Heyecanımızın hiç bir zaman kaybolmayacağı, kurduğumuz paylaşımın ilelebet süreceği organizasyonlar
Ecza Kooperatifleri...
İzmir Eczacı Odasının son genel kurulunda yapmış olduğum konuşmayı şöyle bitirmiştim. Eczaneler için sözün bittiği yerdeyiz ya eczaneciliği ya da eczacılığı seçeceğiz. Bu sözleri kafamdan üretmiş değildim, SECOF’ taki görevim nedeniyle okuduğum onca rapor bana bunu söylüyordu. Avrupa coğrafyasının her yerinde eczacıların feryatları yükseliyordu... Eczanecilik her yerde kaybediyordu.
Bir meslektaşım bana sordu bu tablo Türkiye ye ne zaman gelir diye? Ona bunun bir ekonomik dönüşüm projesi olduğunu, bunun zamanının olamayacağını ama 1970’lerde Amerika’da yaşananların bugün Avrupa coğrafyasında aynen yaşandığını söylemiştim.
Nihayet bir kararname bizi dibe vurdurdu.
Şirket mantığında hareket eden SGK bütçe ayarlamasını yaparken hiç bir şeye bakmıyor. Esas problem SGK’nın tek alıcı olması değil. Bizim kutu üzerinden mesleğimizi fiyatlandırmamızdır.
Bu tuzağa düştüğümüz andan itibaren sürekli kaybettik ve analitik davranamadığımızdan mesleğimizi değişime tabii tutamadık.
Kanun hükmünde kararname ve TEB büyük kongresi sürecini birlikte yaşadık ve büyük bir sessizlik hâkim oldu eczanelere…
İşte bu durumda eczacıları bir araya toplayan ve günün koşullarını ve gelecekteki modeli net bir şekilde ortaya koyan EDAK yönetim kuruluna bir teşekkür borçluyuz.
Bu anlamda herkes oturduğu yerden fikir üretebilir, ama kooperatifler gerçeği şu an serbest eczacılıkta tek koruyucu ve geliştirici öğedir.
Her zaman söylerim eğer kendinize ait bir dağıtım kanalınız yoksa kendinizi çıplak hissedin.
Bugün tüm Avrupa coğrafyasında serbest eczanelerin tek varlık nedenidir ecza kooperatifleri…
Bugün eğer serbest eczacıların mücadelesi hala devam ediyorsa, tek nedeni ecza kooperatiflerinin ortakları ile gösterdiği karşı duruş mücadelesidir.
Bakın 1979 yılında sevgili Işık Boyacıgiller İzmir eczacı odası bülteninde nasıl betimlemiş bu günleri ’’ her türlü art niyeti, yapısı gereği içine sokmayan, salt eczacıların ekonomik ve mesleksel çıkarlarına hizmet edecek, eczacının birlik ve beraberlik tanımına uygun, dayanışmasının kanıtı olacak kooperatif, sizlerin başarısı olacaktır. Ve başarı ortaya çıkınca kimse artık eczacının sahipsiz olduğunu söyleyemeyecektir...’’
Kooperatifler ecza deposu değildir.
Onlar bizim sosyo ekonomik ailemizdir ve her bir santimetrekaresi kooperatif eczanelerinin parçasıdır.
Kooperatifler eczacının özgürlüğüdür, eczacıyı edilgen ve bağımlı yapısından kurtararak, ortaklarına olduğu kadar, ortak olmayan meslektaşlarına da özgürlük alanı açmaktadır…
Bugün artık karar verme günüdür değerli meslektaşlarım.
Önündeki ekrana bakıp hangisi daha avantalı diye bakma günü geçti ve işte sözün bittiği yere geldik.
Kooperatifler ortaklarıyla tam bir ekonomik bütünlük istiyor bu onun yaşam hakkı…
Şimdi yine Işık’ın deyimiyle ölenler ve ölü taklidi yapanların ayrılması gerektiği zamandır.
Herkes yerini bilmelidir...
Biz kooperatifçi eczacılarız ve mesleğimizi bu çatı altında geliştirip büyüteceğiz. Kooperatiflerimizin başarısı bizim eczanelerimizdeki mesleki başarımız olacaktır…
Saygılarımla…
Ecz. Vecihi Özerdemli
SECOF (Avrupa Ecza Kooperatifleri Topluluğu)
Yönetim Kurulu Başkanı
