TIRNAK MANTARI (Onikomikosis = Tinea unguium) TEDAVİSİNDE MAJİSTRAL FORMÜL İLE TEDAVİ SEÇENEĞİ.
Onikomikoz tüm tırnak hastalıklarının %20'sini oluşturur. Genel olarak erişkinlerde görülür. 40-60 yaş arasında toplumda sıklığı %15-20'dir. Uzun süre kapalı ayakkabı giyme, hiperhidroz, nemli ve sıcak ortamlar hastalığın kolay yerleşimine olanak sağlar. Soğuk mevsimlerde sessizleşen hastalık, yaz aylarında tekrar alevlenme gösterir. Tırnak mantarları sıklıkla ayak tırnaklarında, ayak tırnaklardan ise en fazla baş veya serçe parmakta görülür. El tırnaklarında ise çok nadiren rastlanır. En sık ayak tırnaklarından özellikle birinci tırnaktan başlar. Genellikle tinea pedis ertesinde gelişir. Tırnakta sarı-kahverengi renk değişikliği, subungual hiperkeratoz, tırnakta kolay kırılma temel belirtilerdir. Tırnak çevresi normaldir. Tedaviye en dirençli yüzeyel mantar hastalığıdır. Sistemik antifungaller 3-12 ay kullanılır. Hastalıklı tırnakların törpülenmesi tedavi etkinliğini arttırır.
Hastalık ayak ve el derisindeki tedavi edilmemiş mantardan kaynaklanır. Özellikle ayaklarda travma sonrası enfeksiyon riski artar. Tırnağa Kandida türü mantarların yerleşimi de, dolama sonrasında daha sıklıkla görülür. Dolama durumda tırnak kıvrımındaki deri kızarık, şiş ve ağrılıdır. Bu iltihabi durum tırnağı yatağından kaldırır ve ağrıya sebep olur.
Tırnak mantarları bazen bakteri enfeksiyonları, sedef, egzama, liken, siğil, spontan tırnak ayrışması Onikolisis ve yaşlılığa bağlı tırnak kalınlaşması (onikogrifosis) ile karışabilir.
Onikomikozis (Tinea unguium): Tırnakların mikotik infeksiyonudur. Dermatofitonların bütün tiplerinin (En sık T. rubrum ve T. Mentagrophytes) neden olduğu bir tırnak enfeksiyonudur. Etken, genellikle, tırnağın serbest kısmından, hiponişyumda (tırnak yatağı) çoğalarak tırnak cismini tutar. Ayak tırnaklan daha sık tutulur ve tabloya sıklıkla t. pedis eşlik eder. Enfeksiyon, genellikle erişkinlerde görülür. Dermatofit kökenli onikomikozlarda, tırnak çevresinde enflamasyon beklenen bir bulgu değildir. Yavaş seyirli olan hastalık, farklı görüntülerle ortaya çıkabilir. Tırnak yatağı, serbest kenardan başlayarak kalınlaşır. Tırnağın enfekte kısmı, beyazımsı, kirli sarı veya kahverengini alır. Gelişen subungual keratoz, kolayca parçalanıp dökülür ve tırnakta cisim kaybına neden olur. Ayrıca, tırnak cisminin tırnak yatağından ayrılmasına (onikoliz) neden olur. En sık görülen bu tablo "distal subungual Onikomikoz" olarak tanımlanır. Bazen, tırnak yüzeyinde başlayan ve tüm tırnak yüzeyini tutan değişikliklerle seyir gösterebilir. Tırnak yüzeyinde beyazlanma ve matlaşma, pürüzlü bir görünüm ve kırılganlığında artış dikkat çeker. Bu form da "yüzeyel beyaz Onikomikoz" olarak tanımlanmaktadır. Tedavi süresi uzun ve pahalıdır. Tedavinin tamamlanması bir yılı bile alabilir. El tırnakları daha çabuk uzadıklarından; tedaviye daha hızlı yanıt verir. Bir ve ya iki tırnağın % 80’inden azı tutulduğunda genellikle lokal tedaviler yapılır, fakat genellikle ağızdan aylarca antifungal ilaç alınması gerekebilir. Lokal ve ağızdan tedavinin kombinasyonu daha etkilidir.
Tanı muayene gerektiğinde tırnaktan alınan materyalin mikroskopta incelenmesi ile konulur. Gerek duyulursa tedaviye başlanmadan mantar kültürü istenebilir. Özellikle küf mantarları, dermatofitlere göre farklı tedavi gerektirdiklerinden; bazen mantarın türünü belirlemek için mantar kültürü yapılması faydalıdır.
Hastalık bir çok farklı tipte karşımız çıkabilir.
Lateral onikomikosis: Tırnağın yan tarafında beyaz veya sarı opak bir renk değişikliği şeklinde görülür.
Subungual hiperkeratosis: Tırnak altında kepeksi bir kalınlaşma şeklinde görülür.
Distal onikolisis: Tırnak uç kısmında tırnak yatağından ayrılmıştır.Tırnak ucu ufalanabilir hale gelmiştir.
Yüzeyel beyaz onikomikosis: Tırnak plağı beyazımsı pullanmış ve üzerinde yer yer çukurcuklar vardır.
Proximal onikomikosis: Tırnağın köküne yakın alandaki yarım ay şeklindeki beyazlık kaybolup, sarımsı renk almıştır.
Formül;
Rp.
Timol 0,1 g
Salisilik asit 3,9 g
Tentürdiyot T.K (1940) 20,0 g
Alkol 96 k.m. 100,0 g
Formülde yer alan maddeler;
Thymol T.K.- Thymolum- Timol- İzopropilmetakrezol- Acido timico;
Timol keskin kekik kokulu renksiz, çoğu zaman iri kristaller veya kristalize toz halinde bulunur. İngiliz Farmakopesi (BP)'ye göre erime dercesini 48-52°C arasındadır. BP'ye göre çözünürlükleri: Sudaçok hafif çözünür; alkol ve eterde çok çözünür; uçucu ve sabit yağlarda serbestçe çözünür; gliserol'de az çözünür; alkali hidroksitlerinin seyreltik çözeltilerinde çözünür.Timol antibakteriyel ve antifungal aktivite gösteren fenolik yapılı bir antiseptiktir. Timol antiseptik ve dezenfektan etkisini bakteri ve fungusların sitoplazma membranının permeabilitesini artırarak gösterir. Böylece bakterisid ve fungusid etki yapar. Timol topikal olarak uygulanır. Fenol'den daha etkili olmasına karşın, sudaki çözünürlüğünün az olması, daha iritan olması ve proteinlere karşı duyarlığı nedeniyle kullanımı sınırlıdır. Timol ağız sularında ve gargaralarda koku giderici olarak kullanılır. Ayrıca, kontriritan(Deride yerleşik enflamasyonu iyileştirmek amacıyla uygulanan ve hafif irritasyon oluşturan) ve antiseptik etkisi nedeniyle topikal olarak bazı deri hastalıklarında da yararlı olur. Deri hastalıklarının tedavisinde timol iyodürden de yararlanılır. Timol soğuk algınlığı, öksürük ve çeşitli solunum yolu hastalıklarında kullanılan preparatların bileşiminde diğer uçucu maddelerle birlikte yer alır. Antioksidan olarak halotan, trikloretilen ve tetrakloretilen'e %0.01 oranında katılır. Timol hava geçirmeyen kaplarda saklanmalıdır. Işıktan korunmalıdır.
Acidum salicylicum- Salicylsäure- Acide salicylique- Spirsäure- Salisilik asit;
Salisilik asit beyaz veya renksiz iğnemsi kristaller veya beyaz tüysü kristal yapılı bir tozdur. Sentetik şekli beyaz ve kokusuzdur. Salisilik asit, C6H4(OH)CO2H kimyasal formüllü bir beta hidroksi asittir. Renksiz, kristal yapıdaki bu organik asit genellikle bitkisel hormon olarak kullanılır. Salisin metabolizmasının bir ürünüdür. Aspirin olarak adlandırılan asetil salisilik asitle benzer kimyasal özellikler taşır. Akne tedavisi ve tinea barbae, tinea capitis, tinea cruris gibi fungus türleri tedavisinde de kullanılmaktadır. Doğal metil salisilattan hazırlandığında açık sarı veya uçuk pembe renktedir ve hafif nane kokusu vardır. Suda 1:460, kaynar suda 1:15, alkol ve eterde 1:3 ve kloroformda 1:45 oranında çözünür. Salisilik asit keratolitik bir ilaçtır. Hiperkeratotik ve derinin pullanmasıyla belirgin kepek ve seboreik dermatit, iktiyoz, psoriyazis ve akne gibi hastalıkların tedavisinde kullanılır. Bu amaçla kulanılan solüsyon ve pomatları mevcuttur. Salisilik asit deskuamasyonu(Herhangi bir şeyin dış yüzeyinin soyularak pul pul dökülmesi)hızlandırır. Hafif fungusid etki gösterir. Salisilik asit deriden hızla absorbe olur ve idrarla yavaş bir şekilde elimine edilir. Salisilik asit'in geniş cilt yüzeylerine aşırı düzeyde uygulanmasına bağlı sistemik akut salisilat zehirlenmesi (salisilizm) meydana gelebilir. Bu tür yanlış uygulamaya bağlı çocukların çoğunlukta olduğu ölümler bildirilmiştir. Topikal uygulamaya bağlı sistemik absorbsiyon riskini minimalize etmek için salisilikasit uzun sürlerle ve yüksek konsantrasyonlarda kullanılmamalı ve geniş vücut yüzeylerine ya da enfllamasyonlu veya açık deriye uygulanmasından kaçınılmalıdır.
Salisilik asit 30°C'nin altındaki oda sıcaklığında ve sıkıca kapalı hava geçirmeyen kaplarda saklanmalıdır. Işıktan korunmalıdır.
İyod tentürü- Teinture d'iode- Tincture iodi- Türk kodeksi (1954);
Formül;
Rp.
İyod 7 k
Potasyum iyodür 3 k
Etanol (% 90) 90 k
Alkol- Etanol- Etil alkol- Spiritus vini- Weingeist- Ethanolum- Alcoholum;
Alkol, etil alkol ve suyun bir karışımıdır. İngiliz Farmakopesi (BP)'de alkol "Ethanol (96 per cent) " olarak geçer ve %96'lıktan az ve %96.6 v/v'den fazla olmayacak şekilde tanımlanır. Kendine özgü bir kokusu ve yakıcı tadı olan berrak, renksiz ve akıcı bir sıvıdır; uçucudur ve kolayca alev alarak dumansız mavi bir alevle yanar. Suyla karışır; karışma sırasında karışımın sıcaklığı artar ve hacmi azalır. Kloroform, eter, gliserol ve diğer organik çözgenlerin çoğu ile karışır. BP'ye göre susuz etanol (Ethanol, BP 1993; absolute alcohol; dehydrated alcohol) %99.4 v/v veya %99a/a'dan az C2H5OH içermemelidir (yoğunluk 788.16 ila 791.2 kg/m3). Amerikan Farmakopesi (USP)'ye göre susuz alkol (Dehydrated Alcohol, USP 23) %99.5 v/v veya %99.2 a/a'dan az C2H5OH içermez (özgül ağırlık olarak 15.56°C'de 0.7964'den fazla olmamalı). BP'ye göre seyreltik alkol (Dilute Ethanols, BP 1993) farklı birkaç konsantrasyonda bulunur. Bunlardan biri "Rectified Spirit " olarak da bilinen %90'lık etanol'dür. Dilüe Etanol; etil alkol ve su karışımıdır. Yüzde 69,1 h/h den az ve yüzde 71,0 h/h den çok, yüzde 61,5 a/a tan az ve yüzde 63,5 a/a tan çok C2H6O ihtiva etmemelidir. Alkol derecesi belirli bir temperatür derecesinde yüzde ağırlık olarak ifade edilir.
Etil Alkol %60-90 yoğunlukta etkin olmakla birlikte cilt antisepsisi için %70'lik yoğunluk (vol/vol) optimal etkinlik gösterir. Buna karşılık yoğunluk %50'nin altına düştüğünde aktivitesini büyük ölçüde kaybeder. 70 Derece alkol etkisi ile ilgili el dezenfektanı sayfasında görülen ingilizce açıklama gayet açıktır, "70 derece alkol en antiseptik orandır ve bakterilerin %99.9'unu bir dakikada öldürmektedir".
Formülün hazırlanışı (Modus operandi);
Yaklaşık 70 g alkol içerisinde timol ve salisilik asit çözülür ve iyot tentürü ilave edilir. Daha sonra 96 C lik alkol ile 100 g’a tamamlanır.
Preparat mantar enfeksiyonu bulunan tırnak üzerine günde birkaç kez sürülür. Çözelti ısı ve ışıktan korunarak saklanmalıdır.
İyi bir hafta dileğiyle…
Kaynak;
1- Dermatolojide formüller (prof.Dr. Nuran Atmanoğlu).
2- RxMediaPharma®2016 İnteraktif İlaç Bilgi Kaynağı.
Tel: (332) 3520657
Fax: (332) 3512816
a.pekcan@eczacininsesi.com
http://www.majistralformul.com/