Prof Dr Canfeza Sezgin
İç Hastalıkları ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı
(EÜ Eczacılık Fakültesi’ nden Prof Dr Hüsniye Kayalar’ a katkısı için teşekkür ederim)
Genel Bilgiler
Kolesterol vücutta yağ yapısında bulunan doğal bir bileşendir. Normalde vücutta sağlıklı hücrelerin yapımı ve idamesi için gerekli olup hayati öneme sahiptir. Kolesterol ihtiyacı besinlerle veya karaciğer hücrelerinde üretilerek karşılanmaktadır. Hücre zarının yapısında, D vitamini ve hormon üretiminde kolesterol önemli rol oynar. Bununla birlikte aşırı miktarda kolesterol alımında veya vücutta genetik olarak yapımının arttığı durumlarda kanda kolesterol yükselir ve hücrelere zarar vermeye başlar. Kolesterol düzeyleri, ileri yaşla birlikte yükselir. Kolesterol yüksekliği erkeklerde daha sık görülür.
Kolesterolün basit olarak iki tipi vardır. Yüksek yoğunluklu kolesterol olan HDL iyi kolesterol olarak bilinmektedir. HDL, damar duvarında bulunan kolesterolü karaciğere taşıyarak damar sertliğine karşı koruyucu rol üstlenmektedir. LDL ise düşük yoğunlukta kolesterol olup kötü kolesterol olarak bilinir. LDL damar duvarında birikerek damar sertliğine sebep olmaktadır. Kolesterol yüksekliği kalp krizi, kalp-damar hastalıkları, inme için risk faktörüdür.
Hiperlipidemi olarak isimlendirilen hastalıkta hem kolesterol hem de trigliserit isimi verilen diğer yağ yükselir.
Kolesterol yüksekliği ailesel olabilir. Ailesel kolesterol yüksekliği olanlar, beslenmelerine dikkat etseler bile karaciğerde ihtiyaçtan fazla kolesterol yapılır. Şeker hastalığı, şişmanlık, bel çevresinin erkeklerde 102 cm’ den fazla olması, kadınlarda 89 cm’ den fazla olması, karaciğer hastalığı, böbrek hastalıkları, alkol, beta bloker ve tiyazid grubu ilaçlar, doğum kontrol ilaçları, sigara içilmesi, hareketsiz yaşam, beslenmede hayvansal gıdalar ve doymuş yağların yer alması gibi faktörler kolesterol yükselmesine neden olur.
Bulgu ve belirtiler
Kanda kolesterolün yüksek olması baş ağrısı, halsizlik, yorgunluk, isteksizlik gibi genel şikayetlere sebep olur. Yavaş yavaş zaman içinde damar duvarında birikerek damar sertliği oluşturur. Adalelerin kemiğe bağlandığı tendon dediğimiz kısımlarında birikerek şişliklere neden olur. Tendonlar zayıflayarak zorlandığı zaman kopmalar görülebilir. Tendonlarda yağ birikimi ve şişlik daha çok ailesel kolesterol yüksekliğinde görülür. Göz etrafında minik açık renkli lezyonlar kolesterolün biriktiğini gösterir. Gözde renkli kısım etrafında beyaz halka oluşumu meydana gelir. Yaş ilerledikçe bu halka görülebilir. Ailesel kolesterol yüksekliği olanlarda genç yaşlarda halka oluşur.
Yüksek olan kolesterol damarların duvarında birikmeye ve kalınlaşmaya neden olur. Böylece kan akımı azalır, damarın beslediği organa ihtiyaç duyulan oksijen miktarı daha az gider. Oksijen alamayan dokulardaki hücrelerde buna bağlı işlev bozuklukları ve hücre ölümleri görülür. Bulgular beslenmesi bozulan organa göre değişir. Kalp koroner damarlarında tıkanıklık olursa kalp krizi, beyin damarlarında tıkanıklık inme, böbrek damarlarında tıkanıklık böbrek yetmezliği, ayak damarlarında tıkanma olanlarda gangren şeklinde tutulan damarın beslediği organa göre bulgu verir. Ani ölümler görülebilir.
