Behnan KAHYAOĞLU
Pandemi dönemiyle beraber hayatımızda, başta alışkanlıklarımız olmak üzere birçok şey değişti. Pandemi ile beraber teknoloji hayatımızın ayrılmaz bir parçası oldu. Boş zamanlarımızda sinemaların yerini online platformlar aldı. Eğitimlerimiz online gerçekleşti ve bir süre doktor görüşmeleri bile online ortama taşındı.
Teknolojinin hayatımıza girmesiyle beraber gelişme hızını da fark etmeye başladık. Daha VR, AI, AR tanımlarını öğrenmeye yeni başlamıştık ki metaverse kavramı hayatımıza hızlı bir giriş yaptı. İnsanlar Metaverse üzerinden arsalar almaya, yatırımlar yapmaya, sanal karakterler oluşturmaya başladı.
Teknolojinin bu alanları ve sağlık alanını birleştirmek üzere günümüzde birçok yeni girişim, proje ve çalışma yapılıyor. İlaç geliştirme süreci için oluşturulan arttırılmış gerçeklik (AR) ve VR uygulamaları günümüzde kullanılmaya başladı bile.
Eğitim hayatımızda bu değişimden nasibini aldı. Pandemi dönemiyle beraber üniversiteler online platformlar aracılığı ile dersler, sınavlar, ödevler, quizler gibi birçok yöntemle eğitime online olarak devam etti. Öğrenciler için kimisi özel kimisi okul tarafından oluşturulan sanal eczaneler tasarlandı ve bu eczaneler aracılığı ile dersler yapıldı.
Bu sanal eczanelerin başında Farma VR ve bazı üniversitelerin kendi programları geliyor. Bu teknolojiler tıp eğitiminde de kullanılıyor. Örneğin İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde sanal ortamda kadavra incelenmesi veya bazı vakaların öğrencilere VR üzerinden gösterimi bile yapılıyor.Hatta son zamanlarda okuduğum bir haberde Türkiye’de ilk defa Atatürk Üniversitesi Pasinler Meslek Yüksekokulu Bilgisayar Programcılığı 1. Sınıf dersi olan Grafik ve Animasyon dersi iki gün olarak Metaverse ortamında işlendi.
Peki bu kadar eğitim ve meslek hayatımıza giren teknolojinin eczacılık organizasyonlarındaki yeri nerede diye bakıldığında pandemi öncesinde üniversitelerde, otellerde vb. yerlerde yapılan kongre, sempozyum gibi bütün etkinlikler pandemi ile sanal ortama taşındı. Pandemi başlarında İnstagram canlı yayınları şeklinde yapılmaya başlanan söyleşiler gelişerek Zoom, Google meet, Youtube gibi ortamlara taşınarak daha büyük kitlelere daha resmi bir şekilde sunulmaya başlandı. Bu söyleşiler zamanla eğitimlere hatta kongrelere kadar taşındı.
Bu sene birkaç kongre hariç kongrelerin çoğunda yine online veya hibrit olarak gerçekleşmesine karar verildi. Uzun bir süredir online olarak yapılan kongrelerin çoğunda bir eksiklik hissediyorduk. Bu eksiklik yüz yüze olan kongrelerde olan kişilerin birbirleri ile olan etkileşimleri, fuaye ve stant alanlarındaki o gezilerimiz, network imkanlarımız olduğu kanısındayım.
23-26 Mart arasında Farmazi Akademi tarafından yapılan Dijital Eczacılık Kongresi’ne katıldığım zaman ilk dikkatimi çeken ve beni şaşırtan şey şu oldu: Kongre için özel olarak bir fuaye alanı düzenlenmiş olup ister stantlarda gezebiliyor ister canlı yayınlara katılabiliyor, sosyal programları izleyebiliyor ve canlı yayınlarda soruları sayesinde etkileşimlerde bulunabiliyor. Kongreye ayrı bir tarz katan bir diğer unsur ise katılımcıların etkiletişimde bulundukça puanlar elde edip ve bu puanlarla çeşitli ödüller kazanabiliyor olmasıdır. Bir diğer etkileyen kısım ise çevreye yerleştirilen insan figürleri – bir an metaverse’de yapılan ilk kongre mi diye bile düşündüm-, canlı yayın salonunun bir kongre salonu gibi tasarlanmış olup ve chat aracılığı ile diğer katılımcılarla etkiletişime geçilebiliyor olmasıdır.
Kongre salonunu ilk gördüğüm anda aklıma acaba bu kongre ileride metaverse ortamına taşınıp farklı şehirlerden aynı ortamda benzer deneyimler yaşayıp yaşayamayacağımız oldu. Şu an için bu deneyimi ne kadar süre sonra yaşayacağımız hakkında bir öngörüm olmasa da metaverse evreni içinde ilk ders ve sergi yapılmışken kongrelerimizin de çok uzun bir süre bu ortam dışında kalacağını düşünmüyorum.
Son zamanlarda katıldığım en büyük ve kapsamlı bu kongre için başta kongre yönetimi, Farmazi Akademi ekibine ve emeği geçen tüm meslek büyüklerime teşekkür ediyorum.
Behnan KAHYAOĞLU
ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ 5. SINIF ÖĞRENCİSİ