Tedaviye dirençli kanserde kalp ilacı umut oldu
Prof Dr Canfeza Sezgin
Fitoterapi & İç Hastalıkları & Tıbbi Onkoloji Uzmanı
Yeni sunulan bir çalışmada ameliyat olamayan ileri evre anjiyosarkomda kalp ilacı olan selektif olmayan beta bloker tedavisi ile beraber düşük doz metronomik kemoterapi kombinasyonu verilen 7 hastada %100 yanıt elde edildiği bildirildi. Anjiyosarkom tedaviye yanıtı düşük olan saldırgan yumuşak doku kanseri tipidir. Bu nedenle elde edilen yüksek yanıt oranı onkoloji camiasında büyük heyecan uyandırmıştır. Bu tedavinin bir özelliği de kemoterapinin ağır yan etkilerini göstermemesidir.
Bu çalışma sonucunda bilim adamları eski kalp ilaçlarından olan selektif olmayan beta blokerlerin kanser tedavisinde değerlendirilmesi konusunda daha yoğun araştırma yapılmasının gerektiğini bildirdiler. Tedavide kullanılan diğer mikrotübül engelleyici diğer ilaçlarla beraber kullanıldığında da etkili olabileceği düşünülmüştür. Özellikle vinka alkoloitlerinin etkisini belirgin arttırırken, beta adrenerjik reseptörü pozitif kanserlerde faydalı olabileceği bildirilmektedir.
Dr Pasquier ve ekibi, tedavilere yanıtsız çocukluk çağı kanserlerinin tedavisinde çeşitli ilaçlarla beraber selektif olmayan beta bloker kalp ilaçlarının kullanımını araştırmaktadır.
Erken evre meme kanseri hastalarında selektif olmayan beta bloker kullanımı ile kanserin çoğalma oranının % 66 azaltıldığı saptanmıştır.
Dr Bryan ve ekibi tarafından yapılan araştırmalarda meme, over (yumurtalık) ve pankreas kanserinin tedavisinde kemoterapi / selektif olmayan beta bloker tedavisinin etkinliği değerlendirilmektedir. İlk sonuçlara göre meme, over ve multipl myeloma hastalığında bu yeni tedavi yaklaşımının umut verici olduğunu bildirmişlerdir.
Yıllar önce takipçilerime duyurduğum bilimsel makalede stresin meme kanseri hücrelerinin kemik metastazı yapmasını kolaylaştırdığını, selektif olmayan beta blokerlerin buna engel olduğunu açıklamıştım. Bilimsel çalışmalar unutulmaya yüz tutmuş eski ilaçların kanserde yan etkisi az tedavi protokollerinin oluşturulmasına katkı sağlayabileceğini düşündürüyor.
Günümüzde kanser ilaçlarının tek başına etkinliği halen istenen düzeyde değildir. Bu nedenle bütün dünyada tedavilerin başarı şansının nasıl arttırılabileceği yoğun olarak araştırılmaktadır. Kanser tedavisinin yanında tamamlayıcı olarak kanser ilacı olmayan diğer ilaçların, fitoterapinin, beslenme ve nütrisyonel tedavilerin, hiperterminin uygulanması ile katkı sağlanabileceğine yönelik bilimsel araştırmalar giderek artmaktadır. Selektif olmayan beta blokerlerin kanser tedavisinde tek başına etkili olmaması, kalp ilacı olması nedeni ile onkoloji doktorunun önerisi ve takibi olmadan kullanılmaması gereklidir.
Kaynak
Pasquier E, EBioMedicine 6 (2016) 87–95.