Tanı konması için kan tahlilinde total kolesterol, HDL, LDL ve trigliserid ölçümleri yapılır. Tahlilden önce 12 saat hiçbir şey yenilmemeli, sudan başka bir şey içilmemelidir. Kan kolesterol düzeyleri 12 saat açlıktan sonra bakılır. 24 saat içinde alkol alınmamalıdır. Ölçülen total kolesterol düzeyi 200 mg/dl altında normal, 200-239 hafif yüksek, 240’ ın üzerinde ise yüksektir. LDL kolesterol 100 mg/dl altında normal, 100-159 hafif yüksek, 160-189 yüksek, 190 ve üzerinde ise çok yüksektir. HDL ise 40 mg/dl altında kötü, 50-59 arası iyi, 60 ve üzeri ise çok iyidir. Kolesterol yüksekliği olanlarda çoğunlukla aynı zamanda trigliserit değeri de yüksek saptanır. Trigliserid 150 mg/dl altında iyi, 150-199 arası hafif yüksek, 200-499 arası yüksek, 500 üzerinde ise çok yüksektir. Yükseklik arttıkça damar tıkanıklığı ve sağlık sorunu riski belirgin artar. Kolesterol düzeyinin yüksekliği önemli olmakla birlikte beraberinde HDL düzeyinin miktarı çok büyük önm taşır. HDL düşüklüğü diğer kolesterol yüksekliklerinden daha fazla kalp-damar sağlığı için önem taşır.
Tıbbi Tedavi
Ailesel kolesterol yüksekliğinde diyet ve ilaç tedavisi hemen başlanmalıdır. Bu hastalarda sadece diyet yardımcı olmamaktadır. Diğer hastalarda öncelik diyet tedavisi ile başlanmasıdır.
Statinler olarak isimlendirilen kolesterol düşürücü ilaçlar en çok tercih edilen ilaçlardır. Karaciğerde kolesterolün yapılmasını engelleyip damar duvarında biriken kötü kolesterolün azalmasını sağlarlar. Statinler grubunda atorvastatin, fluvastatin, lovastatin, pitavastatin, pravastatin, rosuvastatin ve simvastatin ilaçları vardır. Statin grubu kolesterol düşürücülerin en sık görülen yan etkisi kas ağrısıdır. Bazı kişilerde cinsel istekte azalmaya neden olabilir. Nadir olarak karaciğer ve böbrek üzerine yan etkileri mevcuttur.
Karaciğer gıdaların emiliminde gerekli olan safra asitlerini kolesterolden oluşturur. Kolestiramin, kolestipol, kolesevelam gibi safra asidini bağlayan reçineler, safra asitlerinin dışkıyla atılmasını sağlar. Karaciğer de kolesterolden daha fazla safra asiti yapmak için kolesterolü kullanır ve vücuttaki kolesterol azalır. Bu ilaçların yan etkisi daha azdır. Kabızlık ve şişkinlik yapabilir. Mide-bağırsak hastalığı olanlarda tercih edilmez.
Gıdalarla alınan kolesterolün bağırsaklardan emilimini engelleyen ezetimib isimli ilaç da kolesterol düzeylerinin düşürülmesine yardımcıdır. Statin grubu ilaçlarla beraber de kullanılabilmektedir.
Trigliserit yüksekliğinde fibratlar, omega-3 yağ asitleri kullanılmaktadır.
Yardımcı olabilecek diyet değişiklikleri
Toplam kolesterol ve LDL-kötü kolesterol düzeylerini arttıran doymuş yağlardan zengin kırmızı et ve yağlı süt ürünlerinin tüketimi azaltılmalıdır. Yağsız veya yarım sağlı süt ürünleri, yağsız et, zeytin yağı tercih edilmelidir.
Kızartma, atıştırmalık, kraker ve keklerin hazırlanmasında kullanılan trans yağlardan uzak durulmalıdır. Etiketinde trans yağ içermez (trans fat-free) yazılı hazır gıdalar tercih edilebilir.
Kolesterol alımı günde 300 miligramın altında olmalıdır. Kalp ve şeker hastalarında ise 200 miligramın altında olmalıdır. Kolesterolün ana kaynağı et, yumurta sarısı ve tam yağlı süt ürünleridir. Yağsız et, yumurtanın beyazı, yağsız süt tercih edilebilir.
