SAHTECİLİK….
Sahte ilaç ve miadı geçmiş ilaçların piyasaya sürülerek pazarlandığı haberleri gazetelerde manşetlerden veriliyor. Bu suç oluşturan işleminde depo sahipleri, eczacılar ve doktorlar tarafından çete halinde yapıldığı açıklanıyor. İşin içinde bazı ilaç üreticileri ve ithalatçılarının ne kadar olup olmadığı ise derinlemesine bir araştırmada belli olabilir.
Gazete manşetlerinde, internet aracılığıyla ilaç siparişi vermeyin, ucuz ilaç satan yerlere rağbet etmeyin diye uyarılar var.
Bu çete halinde yapılan işlemleri gerçekleştirenleri öğrenmek için acilen mahkemeye başvurarak, konu ile ilgili elinde oluşmuş veri ve bilgileri paylaşarak polis ve savcılık soruşturmasına yardımcı olmak ve laboratuar sonuçları ile ikrarları ile belli olan ecza depolarını, eczacıları, eczaneleri, doktorları, bu ilaçları satın alan eczaneleri öğrenip vatandaşların sağlığı konusunda geri dönülemez zararların oluşmaması ve dürüst eczanelerin şaibeden kurtarılarak sağlık hizmeti ve ilaç sunma görevlerini güven ortamı içinde verilebilmesi için kamuoyuna açıklama yetkisini ve bu tip yerlerin yasal hakları baki kalmak kaydıyla soruşturma sonuna kadar derhal kapatılmasının talep edilmesi gerekiyor.
Yine eczane dışında reçetesiz veya reçeteli ilaç satan bakkal, market, kuruyemişçi, FOR-YOU gibi ilaç satan mağazalar,Tahtakale depoları ve tezgahları, toptan gıda satıcıları, spot ilaç satan yerler ve bunlara ilaç verebilen ecza depoları, olası ilaç üreticileri, ithalatçıları, buralardan ilaç alan eczaneler için de kesin sonuç alıcı işlemlere başlamanın ve başlatılmasını sağlamanın zamanı gelmiştir.
Kâr oranı düşük demeden yüksek fiyatlı, düşük fiyatlı ilaç demeden reçeteleri ve bunların yanında eksik gedik demeden diğer reçeteleri toplayarak diğer eczaneler için haksız rekabet ortamı yaratan, bu reçeteleri kuruma fatura eden ama zarar ettim diye gerçek olarak sesini çıkarmayanlar ve mal varlıklarının dolu dizgin arttığı dürüst çalışmadıkları bilinen ama yasal olarak ispatlanmamış eczacı kamuoyunda ve her oda yöneticisince de bilinen MUVAZAALI ve maalesef muvazaa olmayan bazı eczanelere de artık dokunma, gözlemleme, soruşturma kapsamına alma vaktinin geldiğini düşünüyorum. Sadece ve sadece kâr düşünülerek yapılan eczacılık mesleği, insanların ölümüne kadar gidebilecek neticeler doğurabildiğini bizler biliyoruz. Amaç, zenginlere hesap sormak değildir. Binlercemizin kan ağladığı, yandığı bu sektörde, küçücük cirolu nakit sıkıntısında ki binlerce eczanenin nakit ile dönen bu suç piyasasına girmesi düşünülmeyeceğinden gittikçe palazlanan geriye kalanlara şöyle bir bakmanın vakti gelmiştir diye düşündüğüm için bu şıkkı belirttim. Dürüst çalışan, vicdan sahibi yüksek cirolu eczacılarımızı ayrı tuttuğumu ısrarla belirtiyorum. Bu sektörde, zaten kimin neyi yaptığı, neyi yapmadığı herkes tarafından bilinmektedir.
Bu işlemlere kimler başlayacak ve devletin savcılarına kimler bilgi verecek?
İlk başta TEB yönetimi ve bilhassa Başkanı.
Tüm eczacı odaları.
Çünkü olayın boyutları tüm ülkeye yayılmış gözüküyor.
