“Hiç kuşkum yok ki, bilim ve barış, cehalet ve savaşı yok edecektir. Ulusların yıkmak, yok etmek için değil, yaşamı yüceltmek için birleşeceğine, geleceğimizi bu yolda, uğraş verenlere borçlu olacağımıza inanıyorum.” Louis Pasteur 

İnsanlık, tarih boyunca salgınlar ve bulaşıcı hastalıklar ile savaşmış ve aşıların bulunması birçok bulaşıcı hastalığı kontrol altına almıştır. Aşıların henüz bulunmadığı dönemlerde; veba salgınları 1347-1351’de Avrupa, Ortadoğu, Hindistan ve Çin’de yaklaşık 75 milyon kişinin, 1577’de tifüs salgını Amerika’da 2 milyon, Avrupa’da 1800’lerde yaklaşık 3 milyon kişinin, çiçek hastalığı 18.yy’da Avrupa’da yaklaşık 60 milyon kişi, 19.yy’da kolera hastalığından binlerce kişi, 1918-1920 yılları arasında İspanyol nezlesi olarak tarihe geçen gripten yaklaşık 50 milyondan fazla kişi, 1957 yılında başlayan Asya gribinde ise yaklaşık 70 bin kişi hayatını kaybetmiştir. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, insan sağlığını iyileştiren ve insan ömrünü uzatan iki uygulamadan biri aşıların bulunması, diğeri de suyun sterilazasyonudur.

*Aşının Tarihi

Aşılama, insan ve hayvanlarda hastalık yapan virüs ve bakterilerin ya da antijenik parçalarının, toksinlerinin zayıflatılmış bir şekilde vücuda verilerek, vücutta bu hastalıklara karşı bağışıklığın oluşturulmasıdır. İlk aşılama/varilasyon işlemi 18.yy’da Avrupa’da kullanılmadan önce Afrika, Hindistan, Çin ve Osmanlı’da uygulanmıştır.1 Osmanlı Döneminde varilasyon işlemi, çiçek hastalığına yakalananların yaralarından alınan parçalar kurutulduktan sonra, sağlıklı kişilerin derileri çizilerek ceviz kabuğundaki parçalar derinin üzerine sürülüp yara ceviz kabuğuyla kapatılarak yapılırdı. 1721 yılında İstanbul’a gelen İngiltere Büyükelçisinin eşi Lady Montagu, varilasyon yönteminden çok etkilendiğini mektuplarında yazmıştır. Sonrasında Lady Montague, çiçek hastalığının zararlarını engellemek için büyük bir karar vermiş ve elçilik cerrahı Charles Maitland’e 5 yaşındaki oğlunu aşılama emrini vermiştir.1 1700’lerin sonunda Edward Jenner tarafından, çiçek hastalığına yakalanan ineklerin yaralarındaki irin kullanılarak bilinen ilk aşı olan çiçek aşısı İngiltere’de 1796 tarihinde keşfedilmiştir. Cowpox yöntemi olarak da bilinen aşılama, cow kelimesinin Latince karşılığı "vacca" ve cowpoxun karşılığı "vaccinia" kelimelerinden hareketle Jenner tarafından "vaccination" yani aşılama olarak adlandırılmıştır.1 Sonraki yıllarda, Pasteur fermantasyonu keşfetmiş ve hastalıkların da mikrobik bir temele dayandığı kuramını ortaya koymuştur. Pasteur, birçok hastalık nedenini mikrobik olarak tanımlamış ve 1884’te ilk kuduz aşısını geliştirmiştir. Avrupa’da bu gelişmeler olurken; Osmanlı Devleti’nde uygulanan çiçek aşısıyla birlikte Kurtuluş Savaşı yıllarında tifüs aşısı geliştirilmiştir. "Dr. Reşat Rıza ve Dr. Tevfik Salim, tifüslü hasta kanını alıp bir saat süreyle 60 derecede ısıtarak elde ettikleri aşıyı şişelere doldururlar. Bu sıvıdan beş santimetreküp deri altına şırınga ederler. İnsan kanından Tifüs aşısı ilk kez 1915 yılında üretilmiştir.  Daha sonra Hamdi Hoca bir kısım ısıtılan hasta kanı ile iki kısım nekahatteki kişinin serumunu karıştırmış ve enjeksiyon sayısını üçe çıkarmıştır. Hamdi Metodu adıyla anılan bu yöntem, o zaman Alman hekimler tarafından örnek alınarak uygulanmıştır." 2 Osmanlı Döneminde ilk kez 1885 yılında çiçek aşısı için kanun çıkarılmasının ardından aşı laboratuvarları kurulmuştur. Aşının dünyadaki ilk keşfinden sadece üç yıl sonra kuduz aşısı, bir yıl sonra difteri serumu bu topraklarda üretilmiştir. Cumhuriyet’in kurulmasından sonra aşı üretimi, 1928 yılında kurulan Hıfzısıhha Enstitüsü’nde tek çatı altında toplanmıştır. 1940’lı yıllara kadar tifo, tifüs, difteri, BCG, kolera, boğmaca, tetanoz, kuduz aşıları, 1968’de kurulan serum çiftliğinde de tetanoz, difteri, kuduz, şarbon akrep serumları da üretilmiştir. Ülkemizde hastalıkların yok olması ile 1971’de tifüs, 1980’de çiçek aşısı üretimi sonlandırılmıştır. Ülkemizde aşı üretimi 1996’da DBT ve kuduz aşısı, 1997’de BCG aşı üretiminin kesilmesi ile sona ermiştir.3 1796 yılında çiçek aşısı ile başlayan aşılama çalışmaları, aşıların potens ve stabilite kontrollerini de iyileştiren biyoteknolojik çalışmalarla daha kolay ve daha güvenilir bir şekilde daha fazla kişiye ulaşabilmektedir.

 Resim 1: Telkihhane (Çiçek Aşısı Üretim Merkezi)3

 

Kaynakça

1.      Stefan Riedel. Edward Jenner and the history of smallpox and vaccination. Baylor University Medical Center Proceedings. 2005 Jan, 18(1): 21–25.

2.      Dünya’da Aşı Gelişimindeki Kilometre Taşları. Erişim 30 Kasım,2019

http://www.ttb.org.tr/eweb/asi_brosur/tarih.htm

3.      https://asi.saglik.gov.tr/genel-bilgiler/33-a%C5%9F%C4%B1n%C4%B1n-tarih%C3%A7esi.html

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat