Ecz. Hilal Nesrin Elbir
Nisan-Mayıs aylarında, parklarda, sokaklarda ve hatta kaldırım taşlarında gördüğünüz parlak sarı çiçeklerin aslında birilerinin rüyalarını, umutlarını, dileklerini ve sevdiğine söylemek istediklerini taşısın diye binlerce yıl öncesinden geldiğini biliyor muydunuz?
Nam-ı diğer "karahindiba" geçmişten beri sağlık ve tıp alanında, ilaç ve gıda olarak çeşitli alanlarda ve çeşitli coğrafyalarda kendine yer bulmuş, aynı zamanda folklorik pek çok öğeyi de içinde barındırmıştır. Sonbaharda bitkinin tohumlarını taşıyan beyaz tüylü toplara dönüşen bu çiçeğin efsanesi de tam bu noktada başlar;
"Tohumları üflemeden bir dilek dilersiniz ve eğer tümünü uçurmayı başarırsanız dileğiniz kabul olur.
Tohumları sevdiğinizin yaşadığı yöne doğru üflersiniz, ona düşüncelerinizi taşır.
Bir kehanet aracıdır aynı zamanda; tohumun kafasını üfledikten sonra kalan tohum sayısı sahip olacağınız çocuk sayısını gösterir.
Eğer üflediğinizde tüm tohumlar uçarsa çok güçlü ve tutkulu bir aşkla sevileceğinize inanılır."
Bunların hiçbiri olmasa dahi, üflenen tohumlar, bir sonraki senenin yeni dandelionları olarak karşımıza çıkar.
Bir barometredir; güzel havalarda tümüyle açılmış olan çiçek, yağmur yaklaşınca bir şemsiye gibi kapanır...
Çiçek dilinde; güneş ile ilişkilendirilir, çiçekleri güneş gördüğünde açıldığı için pozitifliği, büyümeyi ilerlemeyi simgeler. Uçuculuğu ise hayatın çabucak geçtiğini ve her anından keyif alınması gerektiğini bize anlatır.
Çin tıbbında sindirim bozuklukları, rahim ve meme tümörlerinde; geleneksel Ortadoğu reçetelerinde dalak ve karaciğer rahatsızlıklarında; Amerikan yerlileri tarafından hazımsızlık, mide ve böbrek rahatsızlıklarında; Doğu Hindistan’da karaciğer uyarıcı olarak ve bazı deri hastalıklarında kullanılmıştır.
Günümüzde de safra salgısını artırma özelliğinden dolayı, safra taşları oluşumunun engellenmesi ve karaciğeri metabolik toksinlerden korumaya yardımcı özelliklerinden dolayı bu alandaki ürünlerin terkibine girebilmektedir.
Bitkinin tüm kısımları yenilebildiği için taze olarak salatalarda ve et yemeklerinde, kurutulmuş halde de çay olarak tüketilebilmektedir. Martha Stewart sevenler ’dandelion’ un mutfakta kullanım alanının ne kadar geniş olduğunu bilirler. Alışılmadık bir sebze olabilir ama içinde birilerinin duygu dolu fısıltılarını taşıyan bir yemeğin lezzetini kim merak etmez ki?
Dandelion...
Fransızca dent-de-lion (aslandişi)...
Karahindiba...
Taraxacum officinale...
Üfleyince uçan çiçek...
Şeytantüyü...
Derler ki:
"Doğanın mucizeleri çok fazla olduğu için, mucizeler görünmüyor. Oysa daha önce hiç çiçek görmemiş birisi için "dandelion" bile dünyanın en şaşırtıcı olayı olabilir".