* * *
Vatandaşlar sormaya başladı bile, “sahte ilaçları eczanelere satmışlar”. Yani sizde ki ilaçlar acaba sahte mi? anlamında. Bu güven duygusunun derhal sağlanması için bu işlemlere derhal başlamak ve eczacı odalarının resmi ıslak mührünü (her afişe tek tek basılmış oda mührü) taşıyan, halkta güven duygusunu sağlayacak net yalın onayın yer alacağı afişlerin, eczane listelerinin tek tek taranarak, suça bulaşmış, soruşturma altında ki eczaneler haricindeki dürüst çalışan diğer tüm eczanelere APS posta ile gönderilmesi gerekiyor.
Basına sık sık yalın, kolay anlaşılır net bilgileri içeren açıklamalar yapmak, TV’lerden kamu yararına görev yapan kurum olarak vatandaşları bilgilendirmek ve uyarmak için yoğun izlenen saatlerinde açıklama yapmamızı istemek, gazetelerin yazarlarını toplantılara çağırarak bilgilendirmek, gerekirse gazete ilanları vermek, AKP hükümetinin sağlIkta dönüşüm projesİnİn sağlığı ve ilacı ticarileştirmesinin sonuçlarının alınmaya başladığını çok iyi vurgulamak, bu projenin tüm sonuçlarının bedelinin ilgili taraflara ödenerek geri çekilmesi için yoğun kampanya başlatmak, yıllardır süren kapkaç gibi hızla artan hIrsIzlIk olaylarIna bir türlü çözüm bulamayan AKP’nin miadı geçmiş çalıntı ilaçların vatandaşa satılmasına neden olduğunu kamuoyuna anlatmak (MİADI GEÇMİŞ İLAÇLAR HİÇBİR ZAMAN TÜRKİYE'DE İLAÇ FİRMALARI VE DEPOLAR TARAFINDAN GERİ ALINMAZ, ONLARI YILLARCA ECZANELERDE SAKLAMAK ZORUNDAYIZDIR) ve gerekecek diğer işleri halk yararına, kamu yararına yapmak tüm yöneticilerimizin insanlık adına boyunlarının borcudur.
Bizlerde, bunları yapacak yöneticilere elimizden gelen yardımı yapacağız. Önce, kurallara uygun çalışacağız ve çalışmadığını bildiklerimizi odamıza soruşturma yapması için yazılı olarak bildireceğiz.
Hem bizler hem tüm yöneticiler, namuslu, dürüst, korkusuzca, kişisel kaygılardan uzak, özgüven içinde, kişilik problemi sergilemeden, katılımcı ve paylaşımcı anlayışla hep birlikte, yapılmış ve yapılabilecek tüm yolsuzlukların üstüne gitmezsek, üstüne gidilmesi için devletin tüm kurumlarını zorlamazsak aynada suratımıza ve evimizde çocuklarımızın, yakınlarımızın,
dışarıda dürüst meslektaşlarımızın gözlerinin içine başımız dik, onurluca nasıl bakacağız…
Nasıl biz, kan emici, bir anlamda cinayet işleyen katil değiliz, bizler okumuş, aydın, ilericiyiz, vicdan sahibi insanlarız diyebileceğiz…
Bizler, nasıl bu sahte ilaç yapan ve satanlardan ayırt edileceğiz…
Nasıl, bizler sahte insan, ikiyüzlü insan değiliz diyebileceğiz…
Sahteciliğin, tüm çeşitliliğinden uzak durarak, sahteciliğe son verebileceğimizi de unutmadan…
İçimizde ki sahteciliği kanıtlanmışlardan da bir an evvel kurtulmayı da birinci amaç yaparak ve bunun için gereğini yapmaya kişilik problemi yapmadan yüreklice acilen başlayarak esas işe başlanmazsa yapılan işin yine sahtecilere yaracağını da unutmadan…
Hepinize saygılarımı sunarım.
Ecz. Can Yetişen
.