Qui tacet, consentire videtur!
Sessiz kalan onaylıyor demektir!

 

Değerli Meslektaşlarım; 2018 yılını geride bırakırken, 28 Aralık 2018 tarihinde yayımlanan “Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu Kararları” ile Majistral Tarife fiyatlarına % 14.47 oranında artış yapıldı haberini aldık. Doğrusu bu habere sevindiğimizi söyleyemeyiz. Döviz kurunda gerçekleşen artışlar ne yazık ki majistral tarifeye gelen artışın çok üzerinde. Oysaki majistral ürünlerin eczanelerde üretiminin ülkemiz ve mesleğimiz adına ne kadar önemli olduğunu her fırsatta dile getirmekten artık yorulduğumuzu söyleyebilirim.

Elbette ki Majistral Sanatı’mızın önündeki tek engel majistral ürünlerin geri ödemelerinde SGK’nın belirlemiş olduğu düşük fiyatlandırma politikaları değildir. Majistral reçetelerin kurum eczacıları tarafından yapılan kontrollerinde standart kuralların olmayıp onun yerine kontrolör eczacıların inisiyatifine bırakılmış olması, SGK’nın medula provizyon sistemindeki yetersizlikler, bu sanatın gelişmesindeki engeller olarak bilinmektedir.

Aklımıza hemen şu soru gelmekte; yukarıda sıralamış olduğumuz sorunlar veya eksiklikler giderilemez mi? Elbette ki evet, bu sorunlar kısa sürede giderilebilir. Bu anlamda Meslek Örgütümüze görev düşmektedir. Eczacılar böylelikle majistral reçeteleri hazırlarken hangi kuralların ihlalinde kesintiyle karşılaşacağını bilir ve reçetelerini hazırlarken bu kurallara dikkat ederek formülü hazırlar. Kısaca artık tedavi sanatının ustaları biz eczacılar; majistralin SUT kurallarının bir an önce hayata geçirilmesini bekliyoruz.

Sevgili Meslektaşlarım geçtiğimiz aylarda medula ekranımda bir mesaj aldım. Mesajda;

‘’19712880 Döküm nolu reçetelerin örnekleme yöntemi ile incelendiği, bir reçetede yer alan majistral formülde 70 derece 80 cc olan alkolün gram cinsine çevrilip sisteme bu şekilde girilmemesi nedeniyle kurumun 0,38 TL zararına neden olduğum bu rakamın örnekleme yöntemi ile incelenmesi sonucunda hesaplanan örnekleme hata oranı:0,0636, orantı sonrası kesinti tutarının 6,23 TL olarak kesileceği, kesintinin yeniden incelenmesi yada reçetelerin tamamının incelenmesi için 5 iş günü içinde S.G.K. Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi’ne başvurulması gerektiği …..’’ yer almakta idi.

 

Öyle tahmin ediyorum ki birçok meslektaşım bu tür kesinti mesajları almakta ve ne yazık ki sessiz kalmakta. Yazımın başlığında belirttiğim gibi “Sessiz kalmak onaylamaktır”.

Ben sessiz kalmanın onay anlamına geldiği düşüncesiyle tarafıma yapılan bu bildirime süresi içerisinde itirazımı yaptım. Gerekçemde; hekimin hastasına yazmış olduğu formülün reçetede yazıldığı gibi hesaplanıp hazırlandığı, hesap hatası ve yanlış hazırlamanın söz konusu olmadığı, medula butonunda ML butonu olmamasının eczacı hatası olarak değerlendirilmemesi, bu eksikliğin kurum medula hatası olup kesinti nedeni olmaması gerektiğini belirterek protokolde yazılı itiraz hakkımı kullandım.

 

Bilindiği üzere SOSYAL GÜVENLİK KURUMU KAPSAMINDAKİ KİŞİLERİN TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ ÜYESİ ECZANELERDEN İLAÇ TEMİNİNE İLİŞKİN PROTOKOL’ün (4.) ÖDEME ŞARTLARI VE ZAMANI bölümünde yer alan 4.3.5. maddesi; “Eczane itiraz inceleme komisyonu; sağlık sosyal güvenlik merkez müdürü veya görevlendireceği personel başkanlığında, sağlık sosyal güvenlik merkezinde görev yapan 1 (bir) sağlık hizmetleri sınıfı personeli ile reçetesi incelenen eczacı ve bölge eczacı odasından bir eczacı olmak üzere toplam 4 (dört) kişiden oluşur. Kararlar oy çokluğu ile alınır. Eşitlik olması halinde genel müdürlükte oluşturulan itiraz inceleme üst komisyonuna gönderilir. Şeklinde düzenlenmiştir.

 

 Bu madde gereğince; İTİRAZ İNCELEME KOMİSYONU’nda kesintiye neden olan konu görüşülüp, kesintiye itiraz gerekçesi olan reçetede alkol miktarı hekim tarafından hacmen (ML) olarak yazılmasına rağmen SGK’nın provizyon sistemi olan MEDULA’ya girişinde hacim (ML) butonu olmadığı gerekçesiyle veznen (GRAM) olarak hesaplama yapılması konusunda dört kişiden oluşan itiraz komisyonunda SGK kurumunda görev alan iki eczacı kesintiyi haklı bulurken, Eczacı Odası’ndan komisyon üyesi olarak katılan Eczacı arkadaşımızla ben Sözleşmeye ve Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) kurallarına uygun hareket edildiği SUT’ta hekim reçetelerinde hacim (ML) cinsinden yazılan reçetelerin veznen (GRAM)’a çevrileceği ile ilgili bir hükmün bulunmadığını, formülasyonun reçeteyi yazan hekimin istediği şekilde doğru olarak hazırlandığını, reçetede yer alan aynı formül içerisinde diğer sıvı için böyle bir çevirme istenmemesinin anlaşılamadığını, bunun bir çelişki olup bu konuda bir standart kural olmadığının görüldüğünü, kesintinin reçete kontrolünü yapan eczacının tamamen inisiyatifine bağlı olduğu, oysa ki MEDULA sistemine hacim (ML) butonu eklenmesi halinde bu tür sorunların yaşanmayacağını bildirip kesintiye itiraz ve kesintinin kaldırılmasını talep ettik.

 

İtiraz inceleme komisyonunda oy çokluğu sağlanamaması üzerine; Genel Müdürlük İtiraz İnceleme Üst Komisyonu’na dosya tevdi edildi. Yine bilindiği üzere; eczane itiraz inceleme üst komisyonunda oy çokluğu ile karar alınamamış olan reçete ve eki belgelerin incelemesi yapılmaktadır. Eczane itiraz komisyonunda kararların oy çokluğu ile alınması kuralı ile bağlantılı olarak, eşitlik halinde üst itiraz komisyonuna gönderildiğinde sözleşmeye göre “itiraz üst inceleme komisyonu” ve “üst komisyonun karar alma biçimi” şöyle oluşmaktadır: “Genel Müdürlük itiraz inceleme üst komisyonu; Kurum’u temsilen 2 (iki) kişi, TEB’i (Türk Eczacıları Birliği) temsilen 1 (bir) kişi olmak üzere toplam 3 (üç) kişiden oluşur. Kararlar oy çokluğu ile alınır.” Görüleceği üzere, komisyonun oluşumunda devlet temsilcilerinin 2’ye 1 üstünlüğü bulunmaktadır. Bu durumda davalı kurum lehine bir durum olduğu sabittir.

 

Genel müdürlük itiraz inceleme üst komisyonu ise; dosyamızı görüşüp aşağıdaki kararı tarafımıza tebliğ etmiştir;

….tarihinde, ’’Eczanenize ait kesinti Eczane İtiraz Değerlendirme Üst Komisyonu Toplantısı'nda görüşülmüş olup; TEB temsilcisi Komisyon üyesinin "SGK Medula uygulamasında ml olarak hesaplanabilecek bir alan olmadığından, eczane ilaç ml olarak hazırlamış olmasına rağmen sisteme gr olarak girmek zorunda kalmıştır. Ayrıca SUT' de bu şekilde ml cinsinden yazılan reçetelerin grama çevrilmesi ile ilgili bir hüküm yoktur. Kesinti haksızdır." şeklindeki beyanına karşın görüş birliği sağlanamamıştır. Yapılan işlem incelendiğinde kesintinin devamına oy çokluğu ile karar verilmiştir.’’

 

Söz konusu bildirim yazısında, Eczane İtiraz Değerlendirme Üst Komisyonunda TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ temsilcisi Eczacının bizimle aynı görüşü savunmasına rağmen kamuyu temsilen komisyonda bulunan iki eczacı temsilcinin karşı görüşte olduğu görülmektedir.

 

SGK ve TEB arasında geçerli bulunan protokol sadece SGK’nın olmayıp, ikisi de kamu kurumu sayılan SGK ve TEB’in üzerinde anlaştığı tek taraflı idari bir işlemse; itiraz komisyonlarından çıkan kararlar da sadece SGK’nın kararları olmamalıdır. Görüldüğü üzere komisyon üyeleri dağılımının adil olmayıp kurum lehine olduğu görülmektedir. Umarım bu adil olmayan protokol hükmü önümüzdeki protokol sürecinde Meslek Örgütümüzce değerlendirilip gerekli düzenlemeler yapılır.

Esas itibariyle bu komisyonlardaki tüm üyelerin, objektif ve hukuki davranmaları gerekmektedir. Ayrıca mesleki bilgi ve anlayış, hukuksal bakış açısı, kesinti bildirimlerinin nedenlerinin önceden ve tam yapılmaması ve SUT’ da (Sağlık Uygulama Tebliği) kesinti ile ilgili bir hükmün bulunmaması gerekçeleriyle yılın son günlerinde yapılan kesintiye itiraz ederek mahkemeye başvurup konu ile davanın açılmasını sağlamış oldum.

 

Dava dilekçemde aşağıdaki itirazlarımı sıraladım.

  1. Majistral formülasyonlarda yer alan madde dozlarının hacim cinsinden sisteme girilmesine imkân verilmemesi Kurumun sorumluluğundadır. Kurum, majistral formülasyonlar için ayrıca bir Sağlık Uygulama Tebliği oluşturup yayımlamalıdır. Böyle bir belirleme yokken ve duyurulmamışken, mevzuatta buna göre düzenlenmemişken, eczacıların cezalandırılması Anayasaya, hukuka, insan haklarına aykırıdır.    
  2. Davalı Kurum tarafından yayımlanan ve ilâçların geri ödeme şartlarının belirtildiği Sağlık Uygulama Tebliği (SUT)’nde de formülasyonlarda yer alan maddeler bu madde ile hazırlanacak olan terkiplerde maddelerin hekim ne yazarsa yazsın ağırlık cinsinden dansite hesaplaması yapılarak majistral formülasyonun hazırlanması ve sisteme girileceğine dair bir bilgi bulunmamaktadır.
  3. 6197 sayılı Kanunun 25. Maddesi gereğince; “Eczaneye imal edilmek üzere bırakılan reçetelerin tadil veya tağyir edilmeden yapılması meşrut olup ilaçların ve reçetelerin (Fiyatları üzerinde yazılmak suretiyle) alıcıya verilmesi Sağlık ve Sosyal Yardım Vekâletince tespit ve ilan olunacak esaslara göre yapılır. Eczanelerde hazırlanan reçetelerin ilaçlarında görülecek hata ve sairden doğrudan doğruya eczanenin mesul müdürü sorumludur. Eczacılar muhteviyatında yanlışlık olduğundan şüphe ettikleri reçetelerle kodekste yazılı miktarlardan fazla eczayı ihtiva edip altı iki çizgi ile çizilerek ayrıca imza edilmiş olmayan reçeteleri müdavi tabip ile temas etmeden imal edemezler. Ancak müdavi tabip ile temas imkanı bulunmayan hallerde reçeteyi kodekste yazılı azami miktarlara göre yapmakla beraber keyfiyeti mahallin en yüksek sağlık amirine bildirirler.” şeklindedir. Dolayısı ile eczacı reçeteyi aslına uygun olarak hazırlamakla yükümlüdür ve tarafımızdan da bu yükümlülük yerine getirilmiştir. Bu husus dosya kapsamında yapılacak olan bilirkişi incelemesi ile de sabit olacaktır.

 

 

Önümüzdeki günlerde eczacı bilirkişiden gelecek rapor ve bu raporu değerlendirip karar verecek Yüce Mahkemenin kararını siz meslektaşlarımla paylaşacağımı buradan duyururken, Yüce Mahkemenin alacağı karar ne olursa olsun sessiz kalmayıp konuya yargıya götürmenin huzurunu yaşamaktayım.  30/12/2018

 

Mutlu, sağlıklı bir yıl dileğiyle…

 

Uzm.Ecz.Ahmet Nezihi PEKCAN

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat