Başkalaşım Ve Sonuçları...
Ecz. Yahya Kemal KAYA
Basın-Yayın dünyasında köşe başını tutmuş, iktidarın borazanı durumuna gelmiş yayın organlarında sürekli olarak hükümeti destekleyen ikinci cumhuriyetçi, eski, dönek sol ve yeni liberal görüşlü yazar takımı hep aynı mantıkla yazıyor ya da yorumlar yapıyorlar...
Türkiye 'de millet ilk kez mi seçiyor, karar veriyor?
Bundan önce gelenler uzaydan taşınan yaratıkların oylarıyla mı iktidara geldiler.?
Hoş, o zamanlar da yukarıda tanımlananlar onlara karşıydılar, değil mi?
Şimdi dönem dönüşüm dönemi, dönüşümlerini tamamlayanlar doğalarının gereğini yerine getiriyorlar.
Bir zamanlar, şimdikilerin ağababaları bu ülkede söz sahibi olmaya çabalarlarken halka verdiği talkınlarla "Bu laik rejime vergi bile verilmez,Savaşına bile katılmak uygun değildir" diye mahalle dedikodularını yaydıklarını, bunları diyenlerin bulunduğunu, bunların bir kısmının da bugünlerde etkin görevler aldıklarını da biliyorlardır , değil mi?
Onlar o zamanki muhafazakar önderleri bile beğenmezlerken, sonraları geçirdikleri büyük değişim ve dönüşüm sonrasında şimdilerde Allah'ın hikmeti sonucu sanki ilk kez demokrasi uygulanıyor ve ilk kez böyle bir önder gelmiş gibi davranmalarına, sözde özgürlük adına demokrasinin tepelenmesine göz yummalarına, hukukun örselenmesi pahasına haksız, hukuksuz bir uygulamayla gündeme getirilen referandumun bir demokrasi aşaması gibi gösterilmesine ve bunun da halkın önemsenmesi ve her konuda danışılması gerektiği sonucunun çıkarılmasına dönük yazılar yazmaları, yorumlar yapmaları dönüşümlerini tamamladıklarını ortaya koyuyor, koyuyorda bu dönüşüm, bu değişim, bu başkalaşım sürerse sonları ne olacak onu da biliyorlar mı?
Eski ağababalarının sırtlarına çıkarak yükseldikleri orun yerlerinden aşağılara, eski dava arkadaşlarına bile bakmayan, alçak dağları ben yarattım havasından geçilmeyen bir önderin kendilerini de kullandıktan sonra buruşturup atacağını bile düşünüp anlamaktan yoksun bu kişiler bu tutarsız ve dayanaksız tutumlarını ve desteklerini nereye dek sürdürecekler acaba?
ABD karşısındaki edilgen tutumun açıklamasını nasıl yapacaklar.
Peki o zamanlar, şimdi ortalarda görülmeyen Hasan Hüseyin Ceylan dememiş miydi: "Filistin'de zulüm gören müslümanların kurtarılması için ABD.den izin almazdık. İmam-Hatipliler Harb Okullarına alınsaydı Tayyip Pilot Binbaşı, ben de Pilot Yüzbaşı olsaydık bekler miydik izin?Şehit olmaya saldırırdık uçaklarla İncirlik'ten kalkıp İsrail'e" ...!
Ee...Elini kolunu tutan ne acaba?
Tezkere de çıktı...Halktan da destek sonsuz...Kasımpaşalı olarak esip, gürlüyor...
Bırakın bunları, "böyle devlet idare edilmez" gerçeğini görün ve ellerinizi özsaygınızla davranarak kullanın ve yazın...
Devleti dışarıda temsil etmek böyle efelenmekle olmaz.Devlette süreklilik temel ve değişmez bir kural ve değerdir.Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucu istencine uygun davranılmadığı sürece bu başı bozuk ve tutarsız davranışlar sürecek ve giderek içinden çıkılmaz bir hale gelecektir.
Basın-yayın tekeli oluşturmakla sağlanan desteğin halk tarafından da onaylanması yapılanların doğruluğunu göstermez.
Referandumda %80 destek gelince altında kalmak da var o desteğin. Aynı milletten söz ediyoruz. Çekip, alıverir adamın altından koltuğu, makamı...
Bu ülke toprakları ne astığı astık, kestiği kestik hükümdarlar, padişahlar, başbakanlar gördü.. Hepsi geldi geçti.. Bu da geçer...!
Üzülmeyelim, sevinmesinler... Her şey olacağına varır...
Hiç bir olumsuzluk ve baskı, zulüm ve eziyet sonsuza dek sürmez, sürmeyecektir de....