Yukarıda şekilde (*1) görüldüğü üzere;
2002 yılında yaklaşık 700 milyon kutu ilacı halkımıza ulaştıran eczacılar
2007 yılında yaklaşık 1milyar 400 milyon kutu ilacı ulaştırmışlardır.
Diğer bir deyişle; Eczanelerimiz altıncı yılın sonunda kamuya iki katı ilaç satmışlardır..
Yani;
İki katı emek vermişlerdir.
Daha fazla personel istihdam etmiş,
Daha fazla fotokopi kağıdı,
Daha fazla selobant harcamışlardır.
Daha fazla elektrik, su bedeli ödemişlerdir.
Daha fazla bilgisayar teknik altyapısı oluşturmuşlardır.
Daha büyük kolileri SGK reçete teslim birimlerine ulaştırmışlardır.
Veznedarlık görevi üstümüze vazife haline getirilmiştir.
Sistem kapanmalarını saatlerce beklemek, değişen koşulları takip etmek..
Cezai koşulların artması..
Tüm bu olumsuzlukları kuşkusuz arttırabiliriz..
Dışarıdan bakan biri bu duruma ; “…-eczacıların işleri tıkırında, satışları iki katına çıkmıştır. Daha ne istiyorlar.? “ diyebilir..
Görünüşte işler açılmıştır…
6 yılda satılan ilaç sayısı 700 milyon kutudan 1milyar 400 milyon kutuya çıkmıştır..
İş gücü maliyetleri artmıştır.
Karlılık azalmış,
Net ilaç sayısı artmış,
Kamu kurum iskontoları hatırımız dahi sorulmadan keyfe keder değiştirilmiş,
Karlılığımız azaltılmıştır.
Kimi ilacın karlılığı neredeyse hiç kar edilmez hale getirilmiştir.
İlaç bedelini depolara ödeme koşulları ağırlaştırılmış, Depo vadeleri kısaltılmış. Ekran kapatmaları daha sık yaşanır olmuştur. Mesleği bırakmak zorunda kalan arkadaşlarımızı üzülüyoruz, sadece gözlüyoruz..Doğrusu benzeri ekonomik sorunlar nedeni ile birbirimize pek yardımcıda olamıyoruz.
Daha fazla dağılmadan sadede gelmek istiyorum..
Evet… Görünüşte işler açılmıştır..
Ancak altıncı yılın sonunda gelinen yer yukarıdaki şekilde görüldüğü gibidir.
ECZANELER NEREDEYSE AYNİ CİROYU YAPMIŞLARDIR..
Altı yılın sonunda tüm eczanelerin cirolarındaki artış parasal bazda (Yeni açılan eczaneler dahil) %16 dır.
ECZANELERİN CİRODAKİ KARLILIĞI NEREDEYSE YARIYA İNMİŞTİR.!
İki katı ilaç satışına karşılık %16 ciro artışı.
TEB ve Eczacı Odalarımız sorunlarımızı çözümünde ne yazık ki başarılı olamamıştır.
Büyük Kongrede öz eleştiri yapılmalı.. Önceliği eczacılığın sorunları olan, meslektaşlarına güvenen, bildiklerini paylaşan, hakkını savunan cesur meslektaşlarımız yönetime gelmelidir.
Eczanelerinin kapısının yolunu unutanlardan, bizlerin yaşadığını yaşamayanlardan meslektaş kitlemize fayda gelmeyeceği tecrübeyle sabittir.
Eczacılığın geleceği ile ilgili hiçbir zaman umudumu yitirmedim..
Gelecek ile ilgili kaygılarımız bu dönem kuşkusuz her dönemden daha fazladır.
Çözüm biz eczacıların, Odalarımızın yöneticilerinin hem yanında hem ensesinde olmasında saklıdır.
Arayıp sormalı, Ne yapıyorsun.. Ankara’da ne diyeceksin..demeli, Düşüncelerimizi onlara aktarmalı, onlarla paylaşmalı, onları yönlendirmeliyiz.
Yoksa.. görünen köy kılavuz istemiyor..
Sen, ben, bizim oğlan, gırgır, şamata..
Ayni hamam ayni tas..
Yada TEB in deyimiyle CAN ÇEKİŞMELİYİZ..
TEB in Büyük Kongresine gidemiyorum.. Oraya gidip, TEB Çalışma Raporunu dinlemeyi yüreğim kaldırmıyor..
Sinirlerime mukayyet olmalıyım..
Neme lazım..
Adobe Acrobat dosyası
http://www.haditomruk.com/saglik2009.pdf
Powerpoint dosyası
http://www.istanbulsaglik.gov.tr/w/anasayfalinkler/belge/2009_MALI_YILI.ppt