php?yon=kamu_kurum&id=181)  Bu seferki SUT daha iyi olmuş. Daha mantıklı, bilimsel ve yorum farklılıklarını azaltmaya dönük. Emeği geçenlerin eline sağlık.

SUT, bir yıl içinde kaç defa değiştirilebilir, kaç kez yayınlanabilir? Yalnızca bir mi? Üç mü? Yirmibeş kez mi? Belirsiz!

Bu işin bir takvimi olmalı. Tek taraflı olmayan, hizmet veren ve uygulayanı aynı anda gözetebilen ve özellikle ecz-hasta, dr-hasta ilişkilerini zedelemeyen bir takvime bağlanmalı. Bu kadar değişen SUT... Haksızlık... Ve insanı en çok zedeleyen duygu adaletsizlik duygusudur. Bizlerde "maksat iktisat mı olacak yine" duygusunu uyandırmayan, bilimsel verilerin ışığında ve gerekliliğinde, mesela üç yılda bir revize edilen Sağlıkta Uygulama Tebliği olmalı.

Burada TEB-Kurum arası sözleşmelere de bir köprü kuralım. "Sis Çanı" köşesi yazarımız SGK Başmüfettişi Fevzi Çakmak’ın dediği gibi "Sözleşme Yenileyememe Dönemindeyiz" yine. (Sayın Fevzi Çakmak’ın yazısının tamamını okuyabilmek için linke tıklayınız. http://www.eczacininsesi.com/index.php?yon=siscani&id=69)

Nisan’dan beri sürekli uzatmalardayız. Bu ay tamamlanır mı, kısmet... Bu duruma da daha mantıklı ve kalıcı bir çözüm üretme zamanı gelmiş hatta geçmiştir bile.

"İkinci Eczacı" dönemi başladı. Bu da geçtiğimiz günlerde yayınladığımız önemli bir haber başlığıydı. TİTCK yönetmelik gereği "ikinci eczacılığın uygulaması hakkında" genelgeyi yayınladı. TEB ikinci eczacı çalıştırması gereken eczanelerin listesini açıklamıştı zaten. Oldukça eleştiri aldı. Kaldı ki henüz sisteme ciro girişi yapmayan eczaneler vardı. Uygulamayı önümüzdeki günlerde hep birlikte göreceğiz.

Ankara Eczacı Odası’nın kazandığı dava oldukça önemli.. "Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü Uygulamasına Red!" geldi. Kayıt olunmadığı taktirde uygulanan idari para cezası ve bu kurum tarafından denetlenme iptal edildi. (Haberin detaylarına linkten ulaşabilirsiniz. http://www.eczacininsesi.com/?yon=haber&id=7096) Ankara Eczacı Odası’ndan emeği geçenlere teşekkür ederiz.

Bugün 01 Eylül 2014. Dünya Barış Gününüz kutlu olsun.

Sevgiyle kalın.

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat