Fiyatlandırma politikası bu şekilde devam ederse eğer…
İnsanlarımızın sağlıklı yaşama hakkının önünde ciddi bir engel oluşacak…
Bu alan, ekonomik değer ve kutu satışı bazında küçülecek…
Merdiven altı dediğimiz niteliksiz ve belirsiz ürünler alana hakim olacak…
Bütünüyle eczane dışına çıkarak kontrolsüz bir biçimde satılacaklar...
Eczanelerden satılan Besin Destekleri’ nden söz ediyorum…
Vitaminler, mineraller, aminoasitler, esansiyel yağ asitleri, tıbbi bitkiler ve ekstreleri vb.
***
Bu ürünlerin, geçtiğimiz yaz yaşadığımız ekonomik travma, dövizdeki artıştan sonra fiyatları müthiş arttı.
Yazıyı rakamlara boğmak istemiyorum.
Kaldı ki, bu alanda öyle çok da sağlıklı, derli toplu rakamlar olmadığı biliniyor.
Zaten, göz görüp, kulak duyunca rakama da ihtiyaç yok.
Öyle çok arkadaşım ve meslektaşımdan şunu duydum ki:
“- Artık eskisi gibi satılmıyorlar, fiyatı duyan dışarı çıkıyor.”
***
Fiyatlandırma dediğin şeyin bir aklı olmalı…
1 kutu balık yağı tableti, 3- 5 kutu antibiyotik satın alıyorsa eğer, akıl bunun neresinde?
Tıbbi bitki ekstrelerinin yanlarından geçemiyorsun…
1 kutusuyla 10- 20 kutu ağrı kesici tablet satın alabilirsin.
Bir daha altını çizelim…
Akıl bunun neresinde?
***
Daha sağlıklı yaşam için kullanılan bu ürünlerin fiyatları (kullanılma süreleri değerlendirildiğinde), kimi hastalıkların tedavi maliyetlerini geçti.
Böyle şey olur mu hiç?
***
İşin bir diğer yanı ise şu…
Eczaneler güvenli ürünleri raflarına koyuyorlar.
Diyelim X vitamini eczanede 100 TL, insanlar hiç bilinmedik bir markayı bu fiyatın yarısına internetten, ya da filanca marketten bulup alıyorlar.
Sonra da “eczane pahalıcı” oluyor.
Piyasada, eczane dışında, internette satılan besin destek ürünlerinin, güvenilirliği, bilimselliği vs. konusuna hiç girmeyelim…
Zaten, o temel ve artık kronikleşmiş bir dert!
***
Sonuçta demem o ki, şu fiyatlandırma politikalarınızı bir kez daha gözden geçirin lütfen…
Bu gidiş, iyi bir gidiş değil!
İvedilikle, ilgili tüm “karar alıcıların” bu konuyu enine boyuna, derinlemesine masaya yatırıp, yeniden düşünmeleri gerekiyor.
Bu meselenin ciddiye, çok ciddiye alınması gerektiğini düşünüyorum.
Çünkü, yerleşmiş algıları sonradan değiştirmenin ne denli zor hatta olanaksız olduğunu bir çok deneyimimizden biliyoruz.
Öyle değil mi?
İLETİŞİM İÇİN:
https://www.facebook.com/HakanGencosmanoglu
h.gencosmanoglu@eczacininsesi.com
