Serbest Piyasada Tedavi Uygulamaları

Prof. Dr. COŞKUN ÖZDEMİR

Herbalist Kemal, Hatayda bitkilerden oluşan paketi 2 bin 500 TL pazarlıyor. Çok da müşterisi var. Bu paket hemen her derde deva. Adanada Ömer Coşar daha mütevazı. Onun paketi 650 TL. O da çok defa hastayı tanımaya gerek görmeden şifalı otlar paketini sunuyor. Herbalistlerin sayısı hızla artıyor, her hastalığa iyi gelen paketler pazarlıyorlar. Bu pazarlamayı büyük bir özgürlük içinde yapıyorlar. 4 bin TL mal olan magnetik yatak da ölü hücreleri canlandırarak şifa dağıtmaya devam ediyor. Floryada bir tıp merkezi bu yatak pazarlamasını yıllardır sürdürüyor. Başka şubeleri de olduğunu öğreniyoruz. Onlar da bu işi özgürlük içinde yapıyorlar. Bitkilerle yapılan tedavi aldatmalarından yakında yayımlanan yazımda söz ettim.

Akupunkturu genetik (kalıtımsal) bir hastalık için çare diye sunanlar da az değil. Genetik kaynaklı kas hastalarına iyileştirme vaadi ile akupunktur. Ödenen milyarlarca lira. Bunların ispatlanmış hiçbir bilimsel temeli olmadığını söylemeye bilmem lüzum var mı? Son zamanlarda bir de ozon tedavilerinden haberdar oldum. Kan alıp onu ozonluyorlar, böylece oksijen yetersizliğini gideriyorlar. Birkaç kez yinelediğim kök hücre tedavilerini de bu fırsatı kullanarak anımsatmak isterim. İstanbuldaki bazı özel hastaneler bu uygulamayı sessizce ve derinden gerçekleştiriyorlar. Son yıllarda çok marifetli aletler çıktı ortaya. Bunlardan biri de özel bir hastanede kullanılıyor. Çok iyi bilinen EEG incelemelerinin bir uzantısı, renklendirilmiş şekli diyebiliriz. Yapılan inceleme brain mapping (beyin haritalaması) adını alıyor. Bu aletle beyinde check-up yapılıyor. Farmako EEG temeline dayandığı bildiriliyor. Çok etkileyici değil mi? Peki, bu çok yakışıklı, çok marifetli alet ne işe yarıyor. İddialar arasında ilaç tedavilerinin kontrolü, bu tedavinin etkinliğini saptamak var. Bununla örneğin fronto temporal demans tanısı konuyor. İnanalım mı? Alzheimer hastaları inceleniyor, aldıkları ilacın yararı kontrol ediliyor. Bu inceleme birkaç ayda bir yineleniyor. Bunlar için doğaldır ki büyük paralar ödeniyor. Doğrulukları, bilimselliği, ispatlanmış mı bu yapılanların?

DENETİM YETERSİZ

Türkiye denetim mekanizmalarının çok ama çok yetersiz olduğu bir memlekettir. Daha burada sayamadığım neler var. Bir zamanlar alın teri ile hak ederek kazanmak, helal para diye bir şey vardı değil mi bu memlekette. Kim neyin karşılığında, topluma hangi katkısı ile ne kazanıyor diye soran, bugünün liberallerine dönüşen sosyalistler vardı. Şimdi sen bu serveti nasıl, nereden, neyin karşılığında elde ettin diye sormak yok. Helal olsun bu soygun düzeninin kurucularına. Ülkeyi bir yolsuzluklar memleketi haline getirenlere. Ne Sağlık Bakanlığı ne Sağlık Müdürlükleri ne de Tabip Odaları denetleyebiliyor bu yapılanları. Benim halkım da kolaylıkla kaptırıyor kendini bu uygulamalara. Şunu da ilave etmek çok yerinde olur. İyi eğitim görmüş olanların da benzer çarelere başvurmaları ülkemizde hiç de ender değildir.

coskunoz@superonline.com

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat