Uzm.Ecz. Duygu Değirmen KIRBOĞA
AMİNOASİTLER VE BİYOLOJİK FONKSİYONLARI IMMUN SİSTEM ÜZERİNE ETKİLERİ
Amino asitler birbiri ile birleştiğinde bir protein yapı oluşturan organik moleküllerdir . Amino asitlerin oluşturdukları protein yapılar neredeyse tüm hücre fonksiyonlarında yer alır. Bazı proteinler enzim, bazıları hormon -insülin 51 aminoasitten oluşan bir moleküldür- bazıları antikor, bazıları nörotransmitter sentezinde görev alırken bazıları ise yapısal destek sağlar.
Doğal olarak üretilemeyen dışarıdan besinler ile alınması gereken amino asitler- esansiyel amino asitler:
Esansiyel amino asitler diyet yoluyla alınmalıdır. Bu amino asitler için yaygın gıda kaynakları arasında yumurta, soya proteini ve beyaz et ve balık bulunur. İnsanlardan farklı olarak bitkiler, 20 amino asidin tamamını sentezleme yeteneğine sahiptir.
Tirozin hariç, esansiyel olmayan amino asitler, önemli metabolik yolların ürünlerinden veya ara ürünlerinden sentezlenir. Örneğin alanin ve aspartat, hücresel solunum sırasında üretilen maddelerden elde edilir. Alanin, bir glikoliz ürünü olan piruvattan sentezlenir. Aspartat, sitrik asit döngüsünün bir ara ürünü olan oksaloasetattan sentezlenir...
Esansiyel olmayan aminoasitlerden 6 tanesi organizmada gelişen çeşitli durumlarda (bir hastalık esnasına ımmun sistem faliyetlerinde kullanılmak üzere ya da çocukluk döneminde artan ihtiyaca bağlı olmak üzere Şartlı Olarak Gerekli Ya Da Yarı Esansiyel Aminoasitler olarak kabul edilir. Dışarıdan bazen gıdalar ile bazen takviyeler ile alınması gerekli olabilir.
Çocuklar ve yetişme çağındaki kişiler için koşullu eksojen olarak kabul edilen iki amino asitten biri Histidin diğeri ise Arginin’dir.
Organizmada artan immun sistem fonksiyonlarında koşullu eksojen aminoasitler ise Glisin ve Glutamin, Arginin ve Sisteindir.
AMİNOASİTLERİN BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNDEKİ ROLÜ NEDİR?
Amino asitler bağışıklık sisteminde;
Glutamin, Arginin, Sistein ve Glisin immün sistem için en önemli amino asitlerdir.
Glutaminin Bağışıklık Sistem Üzerindeki Etkileri:
Glisinin Bağışıklık Sistemi Üzerindeki Etkileri:
ARGİNİN
Arginin yarı esansiyel bir amino asit olarak tanımlanır, çünkü bebeklik dönemindeki büyüme, hamilelik, ciddi bağışıklık sorunu veya yanık yaralanmaları gibi belirli koşullar altında insanlar diyetle ek arginin alımına ihtiyaç duyar. Yetişkin insanlar arginini glutamin, glutamat ve prolinden sentezleyebilirler ve diyetteki amino asitler dolaşımdaki argininin ana akışını temsil eder. Ancak endojen arginin sentezi diyetteki arginin eksikliğini telafi etmeye yeterli değildir. Bu amino asit talebinin arttığı dönemlerde diyette arjinin sağlanmasına bağımlılık sonuç olarak argininin koşullu esansiyelliğini açıklamaktadır.
Yarı esansiyel bir amino asit olan arginin, bağışıklık tepkisinin önemli bir başlatıcısıdır. Arginin, farklı organlardaki çeşitli metabolik yollarda öncü olarak görev yapar. İmmün yanıtta, argininin metabolizması ve bulunabilirliği, arginini sırasıyla nitrik okside (NO) ve ornitine dönüştüren nitrik oksit sentazları ve arginaz enzimleri tarafından belirlenir. İnflamatuar koşullar sırasında arginin mevcudiyetindeki sınırlamalar makrofajları ve T-lenfosit aktivasyonunu düzenler. Ayrıca geçtiğimiz yıllarda, arginin ve sitrülin eksikliklerinin sepsis ve endotoksemi gibi inflamatuar durumların zararlı sonuçlarının altında yatan neden olabileceğini gösteren daha fazla kanıt toplanmıştır.