Tam tahıl ürünlerinin tüketilmesi kolesterol emilimini de azaltarak yardımcı olur.
Meyve sebzeler lifli içerikleri ile kolesterol emilimini azaltırlar. Kuru meyvelerin kalori içeriğinin taze olanlara göre daha fazla olması nedeni ile yoğun tüketilmemeleri gereklidir. Günde yarım avuç kuru meyve tüketilebilir.
Omega-3 LDL kolesterolü düşürmede yararlıdır. Somon, uskumru ve ringa balığı gibi deniz ürünleri, ceviz, badem ve keten tohumu gibi bitkisel ürünler omega-3 den zengindir.
Kadınlarda bir kadeh, erkeklerde 2 kadehi geçmeyen günlük alkol kullanımı (kırmızı şarap) ile HDL düzeyleri artabilir. Fakat bunun için alkol tüketimi teşvik edilmez; diğer sağlık riskleri nedeni ile düzenli alkol kullanımı önerilmez.
Yardımcı olabilecek yaşam tarzı değişiklikleri
Aşırı kilonun verilmesi en önemli adımdır. Vücut ağırlığının % 5-10’ u kadar verilerek kolesterol düzeylerinde önemli bir düşüş sağlanabilir. İyi bir beslenme ve egzersiz programı ile bu başarılabilir. Televizyon izleme alışkanlığı olanların patates cipsi atıştırmak yerine dilimlenmiş havuç tüketmeleri, alkollü içecek yerine yeşil çay gibi içecekleri tüketmeleri ciddi katkı sağlar.
Günlük fiziksel aktivitenin arttırılması, asansör yerine merdivenlerin kullanılması yararlıdır. Aşırı kilolu olunsun olunmasın egzersiz kolesterol düzeylerinin azaltılmasında yararlıdır. İyi kolesterolü yani HDL kolesterolü arttırması nedeni ile büyük önem taşır. En basit egzersiz günde 30 dakikalık tempolu yürüyüştür. Doktorun izin verdiği süre ve yoğunlukta egzersiz yapılmalıdır.
Sigaranın bırakılması iyi kolesterol HDL’ yi arttırır. Sigarayı bıraktıktan 20 dakika sonra kan basıncı azalır, 24 saat sonra kalp atağı riski azalır, bir yıl sonra kalp atağı riski sigara içenlere göre %50 azalır, 15 yıl sonra da hiç sigara içmeyen kişilerin seviyesine gelir.
Önerilen Besin Takviyeleri
Policosanol: Şeker kamışından elde edilen karışımdır. Karaciğerde kolesterol üretimini engelleyerek total ve LDL kolesterolün azalmasına ve HDL’nin yükselmesine yardımcı olur. Günlük 10-20 mg alınması önerilir (Castano G vd., Int J Clin Pharmacol Res, 2001, 21:43-57).
Balık yağı: Trigliseritleri düşürmeye yardımcı olur. HDL kolesterolü yükseltir ve enflamasyon ile pıhtılaşmayı azaltmaya destek olur. EPA ve DHA kaynağı olarak balık yağının günde 3-9 g olarak tüketilmesi önerilir. 1 g balık yağı kapsülü içinde en az 400 mg EPA ve 200 mg DHA bulunmalıdır (Santos MJ vd., J Nutr Med, 1992, 3:107-115). Kanamaya eğilimi olanlarda dikkali olunmalıdır.
Niasin (B3 vitamini): LDL, trigliserit ve lipoprotein A düzeylerini azaltmaya yardımcı olurken HDL’nin de yükselmesine destek olur. Günlük 1-4 g dozda alınması önerilmektedir.
