SSKhastaneleri tasfiye edildi… Genel Sağlık(sızlık) Sigortası yürürlüğe girdi… Sağlık ocakları kapatılıyor… Sağlıkta taşeronlaştırma çığ gibi büyüyor.
İlave ücret yüzde yetmişe çıktı… Kamudan besleme özel sağlık sektörü şaha kalktı.
En son Tam Gün Yasası’yla hekimlerin pazarlık gücü de kırıldı.
Sağlık “Reformu” bütün hızıyla devam ediyor.
Sıra kamu hastanelerine geldi.
•••
Kamu Hastane Birlikleri Pilot Uygulaması Hakkında Kanun Tasarısı… Mart 2007‘de Meclis Başkanlığı’na… Oradan tali olarak Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal işler Komisyonu’na… Esas olarak da Plan ve Bütçe Komisyonu’na gönderilmiş…
Birincisi raporunu hazırlamış… İkincisi de Tasarıyı bir Alt Komisyon’a havale etmişti.
İşte o Alt Komisyon çalışmalarını geçtiğimiz hafta bitirdi… Ve yeni ismiyle “Kamu Hastane Birlikleri Kanunu Tasarısı” Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülmeye başlandı.
Oradan çıkınca da Meclis Genel Kurulu’na gelecek.
•••
Yasalaştığında…
Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastaneler… Bakanlığın teklifi ve Bakanlar Kurulu’nun kararıyla birleştirilip… Kamu Hastane Birliği’ne (KHB) dönüştürülecek.
Bir ilde kaç tane KHB olacağına ilin büyüklüğüne göre karar verilecek… Gerektiğinde birkaç birlik bir araya getirilip birlikler koordinatörlüğü kurulacak.
KHB’lerinin en tepesine yedi kişilik bir Yönetim Kurulu kurulacak...
Üç üyeyi Sağlık Bakanlığı… İki üyeyi il genel meclisi… Bir üyeyi vali bey seçecek.
Sivil toplum kuruluşları da unutulmayacak...
Yedinci üye “ticaret ve sanayi odası veya bunların ayrı kurulmuş olması halinde ticaret odası” tarafından belirlenecek.
Üniversiteler, meslek kuruluşları, sendikalar, meslek dernekleri filan… Olur da “Biz de sivil toplumuz… Söz, yetki, karar hakkı isteriz” filan derlerse… “Oy hakkı olmaksızın” toplantılara davet edilip gönülleri alınacak.
•••
Adında her ne kadar “kamu” ve “hastane” olsa da… Maksat ticaret olduğundan… KHB yönetiminde yer almak için doktor ya da sağlıkçı olmak gerekmeyecek.
Hukukçular… Mali müşavirler… Muhasebeciler…
İşin asıl güzelliği burada…
Yatırım ve işletme konusunda deneyimli bir üye ile… Finans ve bankacılık sektöründen gelen bir üye de hastane yönetecek.
Onkoloji servisinin, mesela… Kârlı… Pardon verimli… Yok, o da olmadı; gerekli olup olmadığına karar verecek.
Kapatılması için Bakanlığa teklifte bulunacak.
•••
Yönetim Kurulu‘ndan sonra gelen Genel Sekreterlik birliğin yürütme organı… Tercihen işletmeci bir Genel Sekreter birliğin temsilcisi… Sonra da ona bağlı tıbbi hizmetler, idari hizmetler ve mali hizmetler başkanları olacak.
Üst yönetim böylece tamamlandıktan sonra hastanelere şekil şemal verilecek.
Bazı aklı evveller, yıllardır… “Başhekim dediğin neticede bir doktor... Ne anlar patates, soğan ihalesinden ki koca hastaneyi yönetiyor?” diye şikâyet edip dururlar, ya...
O mesele de artık çözülecek.
Başhekimler şimdiki yerlerinden bir alt sıraya itilip… İdari ve mali işler müdürleri ile sağlık bakım müdürlerinin hizasına getirilecek.
Hastanenin tepesinde de…
Doktor, eczacı, işletmeci, maliyeci, muhasebeci fark etmez… Afyon patatesiyle Adapazarı soğanı piyasasından anlayan… Paranın kokusunu beş kilometre öteden alan… Pazarlamacı bir “hastane yöneticisi”, CEO yani, yer alacak.
Bütün bu yöneticiler sözleşmeli olacak.
Üçüncü yılın sonunda Yönetim Kurulu’nun görev süresi dolunca onların görevleri de bitecek.
Peki bu KHB’ler… KHH (Kamu Hastanesi Holdingi) demek daha doğru galiba…
Ne yapacak, ne üretecek, ne pazarlayacak… Vatandaşa ne tür güzellikler düşünecek diye merak ederseniz…
Cuma günü devam edelim.
Kaynak-BirGün