Kanser Dünya'da olduğu gibi ülkemizde de önemli sağlık problemleri ve ölüm nedenlerinden biridir. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2016 verilerine göre, Türkiye'de ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer alır. TÜİK 2017 verilerine göre ise her 5 ölümden 1'inin nedeni kanserdir. Gelecek 20 yılda ise yeni vaka sayısının %70 artması beklenmektedir. Risk faktörlerinden kaçınma ve mevcut kanıta dayalı önleme yöntemlerini uygulama ile kanserden korunma başarılabilir.
Türkiye'de görülen kanser tipleri arasında akciğer kanseri ilk sırada yer almaktadır. Tabi ki bu tipler kadın ve erkeklere göre değişiklik göstermektedir. Erkeklerde görülen en sık 5 kanser tipi; akciğer, prostat, kolorektal, mesane ve mide kanserleridir. Kadınlarda ise; meme, tiroid, kolorektal, uterus ve akciğer kanserleridir. Çocukluk çağında (0-14 yaş) görülen en sık türler ise; lösemi, merkezi sinir sistemi tümörleri ve lenfomadır. Kanserin çeşitli epidemiyolojik özellikleri vardır. Bunlar coğrafi dağılım, cinsiyet, yaş, sosyoekonomik durum ve mesleki özelliklerdir. Genel olarak kanser riski yaş ile birlikte artmaktadır. Sosyoekonomik düzey (SED) üzerine yapılan çalışmalarda, SED düşük bireylerde kanserin temel riskleri daha fazla görülmüş ve bu bireylerin sağlık hizmetlerine daha az ulaşabildiği tespit edilmiştir. Diğer bir etken olan mesleki özelliklerin etkisi ise ilk olarak 1775 yılında Percivall Pott tarafından, baca temizleyiciliği ve skrotum (testis) kanseri ilişkisi ile ortaya konmuştur. Kimyasal maddeler ile çalışan, aşırı UV ışınına maruz kalan, endüstriyel ve sağlık çalışanları da risk altındadır. Kanser üzerinde genetik faktörlerin etkisi %5-10 iken, çevresel faktörlerin etkisi %90-95'dir. Çevresel faktörlerin içerisinde ise en önemli yere sigara kullanımı ve beslenme sahiptir. Sigara kullanımı tek başına en önemli kanser nedenidir. Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye'de kansere bağlı ölüm nedenlerinin 1/3'ü beden kitle indeksinin artmasına, meyve ve sebze tüketiminin azalmasına, fiziksel aktivitenin azalmasına, tütün ve sigara kullanımına bağlıdır.
Türkiye'de yapılan beslenme yanlışları ile risk artmaktadır. Rafine olmuş besinlerin tüketiminin giderek artması, dengesiz besin tüketimi, aşırı karbonhidrat ve yağ tüketiminin olması, küflü besin tüketimi ile aflatoksinin artması, işlenmiş besinlerin daha sık tüketilmesi, yanlış saklama ve pişirme yöntemlerinin uygulanması, gıda seçiminde bilinçli olunmaması yapılan yanlışlardır. Az yağlı, az karbonhidratlı, bol posalı bir beslenme modeli ile başlamak bile çok önemli bir koruyuculuk sağlayacaktır. Yeterli dengeli beslenme ve dengeli fiziksel aktivite planları kişileri kansere karşı koruyacaktır.
Sağlıkla kalmanız dileğiyle..
Diyetisyen Nurselen Yıldız
Kaynakça
1.TÜİK.Ölüm Nedeni İstatistikleri, 2015. http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=21526
2. World Cancer Report 2014. Ed: Stewart BW, Wild CP. Published by the International Agency for Research on Cancer, Lyon, France 2014.
3.https://hsgm.saglik.gov.tr/depo/birimler/kanserdb/istatistik/Turkiye_Kanser_Istatistikleri_2015.pdf
4.http://www.turkiyeklinikleri.com/article/tr-dunyada-ve-turkiyede-kanser-epidemiyolojisi 79706.html