Uyarı: Niasin 500 mg/gün dozlarından daha yüksek dozlarda karaciğer enflamasyonuna neden olabilir. Hekim tavsiyesi ve kontrolünde kullanılmalıdır. Karaciğer enzimleri yanında ürik asit ve glukoz seviyeleri de kontrol edilmelidir. Genellikle 100 mg’dan yüksek dozları ciltte kızarıklık, kaşıntı, mide rahatsızlıkları ve baş ağrısına neden olabilir. Niasinin dozu kademeli olarak arttırılmalıdır ya da yavaş salınımlı niasin içeren preparatlar tercih edilir. Ancak, yavaş salınımlı niasin içeren preparatlar da karaciğerde enflamasyon riskini artırabilmektedir. İnositol hekzaniasinat, niasinden daha az ciltte kızarıklığa neden olabilir. Ayrıca aspirin ile birlikte niasin kullanımı da ciltte kızarıklığı azaltabilir (Goldberg A vd., Am J Cardiol, 2000, 85:1100-1105; Brown WV, Postgrad Med, 1995, 98:185-193).
C vitamini: LDL kolesterol hasarından vücudu korumak için günlük 100 mg C vitamini takviyesi önerilir (Frei B, Am J Clin Nutr, 1991, 54. 1113-1118S).
Pantetin: B5 vitamininden elde edilir. Bir araştırmada, günde 300 mg pantetin takviyesinin, serum kolesterol düzeylerini azaltıp HDL düzeylerini ise artırdığı tespit edilmiştir (Miccoli R vd., Curr Ther Res, 1984, 36:545-549).
Krom (Cr) ve bira mayası: Bira mayasında bulunan “Monocolin K” isimli etken madde, karaciğerde kolesterol sentezinde anahtar enzim olarak görev alan HMG-CoA redüktazın üretimini engelleyerek etki etmektedir. Lovastatin etken maddesi de benzer etki mekanizmasına sahiptir. 13 hafta boyunca günde 500 mikrogram krom takviyesi verilen hastalarda LDL ve total kolesterol seviyelerinde %20 azalma yanında HDL kolesterol seviyesinde ise artış görülmüştür (Boyd SG vd., J Nutr Biochem, 1998, 9:471-475). Absorbe edilebilir ve biyolojik olarak aktif krom içeren bira mayasından günde 1-2 tatlı kaşığı alınması önerilir (Newman HA vd., Clin Chem, 1978, 541-544; Wang MM vd., nutr Res, 1989, 9: 989-998).
Bakır: Bakır eksikliği de yüksek kolesterolün nedenlerinden biri olarak görülmektedir. 8 hafta boyunca 3-4 mg bakır takviyesinin 50 yaş üstü hastalarda LDL ve total kolesterol seviyelerini düşürdüğü gözlenmiştir (Hermann J vd., J Nutr Elderly, 1998, 18:27-45). Bakır düzeyleri değerlendirilmeden destek olarak alınmamalıdır.
Önerilen Bitkisel Destekler
Beta glukan: Bira mayasının hücre duvarında, yulaf kepeğinde ve tıbbi mantarlarda bulunan polisakkarit yapısında çözünebilir liftir. Beta glukan kolesterole bağlanıp feçes ile birlikte kolesterolün atılmasını sağlar. Günde 6 gram beta glukan eklenen ekmek tüketimi ile kolesterol yükseliği olan aşırı kilolularda HDL kolesterol düzeyinde artış, LDL kolesterol düzeyinde ise azalma elde edilmiştir (Reyna-Villasmil N, Am J Ther. 2007 Mar-Apr;14(2):203-12.).
Glukomannan: Konjac köklerinden (Amorphophallus konjac) elde edilen çözünür liftir. Günde 4-13 g glukomannan takviyesinin total kolesterol, LDL kolesterol ve trigliseritleri düşürmeye ve HDL kolesterol seviyelerini artırmaya destek olmaktadır.
Karnıyarık tohumu: 10 g karnıyarık tohumunun total kolesterolü %5, LDL kolesterolü de %9 oranda azalttığı görülmüştür. Daha kapsamlı bir araştırmada ise kolesterol değerlerini düşürmek için günde 2 kez 5.1 g karnıyarık otu tohumu ile birlikte yulafın da kombine edilebileceği bildirilmiştir (Olson BH vd., J Nutr, 1997, 127:1973-1980; Anderson JW vd., Am J Clin Nutr, 2000, 71:1433-1439; Romero AL vd., J Am Coll Nutr, 1998, 17:601-608).
Yeşil Çay: Bir derlemede total kolesterol ve LDL kolesterolü azaltmak ve HDL kolesterolü yükseltmek için günde 3 fincan çay ve buna karşılık gelen 240-320 mg polifenolik bileşiğin etkili olduğu bildirilmiştir. 12 hafta süren bir başka araştırmada ise siyah çayda daha yüksek miktarda bulunan theaflavinler, total kolesterolü % 11.3 , LDL kolesterolü ise %16.4 azaltmıştır (Maron DJ vd., Arch Intern Med, 2003, 163:1448-1453).
Enginar: Günde 2-3 kez 320 mg standardize enginar yaprak ekstresinin en az 6 hafta boyunca alınması önerilir. Bir çalışmada, enginar yaprak ekstresinin serum total kolesterolü ve LDL kolesterolü azalttığı ancak trigliseritleri azaltmadığı ya da HDL kolesterolü artırmadığı saptanmıştır (English W, Arzneimittelforschung 2000, 50:260-265).
Çemen: Steroidal yapıda saponinler taşımaktadır. Bu bileşikler barsaklar tarafından kolesterolün emilimini azalttığı gibi, karaciğerde kolesterol üretimine de engel olmaktadır. Ayrıca içerdiği lifler de aktiviteyi artırmaktadır. Ateroskleroz ve tip 2 diyabet hastalığında total kolesterolü azalttığı bilinmektedir. Bir araştırmada, 20 gün süreyle günde 25-50 g yağı alınmış olan çemen tohumu tozunun kullanımı kolesterolü düşürmede etkili olmuştur. Günde 3 kez 10-30 g çemen tohumu tozunun yemeklerle birlikte alınması önerilir (Prasanna M, Indian J Pharmacol, 2000, 32:34-6).
Zerdeçal: Ana etkili bileşiği kurkuminlerdir. Yapılan deneysel çalışmalarda zerdeçalın kötü kolesterolü (LDL) ve total kolesterol seviyelerini düşürdüğü tespit edilmiştir. 1992 yılında yapılan araştırmada 7 gün boyunca kurkumin verilen hastalarda total kolesterol düzeyinde % 12 azalma ve HDL kolesterol düzeyinde de % 30 artış olduğu bildirilmiştir. Zerdeçalın etanol ile hazırlanmış olan ekstresi ile de benzer sonuçlar sağlanmıştır (Yeşilada E., İyileştiren Bitkiler, Hayy Kitap, 2012, 126).
Tıbbi Çaylar
Zencefil çayı: 0.25-1 g zencefil, 1 fincan taze kaynatılmış sıcak su içine eklenir, ağzı kapalı olarak 20 dk demlenip süzülür ve 1-2 fincan içilir (Barnes J vd., Herbal Medicines. 3th ed. The Pharmaceutical Press, London 2007, 293-298).
Uyarı: Gebelik döneminde, ayrıca safra kesesi iltihaplarında kullanılmamalıdır.
Enginar yaprağı çayı: 1.5 g kurutulmuş ve ince kıyılmış enginar yaprakları 150 ml kaynar su içinde 5-10 dk demlenip, süzülür, günde 4 kez yemeklerden önce 1 fincan içilir (EMA, Community herbal monograph on Cynara scolymus L., folium, 2011).
Aspir tohumu ve çiçekleri: Aspir tohumu ve çiçeklerinin demlenmesi ile hazırlanan çayın kolesterolü düşürmede ve damar tıkanıklıklarını önlemede etkili olduğu bilinmektedir. Aspir tohumlarında % 30-40 doymamış yağ bulunmaktadır. Yağın % 70-90’ı linoleik asitten oluşur. Tohumları yüzyıllardır Çin, Kore ve Japonya gibi uzak doğu ülkelerinde romatizma, kalp ve damar hastalıkları ile osteoporoz ve kemik erimesi gibi dejeneratif hastalıklarda kullanılmaktadır.
Çay hazırlanışı: 100 ml taze kaynatılmış sıcak su içine, 2-5 g drog ilave edilir, 5 dk demlenir ve süzülür. Yemeklerden 30 dk önce aç karnına içilmesi önerilir (Yeşilada E., İyileştiren Bitkiler, Hayy Kitap, 2012, 127-128).