ECZACILIK TARİHİ

BAŞLANGIÇTAN ORTA ÇAĞA KADAR...(I)

Prof. Dr. Bedi N. Şehsuvaroğlu



Eczacılık tebabetin (tıbbın, hekimliğin)önemli dallarından biridir. Bilhassa hekimin yüzünü
güldüren bir branştır.

Tarihin akışı boyunca uzun asırlar tebabet (hekimlik)ve eczacılığın aynı şahısta
birleştiğini görüyoruz. Şurası muhakkak ki acı duyan ilk insan evvela derdi
üzerine eğilmekle bir hekim ve sonra da onun devasını aramakla da bir eczacı
gibi hareket etmiştir. Yani eczacılık tarihi de en az tebabet tarihi kadar
eskidir. Ancak şurasına da değinmek gereklidir ki çevresindeki şeylerden
mesala otlardan, şifa aramak başka, bu otları karıştırarak hasta ve
keyifsizlerin emrine hazır tutmak gene başkadır.

Filhakika (gerçekten) bu günkü anladığımız manada eczacılık ancak tarihi devirlerden çok
sonra gelişmiştir. Mesela İskenderiye'de daha İsa'nın doğumunda 3 asır önce
bazı kökçülerin bu günkü eczaneler gibi çalıştığını, Roma'da M.S.VI. asırda
tıpkı günümüzde olduğu gibi hekimin yazdığı reçeteleri yapan ve pigmentarius
denen eczacıların bulunduğunu biliyoruz.

Bu sebeble biz eczacılık tarihi derken yalnız bu son asırların tarihini
verirsek eczacılığın önemini küçültmüş oluruz. Onun içindir ki eczacılık
tarihine girenler umumiyetle tıp tarihi ile söze başlarlar.

Ancak bugün eczacılık tarihinden söz açarken bazı terimler üzerinde de
durmak yerinde olur:

Tıp Müfredatı - Materia Medica - Matiére Médicale:

Tababette kullanılan drogların isimlerini, nereden çıktıklarını, fizik
özelliklerini, kimyasal yapılarını, onlardan yapılan ilaçları ve nihayet bu
drogların dozlarını bildiren ilimdir.

Eczacılık - Pharmacy - Pharmacie :

Mes'ul (sorumlu) şahıslar tarafından hazırlanması istenen ilaçların hangilerinin hazır
olduklarını ve hangilerinin de ne şekilde hazırlanacağını ve hastalara
vermek için ne şekle konacağını gösteren ilimdir.

Farmakoloji - Pharmacology - Pharmacodynamie :

Drogların canlı varlıklar üzerindeki fizyolojik etkilerini gösteren ilimdir.

Tatbiki Tedavi - Therapeutics - Therapeutique Appliquée :

İlaç, diyet, hava değişimi, şifalı sular, beslenme ve saire gibi her türlü
imkanlardan faydalanarak hastaların tedavisi ilmidir.

Kodeks - Codex - Formulaire - Pharmacopoeia - Pharmacopée :

Uzun asırlardanberi insanlar tarafından tecrübe edilen (denenen) bunca drogun faydalı
olanlarını bildiren ve bunların kullanılışları hakkında bilgi veren bu
eserler zaman zaman tıp otoriterileri veya hükümaetler tarafından
neşredilmiştir ki eski Yunanlılar bu gibi eserlere risalecik manasına
Graphidion derlerdi. Süryaniceye Graphazin şeklinde geçen bu kelime Arapça
da Akrabazin veya Krabazin, eski Türkçe'de de Akrabadin veya Krabadin
şeklini almıştır.

Görülüyor ki böyle bir tariften sonra eczacılık tarihçesi üzerinde durmak
daha doğrudur. Filhakika Materia Medica, eczacılık ve tedavi gibi eczacılık
şubelerinin erken gelişmesine mukabil farmakodinami gibi bazı şubeleri çok
sonra gelişmiştir. Nasıl ki bu alandaki ilk tecrübeleri X ve XL asırlarda
mesela Razi ve İbni Sina'nın civanın XV. asırda Amasyalı Hekim Şerafeddin
Sabuncuoğlu'nun antidotaryumların tesirlerini hayvanlar ve insanlar üzerinde
incelemelerile görüyoruz.

Evvelce de işaret ettiğimiz gibi tebabet ve eczacılığın tarihi en az
insanlık kadar eskidir. Hatta hayvanlar içgüdülerile insanlara bu sahada
hocalık ettiklerine göre insandandan da eskidir. Malumdur ki hazımsızlık
çeken köpek içgüdüsü ile Ayrık Otu-Chiendent, aynı şekilde kabızlık çeken
keçi çöpleme Otu-Beyaz Elebor-Héllabore Blanche yer. Bu sebepledir ki Eski
Pline-Pline-d'ancien icabında kızlarına Beyaz Elebor yedirirdi.

Hatta lavman, kan alma ve katarakt ameliyatını da hayvanlardan öğrendiğimiz
söylenir. Filhakika obur leylek yediği balıklarla midesi dolup nefes alamaz
hale gelince ağzına su alarak kendine lavman yaparmış. Bunu gören eski Mısır
ve Yunan rahip-hekimlerinin de öküz mesanesine bir kanül takarak hastalarına
lavman yaptığı söylenir. Hatta Afrika'da yakın zamanlara kadar ağzına aldığı
su ile yavrusuna lavman yapan zenciler çoktur. Bunun gibi kan basıncı artıp
sıkıntıya düşen su aygırı sırtını keskin kayalara sürterek kan aldığı gibi,
gözüne perde inen keçi de gözünü dikenlere takarak katarakt ameliyatı yapar.
Hayvansal içgüdülerin bu yoldaki rehberlikleri her ne kadar bazen acı
neticeler vermişse de umumiyetle Amprizm-Emprisme yolunu açarak eczacılığın
gelişmesine hizmet ettiği de bir gerçektir. (DEVAM EDECEK)
Yayına Hazırlayan: Ecz.Betül ZEYBEK-Ecz. Mustafa Nuri ŞENER



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat