ATEŞ BACAMIZDA, COVID-19 BAŞIMIZDA

Eczacı olarak sağlık ordusunun en yoğun cephelerinden birindeyiz.
Korkuyoruz, öfkeleniyoruz, ölüyoruz da…
Korkunun ecele faydası yok; öfke süreci karmaşıklaştırıyor.
Ölümü önlemek zor; dünya kurulalı gündemden düşmeyen, kabullenilmiş, anı belirsiz süreç.
Korku ve öfkeyi nasıl yeneceğimizi hocalar biliyor ve sık sık anlatıyor.


XXX
Sevgili hocamız İsmail ÜSTEL, eczacı odalarına ve TEB’e “Yitirdiğimiz meslektaşlarımıza, tükenmekte olan ruhsal enerjimize, kaybettiğimiz zamana yazık oluyor” sesimize ses verin diye seslendi.  
Vefatların kaynak (kök) sorun analizini yaptık mı, virüsün bulaşma yöntemlerinde, koruma önlemlerinde açık kalan boşluklar, eksik olan süreçler mi bulunmaktadır, verilerin istatiksel analizi, ortaya nasıl bir tablo çıkarmaktadır?” diye sordu.


XXX
Acılıyız, bıkkınız, ölüm sürecinin hızlandığı günlerdeyiz.
Çaresizlik çoğalıyor, öfkemiz kabarıyor, zamanımız daralıyor…
Koskoca (Türk Eczacıları Birliği) TEB’den ve 54 Eczacı Odasından beklentilerin sayılıp sıralanması bir çare olamıyor.
Biricik TEB bir şey yapmamalı bence.
Allah korusun, başarısız olunursa tavanımız tepemize yıkılır.
Odalarımız bir şeyler yapmalı.
Varlığımızı, canlılığımızı, diriliğimizi, gücümüzü odalar kanalında, tabanında göstermeliyiz.
Ölüyoruz… Yeniliyoruz… Yıkılıyoruz…
Acıları paylaşmakla, rahmet dilemekle yetinmeyelim; risk alalım, riskli oynayalım.
Her oda kendine bilim, işletmecilik, kriz yönetimi, moral danışmanları bularak sahaya çıksın.
Eksik yapmaktan, yanlış yapmaktan korkmasın.
54 odadan mutlaka başarılı olanlar çıkacaktır ve onlar öncü olacaktır.
İnsan başarısız da olabilir. Böyle telaşlı anlarda başarısız olanları yuhalamayalım. Elinden tutalım.
Korkmak, bıkmak, kaçmak, görünmemek, gölgede oynamak, pısmak bize pahalıya mal olacak…


XXX
Kimler ne yapmalı?
Onu da, dayanağımız, güvencemiz bilim söylemeli…
Başkanlar, başkan olacaklar, etkililer, politikacılar, politikacı olacaklar, yetkililer kendini göstermeli.
Bilimciler hazırlanabilecek reçetelerini başkanların ve eczacıların önüne laboratuvar föyü gibi koymalı.
Herkes laboratuvarda imiş gibi laboratuvar ciddiyeti ile çalışmalı.
Başkanlar sahaya çıkmalı; alkışları ve helal oyları toplamalı.
Ölüm Allah’ın Emri, korkmamalı.
TEB’de, tepede fırtına ve rüzgar çoktur.
Oralarda ayakta durmak bile zordur.
Tavanı Çökertmeden “Tabana Kuvvet” vermeli…
                                                                                   

 Ecz. Süleyman ARSLANTÜRK

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat