Psoriasis Tedavisinde Topikal Jel
Sedef hastalığı, nedeni tam olarak bilinmeyen kronik bir cilt hastalığıdır. Ciltte parlak pullarla kaplı, kırmızı noktalar ile belirgin cilt hastalığıdır. Sedef hastalığı da denilen psoriyazis şiddetli dönemleri ve hafiflediği evreleri olan yaygın bir cilt hastalığıdır. En sık görüldüğü yerler, dirsekler, dizler, gövde ve kafa derisidir. Tırnaklarda çukur veya çizgi şeklinde kabartılara neden olabilir. Psoriyazisin şiddetlendiği dönemler püstül, deri çatlaması, kaşıntı, hafif kanama veya mafsallarda ağrı ile kendini gösterir. Bulaşıcı bir hastalık olmayıp genetik bir yatkınlıktan ileri geldiğine inanılmaktadır. Hafiften şiddetliye kadar değişen şekilleri vardır. Bütünüyle iyileştirilemese de, şiddetlendiği dönemlerde tedavi uygulanarak etkili sonuç alınabilir. Hafif olgularda kömür katranlı sabunlar, şampuanlar, temizleyici ve merhemler ile banyo yağları kullanılır. Kafa derisinin etkilendiği tedaviye dirençli durumlarda katran ve fenol içeren losyonlar kullanılır. Normal yaşamı tehdit eden psoriyazis olgularında kanser tedavisinde kullanılan bir ilaç olan metotreksat kullanılabilir; ancak bu kesin doktor kontrolu gerektirir. Ağır olgularda foto terapiden de yararlanılır.
Değerli Meslektaşlarım bu hafta; Allen’s Compounded Formulations’da yer alan ve sedef tedavisinde kullanılan bu formülü beraberce inceleyeceğiz. Çok fazla tedavi seçeneğin olmadığı psoriasisde bu formülün güvenli ve etkili olduğu gösterilmiştir.
Zink Pyrithione ve Clobetasol Propionate içeren jel formülü;
Rp.
Zinc pyrithione 200 mg
Clobetasol Propionate 50 mg
Sodium Lauryl Sulfate 500 mg
Hydroxypropyl Cellulose 1,75 g
Propylene Glycol 10 ml
Isopropyl Myristate 10 ml
Alcohol USP qs 100 ml
Formülde yer alan maddeler:
Pyrithion zink [INN; ASK]- Çinko piritiyon- Pyrithionum zincicum [INN]:
Zine piritiyon (C1oH, N, 0, S, Zn, MW 317.68), alkolde çok az çözünürken suda çözünmeyen, kirli beyaz görünümlü bir tozdur. Çinko piritiyonun etki mekanizması tam olarak aydınlatılamamıştır. Bir görüşe göre bakteriyostatik ve fungusid etki gösterir. Diğer görüşe göre epidermal hücrelerde turnover hızını azaltmasına bağlı sitostatik etki gösterir.
Etkisi, epidermal hücreler için spesifik olmayan bir toksisite nedeniyle olabilir. Hem saç hem de dış cilt katmanlarına kuvvetlice bağlanır.
Çinko piritiyon derideki basit kepeklenme, kuru ve yağlı tipteki seboreik dermatitin tedavisinde kullanılır. Bu amaçla %2'lik konsantrasyonda uygulanır. Kepeğe karşı kullanılan şampuanların bileşimine girer. Pityriasis versicolor (tinea versicolor) tedavisinde de kullanılmıştır. Piritiyon magnezyum tuzları da aynı amaçlarla kullanılır.
Klobetazol propiyonat- Clobetasolpropionat [DAC 1997]- Clobetasol 17alpha-propionate [INN]- Clobetasol, propionato de:
Klobetazol propiyonat krem-beyaz renkte, kokusuz kristal yapıda sentetik florlanmış bir tozdur. Pratik olarak suda çözünmez; alkolde az çözünür; aseton, dimetilsülfoksid, kloroform, metil alkol ve dioksanda çözünür; eterde hafifçe çözünür. Suda 2 mg / mL, alkolde 10 mg / mL çözünür.
Orta ila şiddetli kortikosteroid yanıt veren dermatozların iltihaplarının giderilmesinde kullanılan anti-inflamatuar bir kortikosteroid olarak sınıflandırılır. Enflamasyonu azaltmak, mitotik aktiviteyi baskılamak ve vazokonstriksiyona neden olmak için gerekli enzimlerin sentezini uyardığı görülmektedir. Sıkı ve ışığa dayanıklı kaplarda saklanmalıdır.
Klobetazol en güçlü topikal kortikosteroiddir ve sadece kısa süreli tedavi ide kullanılır. Uzun süreli kullanıldığında sistemik absorbsiyonuna bağlı olarak hipotalamo-pitüiter -adrenal (HPA) eksende süpresyon da dahil sistemik yan etkilere yol açabilir.
Tüm topikal kortikosteroidler gibi klobetazol de antienflamatuvar, antiprüritik ve vazokonstriktör etki gösterirler. Alerjik durumların tedavisinde, alerjik cevapla ilgili mast hücreleri ve eozinofiller gibi bazı hücre tiplerinin alerjik cevaplarını azaltırlar.
Klobetazol topikal olarak krem, jel, pomat veya topikal solüsyon olarak uygulanır. Topikal kortikosteroidler deri üzerine topikal olarak uygulandıklarında deriden absorbsiyonları farmasötik şeklin hazırlanmasında kullanılan çözücü ve epidermisin bütünlüğü de dahil birçok faktörlere bağlıdır. Topikal olarak uygulanan klobetazol'ün absorbsiyonu zedelenmiş, enflamasyonlu veya oklüzif deri bölgeleri ya da gözkapakları, koltukaltları ve yüz gibi derinin inceldiği yerlerde artar.
Sodyum lauril sülfat- Sodium lauryl sulphate [BP; P.Cx.79]- Laurylsulfate de sodium [DCF; FP]:
Moleküler ağırlıkları 50.000 ila 1.250.000 arasındadır. Hafif sarı renkli, kokusuz ve tatsız bir toz halinde bulunur. %1 a / h sulu çözeltinin pH'ı 5,0-8,5'dir; 130 °C'de yumuşar ve 260-275 °C'de kömürleşir. 2 mL su, 2.5 mL etanol ve 5 mL propilen glikol içerisinde 1 g çözünür; pratikte gliserin, yağlarda ve sıcak suda çözünmez. Suda opalesan bir çözelti vererek 1:10 oranında çözünür; alkolde kısmen çözünür; kloroform ve eterde pratik olarak çözünmez. Hafif karakteristik kokulu, beyaz ya da açık sarı renkte toz ya da kristaller halinde bulunur.
Sodyum lauril sülfat farmasötik formülasyonlar ve kozmetik ürünlerde anyonik yüzey aktif madde olarak kullanılır. Asit ve alkali ortamlarda etkili bir deterjan ve ıslatıcı ajandır. Tıbbi şampuanlarda, diş patlarında ve cilt temizleyici preparatlarda da kullanılır. Parenteral preparatlarda kullanılmaz. Deri, gözler, mukoza membranları, üst solunum yolu ve midede irritasyona neden olabilir. Seyreltik sodyum lauril sülfat çözeltilerine uzun süre maruz kalındığında deride kuruma ve çatlama meydana gelebilir; temas dermatiti gelişebilir. Uzun süre inhale edilirse akciğerlere zarar verebilir. Sodyum lauril sülfat alkil sülfatların bir karışımıdır. İngiliz Farmakopesi (BP)'ye göre %85'den az olmayan oranda sodyum alkil sülfatları içeren bir karışım olup en fazla %8 oranında sodyum klorür ve sodyum sülfat içerir.
Sodyum lauril sülfat normal koşullarda stabil bir maddedir. Ancak pH 2.5 ya da altındaki çözeltilerinde hidroliz olarak lauril alkol ve sodyum bisülfat meydana gelir. Katyonik yüzey aktif maddelerle reaksiyona girer ve aktivitesi düşer. pH'sı 9.5-10 arasında olan sulu çözeltileri çelik, bakır, pirinç, bronz ve alüminyumu aşındırabilir. Alüminyum, kurşun, kalay ya da çinko gibi çok değerli metal tuzları, bazı alkaloit tuzları ve pH 2.5'un altındaki asitlerle geçimsizdir. Kurşun ve potasyum tuzlarıyla çöker.
Hidroksipropilselüloz- Hydroxypropyl cellulose- Hydroxypropylcellulosum:
Hidroksipropil selüloz farmasötik preparatlarda değişik amaçlar için kullanılan önemli yardımcı maddelerden biridir. Tabletlerde genelde bağlayıcı ve film kaplama ajanı olarak kullanılır. Film kaplamada genellikle %5'lik çözeltisi kullanılır. Modifiye salım sistemi şeklinde hazırlanan tabletlerde matriks materyali olarak kullanılmaktadır. Düşük sübstitüsyonlu hidroksipropil selüloz (L-HPC)'dan tabletlerde dağıtıcı olarak yararlanılır.
Hidroksipropil selüloz beyaz ya da hafif sarı renkte, kokusuz ve tatsız bir tozdur. Soğuk su, glasiyal asetik asit, susuz alkol, kloroform, metil alkol, propilen glikol ve metil alkol-metilen klorür karışımında kolloidal çözeltiler vererek çözünür; asetonda güç çözünür; sıcak su, etilen glikol ve toluende pratik olarak çözünmez. Sudaki %1'lik çözeltisinin pH'sı 5.0-8.5 arasındadır. Hidroksipropil selüloz'un sulu çözeltileri pH 6-8 arasında sıkı kapatılmış kaplarda stabildir. Düşük pH'larda asit hidrolize bağlı olarak viskozitede azalma olabilir. Sıcaklık ve hidrojen iyon konsantrasyonunun artmasına paralel olarak hidroliz hızı artar. 45 °C'nin üstünde, viskozite hızla düşer, polimer bu sıcaklıkta çözünür değildir; preparatı soğutarak durum tersine çevrilebilir. Sulu çözeltiler ayrıca ultraviyole ışığına karşı hassastır ve birkaç ay boyunca maruz kaldıklarında bozunacaktır. Yüksek pH'da alkali katalizörlüğündeki oksidasyonla bozunarak da polimerliğini yitirebilir ve sonuçta yine viskozitesi azalır. Enzimatik bozunmaya maruz kaldığında da viskozitesi düşer. Bu bozunmaya neden olan enzimler ortamdaki mikroorganizmalar tarafından üretilir. Bu nedenle, uzun süre saklanacak hidroksipropil selüloz çözeltilerine antimikrobik koruyucu ilave edilmesi gerekir. Polimerde ultraviyole ışık etkisiyle de bozunma meydana gelebilir. Bu nedenle birkaç ay ışık etkisinde kalan sulu çözeltilerinin viskozitesinde hafif bir azalma görülebilir. Potasyum permanganat ile geçimsizdir.
Propylene glycol [BP; DCF; FP; INCI; NF; P.Cx.79; USP]- Propylenglycol [ASK; Ph.Eur.]- Metil etilen glikol- Metil glikol:
Propilen glikol farmasötik preparatlarda değişik amaçlarla kullanılan bir yardımcı maddedir. Özellikle sulu ortamda stabil olmayan ya da çözünmeyen ilaçlar için çözücü ve taşıyıcı olarak kullanılır. Gliserinden daha iyi bir çözücüdür. Kortikosteroidler, fenoller, sülfat grubu ilaçlar, barbitüratlar, A ve D vitaminleri, alkaloitler ve lokal anestezikler için çok iyi bir çözücüdür. Vitamin preparatlarında stabilizan olarak kullanılması yanında plastizer ve koruyucu olarak da yararlı olur. Kozmetik ürünler ve gıda endüstrisinde emülsüfiyan madeler için taşıyıcı olarak kullanılır. Aromatizan maddelerin taşınmasında etanol'e tercih edilir. Nemlendirici özelliği nedeniyle topikal nemlendirici preparatlarda gliserin yerine kullanılır. Propilen glikol cilt ve mukoza membranlarında lokal irritasyon yapabilir. Aşırı duyarlık reaksiyonlarına neden olduğu bildirilmiştir. Özellikle böbrek yetmezliği olan hastalarda hiperozmolalite, laktik asidoz ve santral sinir sistemi depresyonu yapabilir. Propilen glikol'ün tahmini kabul edilebilir günlük maksimum alım miktarı vücut ağırlığının kg'ı başına 25 mg olarak bildirilmiştir.
Propilen glikol hafif karakteristik bir tadı olan, berrak, renksiz, kokusuz ya da hafif kokulu, higroskopik bir sıvıdır. Su, aseton, alkol ve kloroformla karışır; eterde çözünür; sabit yağlarla karışmaz, fakat bazı esansiyel yağları çözer. Serin bir yerde ve hava geçirmeyen kaplarda saklanmalıdır. Işık ve nemden korunmalıdır. Yüksek sıcaklıklarda propiyonaldehit, laktik asit, pirüvik asit ve asetik asit gibi bozunma ürünleri verecek şekilde oksitlenme eğilimi gösterir. Potasyum permanganat gibi oksitleyici ajanlarla geçimsizdir. Kloramfenikol içeren kulak damlalarında çözücü olarak kullanılmaması önerilir.
İsopropylis myristas- İsopropyl ester of myristic acid- Myristic acid isopropyl ester:
İzopropil miristat topikal farmasötik preparatlar ve kozmetik ürünlerde yumuşatıcı, çözücü, taşıyıcı ve deriden penetrasyon arttırıcı olarak kullanılır. Yarı katı sıvağların bileşimine girer. Banyo yağları, makyaj ürünleri, saç ve tırnak bakım ürünleri, kremler, losyonlar, dudak preparatları, traş preparatları, bronzlaştırıcı preparatlar, deri lubrikanları, deodorantlar, otik süspansiyonlar, vajinal krem formülasyonlarının hazırlanmasında kullanılan önemli bir yardımcı maddedir.
İzopropil miristat berrak, renksiz, hemen hemen kokusuz, akışkan, yağlı bir sıvıdır. 5°C'de civarında donar. Aseton, kloroform, etanol, etil asetat, yağlar, yağ alkolleri, sabit yağlar, sıvı hidrokarbonlar, toluen ve mumlarla karışır. Gliserin, propilen glikol ve suda pratik olarak çözünmez. İyi kapatılmış kaplarda, kuru ve serin bir yerde ve ışıktan korunarak saklanmalıdır. İzopropil miristat katı parafin ile geçimsizdir. Bu iki madde bir araya geldiklerinde granüler bir karışım meydana gelir. Kuvvetli oksidan ajanlarla da geçimsizdir.
Formülün hazırlanması:
Formülde yer alan gerekli miktar maddeler hesaplanarak tartılır. Tozlar propilen glikol ve isopropil miristat ile karıştırılır. Karışım üzerine alkol yavaşça eklenir ve istenilen hacme tamamlanır.
Preparat gözlerden uzak tutulmalı çocukların erişemeyeceği yerlerde saklanmalıdır. Açık alevden uzak tutulmalı, serin yerde saklanmalıdır. Formül 6 ay saklanabilir.
İyi bir hafta dileğiyle…
Uzm. Ecz. Ahmet Nezihi PEKCAN
Pekcan Eczanesi- Konya
Kaynak:
1-Allen’s Compounded Formulations.
2-RxMediaPharma®2019 İnteraktif İlaç Bilgi Kaynağı