YAZ BOZ TAHTASI

 


Sağlık sektöründe ve özellikle ilaç-eczacılık alanında anlaşılması güç uygulamalar hız kesmeden devam ediyor. Vatandaşın yanı sıra  hekim ve eczacıların da bir anlam veremediği gelişmeler sağlık hizmetlerinin sunumunda sıkıntıları beraberinde getiriyor.
   
1-Ağustosta ödeme kapsamı dışında bırakılan ilaçların bazıları 14-Eylülden itibaren yeniden ödeme kapsamına alınırken, daha önceki listede yer almayan bazı ilaçlar ise yeni bir kararla bedeli ödenmez hale geldi.      

Burada asıl sorgulanması gereken 1 Ağustos’taki liste sonrasında tedavi değeri olmadığı gerekçesiyle ödeme kapsamı dışında kalan ilaçların aradan geçen 45 günlük süre sonrasında nasıl olup da ödenecek ilaçlar listesine geri döndüğüdür.

Listelerin belirlenmesi sürecinde görüşleri alındığı ifade edilen bilimsel kurul hangi gerekçe ile fikir değiştirmiş ve çelişkilerle dolu bu uygulamaya onay vermişlerdir?
   
Uzunca bir süredir hemen her ptatformda vurguladığımız gibi hekim ve eczacıların görüşleri alınmadan gerçekleşen  uygulamalar amacına ulaşmadığı gibi hasta ile eczacıyı karşı karşıya bırakıyor.

Yapılması gereken,  Sağlık Bakanlığının koordinasyonunda; sosyal güvenlik kurumu temsilcileri, hekim ve eczacı örgütlerinin temsilcilerinden oluşacak çalışma grubunun ilaç listelerini ve kamunun ilaç alım talimatlarını  belirlemesidir. Sağlık alanındaki bu önemli görevi maliye yaklaşımı ile çözme şansımız yoktur. 

TBMM’den geçen ve 2007 yılı başında ülkemizde uygulanması beklenen Genel Sağlık Sigortasında bu anlayış sürerse sağlık hizmetleri nasıl sürdürülecektir? Hastanın ilaca ulaşmasında yaşanacak sorunların hesabını kim ya da kimler verecektir?

Bir diğer önemli konu ise 2007 yılında sosyal güvenlik kurumlarının birleşmesi sonrasında karşılaşacağımız  tek tip protokoldür. Bu protokolün her maddesinin özenle incelenmesi, üzerinde tartışılması ve eczacıyı sıkıntıya sokacak hükümleri içermeyecek şekilde hazırlanması büyük önem taşımaktadır.
   
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığınca hazırlanan ve TEB’nce oluşturulan komisyonca üzerinde çalışılan protokol taslağının sağlık hizmetlerinin aksamasına neden olacak maddeleri içermemesi zorunludur. Bu önemli süreçte adı geçen komisyona üye versin ya da vermesin,  eczacı örgütünün tamamına görev düşmektedir. 2007 protokolü ile ilgili görüşlerimizi, önerilerimizi ve uyarılarımızı TEB aracılığı ile komisyonda çalışan meslektaşlarımıza iletmek ve takipçisi olmak zorundayız.

Aksi halde son yıllarda sıkça duyduğumuz ‘’en kötü sözleşme sözleşmesizlikten iyidir’’ savunmaları arasında bir kez daha en kötü sözleşme ile eczacı karşı karşıya kalacaktır. Çok zor geçeceğini düşündüğümüz 2007 yılında eczacıyı sıkıntıya sokmayacak ve yaz-boz tahtasına dönmeyecek bir sözleşme kaçınılmazdır.

 Saygılarımla…

Ecz.Tuncay SAYILKAN

İzmir Eczacı Odası Başkanı

 

......

İzmir Eczacı Odası web sitesinden alınmıştır



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat