İfade Özgürlüğü Üzerine Bir Çift Söz
Ecz.Zekeriya KIZIL
Forumumuza yeni bir arkadaşımız katıldı: Erdal Erciyes. Ben tanışmıyorum, dilerim tanışırız.
Sınıf arkadaşım ve dostum Yahya Kemal Kaya; “Olağanüstü duyarlılığınla, duygusal olduğun denli gerçekçiliğinle, şiir ve denemelerinle forumumuza renk katacağına olan güvenimle, yine yeniden hoşgeldin diyorum.” demiş. Yahya’nın referansı bizim için önemlidir. Biz de “Hoşgeldin.” diyoruz. Yahya, Türkçe konusunda oldukça özenlidir. Acaba bir dil sürçmesi ile mi “duygusal” sözcüğünü kullanmış? Yoksa, “duygulu” mu demek istemiş?
Türkçe sözlükte “Duygusal” sözcüğünün karşılığı şöyle; Duygulara dayanan, hissi.
“Duygusal düşünme” ise; “Bilgiye dayalı düşünmenin karşısında, duygusal yaşamdan çıkan ve onunla belirlenen düşünme.” olarak tanımlanmış.
Erdal arkadaşımız, “İfade özgürlüğü var mı, yok mu?” başlıklı ilk yazısında “Kişi, ifade özgürlüğünü nasıl kullanacağını ve savunacağını bilememekte.” diyor ve aşağıda devamla: “Dilerdim ki; başı açık öğrenciler, başı kapalı öğrencilerin elini tutsun ve engellere karşı ‘Biz başı örtülü arkadaşlarımızı almadığınız müddetçe okulumuza girmeyeceğiz.’ diye destek versin.” diyor.
12 Eylül’ün o karanlık günlerinde üniversitede görevliydik. 12 Eylül yönetimlerinin ve YÖK’ün “başı örtülüleri ve türbanlıları almayınız!” şeklindeki yazılı direktiflerine karşın, başı örtülü ve türbanlı hiçbir hanım öğrencimizi anfi ve laboratuvar kapısından geri çevirmedik. Bunu inanç ve ifade özgürlüğü çerçevesi içerisinde değerlendirmiştik. Olay bugünkü gibi Vahhabi-Amerikan ortaklığı desteğinde, ülkeyi bir Ortadoğu Toplumu’na çevirme projesi değildi henüz.
Bir yazar-düşünür soruyor; “ ‘Kadının bireysel özgürlüğüdür.’ diye kapanan (kapatılan) kadınlarımızın kaçının aile ve çevre baskısını aşarak örtüsünü çıkarabilme özgürlüğü vardır?” Gelin bu soruya birlikte yanıt arayalım. Eğer her iki yönde de bir özgürlüğü avuçlarında tutabiliyorsa, seçimi hangi yönde olursa olsun saygıdeğerdir. Yoksa değil.
“İfade özgürlüğünün nasıl kullanılacağı ve nasıl savunulacağı” konusunda kimseye ders verme niyetimiz yok. Duygulu olmakla duygusallığı karıştırmayalım, aklın önüne başka bir şey koymayalım derim.
Cumhuriyet ve kazanımları konusunda biraz daha duygu, biraz daha duyarlılık lütfen...
Ve daha az duygusallık...
Hoşgeldin sevgili kardeşim Erdal Erciyes