T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu Strateji Geliştirme Başkanlığı tarafından 05.08.2008 tarihinde sgk.gov.tr adresinde yayınlanan ve 01.08.2008 tarihinden itibaren geçerli olduğu belirtilen “Fatura Bedellerinin Ödenmesi” konulu genelge incelendiğinde öncelikle tanımlar bölümünde “eczane” tanımının olmadığı görünmekte.
Genelgenin 2.1.2. Eczane Faturalarının Düzenlenmesi başlıklı bölümünün “d” bendinde yatan hasta reçeteleri, günü birlik tedavi reçeteleri ve uzman hekim raporu ile temin edilen ilaç/ilaçları içeren reçetelere ait faturaların ayrı ayrı düzenleneceği belirtilmekte.
Bilindiği gibi “günü birlik tedavi” hastanelerin hastalara ilaç satabilmesinin yolunu açmak için uydurulan ve hiçbir bilimsel tanımı olmayan bir terimdi. Yatan Hasta reçeteleri de kurumca (B) Grubu reçeteler diye nitelendirilen katılım payı ödenmeyen ilaçlar için düzenlenen reçete grubunda değerlendiriliyordu.
Görünen o ki kuruma kestiğimiz faturaların sayısı artacak.
Genelge gereği her eczacı örnekleme yöntemini kabul etmek zorunda. Kabul etmeme ya da sonucuna itiraz halinde fatura karşılığı ödenmesi gereken meblağın elden geldiğince geciktirileceği belirtilmekte. Raporlu ilaçları içeren reçeteler ve yatan hasta reçeteleri de örnekleme kapsamına alınmış.
Bu madde bendinde dikkat çeken bir ibare var. Deniyor ki “Ancak, eczane provizyon sistemindeki aksamalar nedeniyle sistemden örnekleme yapılamaması halinde, örnekleme manuel olarak yapılacaktır.”
Burada da iki belirgin özellik karşımıza çıkıyor;
1- Kurum kendi sistemine güvenmiyor, her an aksayacağına inanıyor.
2- Çok fazla tantana eden eczacı olursa bu ibarenin bahanesini öne sürüp özellikle hatalı reçeteleri seçerek, o eczacıdan daha fazla kesinti yapılmasını, itirazı halinde de parasının ödemesini geciktirmek.
Genelgenin 5. İncelenme Birimlerinin Oluşumu başlıklı bölümünün 5.5. Eczane Faturalarını İnceleyen Birimler Maddesi “Bu birimde eczacılar, hekimler, diğer sağlık personeli ve diğer personel tarafından fatura ve reçete ile eki belgelerin incelemesi yapılacaktır” şeklinde ifade edilmiş.
Reçete inceleyenler olarak hekim ve eczacı betimlenmiş. Diğer maddelerde de uzman hekim ve diş hekimi betimlendiğine göre reçete inceleme yetkisi verilen diğer sağlık personeli ve diğer personel diye nitelendirilen kişiler kim? Bu durumda reçetelerimizi kurumda çalışan çaycı, şöför, temizlik elemanı vb. çalışanlar tarafından “sağlık personeli ve diğer personel” sıfatı ile incelenmesi muhtemel.
Genelgenin 7. Ödeme İşlemleri başlıklı bölümünde 5 (beş) iş günü içersinde itiraz edilmemesi halinde ödemenin kesintili tutar üzerinden ödeneceği, itiraz halinde de “avans” ödemesi yapılmayacağı belirtilmekte.
Tam bir “aba altından sopa gösterme” felsefesi.
Genelgenin 10.4. maddesinde de önceden kuruma teslim ettiğimiz, ancak henüz incelenmesi yapılmamış reçetelerin de metazori olarak örnekleme metodu ile inceleneceği belirtilmekte.
Genelge, kurumun sağlık hizmeti satın aldığı tüm özel ve tüzel kurum ve kuruluşları ilgilendirmekte. Ancak görünen o ki kurum kendi iç bürokrasisini gereksiz çoğaltarak kendi iş yükünü arttırmakta, olayı işin içinden çıkılamayacak hale getirmekte, hizmet aldığı kişileri de sanki sadece kendisine bağlı çalışıyorlarmış ve başkaca işleri yokmuş düşüncesi ile taciz ve tehdit etmekte.
Kendimizi baz alırsak, bir gözümüz devamlı olarak kurum bildirimlerini takip etmek zorunda. Ola ki tatile falan giderek rehavete kapılmayın. Yoksa kurum ne öderse onunla yetinmek zorunda kalırsınız.