Sağlık haberciliği sonuçları insan sağlığını etkilediği ve özellikleri nedeniyle önem taşır. Sağlık alanıyla ilgili haberleri yazan habercilerin alana özgü bilgilerle donatılması, bilgi ve deneyimlerinin artırılması bir zorunluluk.
Sivil toplum örgütleri (STÖ) kendi alanlarıyla ilgili verileri, bilgileri ve bunlara dayanan yorumlarını topluma sunar ve paylaşırlar. Bu onların asal görevlerinden birisidir. Medya organları bu bakımdan onların en büyük yardımcısıdır ve onların sunduklarına aracılık ederler. Bu süreçte sıklıkla çeşitli sorunlar yaşanır. STÖ’ler genellikle konuları yalnız kendi açılarından ve kendi düşünceleriyle sınırlı bir şekilde, dahası kendi yararlarına ve çıkarlarına olacak şekilde gerçekleri değiştirirler ve böylece kamuoyunu etkilemeye çalışırlar. Alanın diğer tarafları örgütlü değilse, ya da sessiz kalırlarsa, toplum sıklıkla eksik, bazen de yanlış bilgilendirilmiş olur.
İşte bu noktada veri, bilgi ve yorumu kamuoyuna aktaran "haberciler"in rolü ve önemi ortaya çıkar. Sunulanları topluma anlatma göreviyle yükümlü bir "haberci" öncelikle kendi mesleğinin kural ve ilkelerinden sapmadan bunları sunmak zorundadır. Buna ek olarak da o alanın genel bilgisini, durumunu, alana dair kavramları bilmek, daha genel anlamda söylersek o alanda "uzmanlaşmak" zorundadırlar.
Çünkü ancak böyle, yukarıda söz ettiğimiz eksiklerin, yanlışların ve olumsuzlukların üstesinden gelebilir.
* * *
05 Temmuz 2010 Pazartesi günü posta kutuma düşen aynı gün Radikal gazetesinde yayınlanan "Hastalar en çok hizmetten şikayetçi" başlıklı "Yeşim Sert Karaaslan" imzalı haber nedeniyle bu girişi yaptım. Habere imza atan haberciyi şahsen tanımıyorum. Sağlık alanında hele hele farklı özellikleri nedeniyle çok daha boyutlu bir alan olan "hasta hakları ve sağlık hakkı" konusundaki uzmanlığı olup olmadığını bilmiyorum.
Söz konusu haberde Ankara’da kurulmuş bulunan "Hasta ve Hasta Yakını Haklarını Savunma Derneği (HAYASAD)"nin hastanelerdeki "Hasta Hakları Birimleri"ne yapılan başvurulara dair bilgi vererek çeşitli yorumları yer alıyor.
Söz konusu birimler Sağlık Bakanlığı’nın bir yönergesi ile her sağlık kurumunun içinde oluşturulmuştur. Tüm sağlık kurumlarında bulunması gerekli olmakla birlikte Sağlık Bakanlığı’na bağlı kurumlarla, bazı özel sağlık kurumlarında bu birimlerin olduğunu biliyoruz. Sağlık Bakanlığı’nın Hasta Haklarıyla ilgili merkezi birimi de bu konuda yapılan çalışmaları belirli aralıklarla sunmaktadır. Bunlara ilgili verileri birimin internet sitesinden, ama daha çok da bu birimin yetkilisinin kendi kurduğu "özel" sayfadan öğrenmek mümkündür. Söz konusu haberde söz edilen verilerin kaynağına dair bir bilgi yok, bunlar haberde "derneğin verileri" olarak sunulmuş.
Bir habercinin bu tür haberde söz konusu verilerin doğruluğunu ve güvenilirliğini kontrol etmesi, nasıl elde edildiğini sorması "doğruyu yazma sorumluluğu"nun bir gereğidir. Derneğin bu konuda oluşturduğu özel bir "veri toplama sistemi" varsa, bu da önemli bilgi olduğu için "özel" olarak vurgulanması gerekirdi. Eğer böyle bir veri toplama sistemi yoksa o zaman da bu verilerin kaynağının doğru olarak ortaya konulmalıydı.
Bu koşulda haber tabii ki bir STÖ’nün bir duruma dair yorumuna dönüşür. O zaman habercinin "doğru haber" için, gereken verileri ilgili kaynaklardan kendisi derleyerek sunması, sonra da alanın taraflarının görüş ve yorumlarını alarak bu haberini yazması, eğer varsa eksikleri ve sorunlu alanları ortaya koyması gerekirdi.
* * *
Sağlık alanı toplumun ilgisi nedeniyle haberciliğin önemli bir alanıdır. Bu alanda uzman haberciler ve uzmanlaşma yolunda çaba sarf eden haberciler vardır. Ne yazık ki pek çok yayın organı, istihdam koşulları ve ekonomik nedenlerle bu konudaki uzman habercileri yayın organlarında görevlendirmemektedirler.
O zaman sağlık alanıyla ilgili haberleri yazan habercilerin alana özgü bilgilerle donatılması, bilgi ve deneyimlerinin artırılması bir zorunluluktur. Bunu da kuşkusuz kendi başlarına yapamazlar. Bu alanın tüm taraflarının bir araya gelmesi, el ele vermesi, düzenli ve sürekli olarak eğitim olanakları oluşturması ve uygulaması, habercilerin bu eğitimlere katılmasının sağlanması, sonrasında da haberlerin izlenerek bu eğitimlerin sonuçlarının ortaya konulması, saptanan eksikler konusunda yeni eğitimlerin planlanması gereklidir.
Çünkü "sağlık haberciliği" sonuçları insan sağlığını etkilediği ve özellikleri nedeniyle çok önemlidir. (MS/TK)
Kaynak: BİANET