Diyetisyen Nurselen YILDIZ

 

"Besinler ilacınız, ilacınız besininiz olsun."

Hipokrat

 

İnsan var olduğu sürece, beslenmenin yok sayılması gibi bir durum söz konusu dahi olamaz. İnsanoğlunda beslenme öyle bir sistemdir ki her durumdan etkilenir. Hastalık, stres, mutluluk, hüzün...

Çağımızın hastalığı olan kanser ve diğer onkoloji hastalarının beslenmesinin güçlüğü, şüphesiz ki en büyük sorunlar arasında yer almaktadır. Ailelerinin çabası, hastanın yemek isteyip de yiyememesi...

Hastalar tedaviye başlamadan önce beslenme ile ilgili bir sorun yaşamazlar fakat kemoterapi ve radyoterapinin alındığı dönemlerde çoğu hastalarda gözlemlenen; tedavinin de yan etkisi olarak, istemsiz kilo kaybı ve iştahsızlık en büyük sorunlardandır. Bu dönemde özellikle enerji ve protein ihtiyacı artmaktadır. Unutulmamalıdır ki, her hastanın beslenmesinde enerji ihtiyacı bireysel olarak ve tedavi türüne göre değişiklik göstermektedir. Hastanın tedaviye olumlu tepkiler verebilmesi için vücudunun besinler yardımı ile güçlendirilmesi gerekir.

Herhangi bir kanser tedavisinde belirli bir beslenme kuralı veya iyileştirici etkisi olan mucizevi bir besin yoktur. Hasta yakınlarının bir umutla her gelişinde "Hastamıza ne yedirirsek iyileşir?" demesinin yanıtı aslında çok basittir. Hastanın, her besin grubundan besini muhakkak ki tüketmesi gerekir. Bu dönemde, hastanın daha önce denemediği ve içeriği bilinmeyen karışımlar asla tüketilmemelidir. Maalesef ki, bu konularda umut tacirliği yapan insanlar varlar ve yasal boşluklar sebebi ile hep var olacaklar.

Peki bu hastalar beslenme konusunda nelere dikkat etmeli?

  • Temel besin grupları her öğünde tüketilmelidir. (Et ve kuru baklagiller, süt ve süt ürünleri, tahıllar, sebze ve meyveler)
  • Protein kaynağı olarak daha çok; beyaz et, peynir ve kuru baklagiller tercih edilmelidir.
  • İştah azlığı nedeni ile öğünlere protein ve enerji içeriği yüksek olan besinlerle başlanmalıdır.
  • Kanser hastalarının iştahsızlıkları olmasına rağmen sabah besin tüketimi diğer öğünlere göre daha fazladır. Bu nedenle, hastaların sabah kahvaltısını yapmaya özen göstermesi gerekmektedir.
  • Tedavi döneminde aşırı tuzlu, yağlı ve şekerli gıdalardan uzak durulmalıdır.
  • Kemoterapi alındığı günlerde su tüketiminin 2 – 2.5 lt olmasına özen gösterilmelidir.
  • Gıdalar hazırlanırken pişirme yöntemi olarak haşlama, buğulama veya ızgara tercih edilmelidir.
  • Kokulardan etkilenen hastalar için, ortam havalandırılmalı ve yemeğin hazırlandığı ortamda öğün tüketilmemelidir.

Bu dönemde hastaların psikolojisi de muhakkak göz önünde bulundurulmalıdır. Zorlayıcı bir şekilde hastaya yaklaşılmamalıdır. Gıda alımı, az az ve sık sık olacak şekilde yapılmalıdır.

Ve ağırlık kontrolü bu hastalarda diğer bir önemli konudur. Hastayı her hafta mutlaka tartmak gerekmektedir. Ağırlığında bir azalma gerçekleşmiş ise doktor ve diyetisyenine mutlaka bildirilmelidir.

Sağlıkla kalmanız dileğiyle...

 

Diyetisyen Nurselen YILDIZ

dytnurselenyildiz@gmail.com



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat