DANIŞTAY OSTEOPOROZ İLAÇLARINDAKİ KISITLAMAYI KALDIRDI.
Emekli hasta Kamuran Vural ilaç hakkını yargıda aradı, Danıştay, kemik erimesi ilacına getirilen kısıtlamanın yürütmesini durdurdu. Artık kırık riski omasa da tüm osteoporoz hastalarının ilaç bedeli karşılanacak.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Maliye Bakanlığı’nın Bütçe Uygulama Taimatı’yla kemik erimesi (osteoporoz) ilaçlarının kullanımına getirilen kısıtlamaların yürütmesini durdurdu. Kurul hastalık derecesi ne olursa olsun, kemik erimesi ilacı ihtiyacı doktor raporuyla belirlenen hastalarına da bu ilaçların ödenmesi gerektiğine işaret etti.Emekli Sandığı emeklisi Kamuran Vural, tedavi gördüğü hastaneden aldığı kurul raporuyla kullanması uygun görülen ilaç bedelinin ödenmesi ve bu işlemin dayanağı Bütçe Uygulama Talimatı’nın geri alınması için başvuruda bulundu. Başvurusu reddedilen Vural, Maliye Bakanlığı ve Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü aleyhine dava açtı. Vural, başvurusunda, 9 Şubat 2005 tarihli ‘Osteoporoz İlaçları Kullanım İlkeleri’ başlıklı, osteoporoz ilaçların kullanılacağı hasta gruplarının belirlenmesine ilişkin meddesinin iptalini, söz konusu ilaç bedelinin ödenmemesi nedeniyle uğranılan zararın faiziyle tazmini ve yürütmenin durdurulmasını istedi. Danıştay 11. Dairesi, yürütmenin durdurulmasını reddetti.
Ancak, Vural, karara itiraz etti. Daha sonra davanın görüldüğü Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, itirazı yerinde bularak işlemin ve dava konusu talimatın yürütmesini durdurdu. Kurul, hastalık derecesi ne olursa olsun kemik ilacı kullanması doktor raporuyla belirlenen hastaların da bu ilaçları ödenecek gruba alınması gerektiğini belirtti.
Osteoporoz ilaçları, daha önce heyet raporu veya hekim tarafından raporuna ‘kırık riski vardır’ yazılması durumunda devlet tarafından geri ödeniyordu. 2005 yılı Bütçe Uygulama Talimatı’yla hastalık derecesi belirlenerek, doktor raporu olsa dahi hastalık durumu bu derecenin altında olan hastaların ilaç bedellerinin ödenmesine kısıtlama getirilmişti.
***
DANIŞTAY’IN İPTAL KARARINA RAĞMEN, UYGULAMALAR SÜRÜYOR.
TTB Başkanı Gençay Gürsoy, Maliye Bakanlığı’nın 1 Temmuz Tasarruf Tebliğine Danıştay’ın iptal kararı verdiğini açıkladı. Gürsoy, böylece hekimlerin reçete yazmalarına sınırlama getirilmesine de yargının izin vermediğini söyledi. Sağlık Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı’nın sağlık alanında çıkardığı genelgelerin sağlık alanını kaosa sürüklediğini belirten Gürsoy, şöyle konuşru: “Danıştay kararı ile Tasarruf Tebliğinin iptal edilmesine karşın bazı hastanelerde hala tasarruf tebliğine uygun uygulamalar yapılıyor. Bir bütünlük yok, Sağlık Bakanlığı’ndan da herhangi bir açıklma yapılmıyor. Maliye Bakanlığı’nın verdiği kararlar bilimi yok sayan türden. Bakanlık ilacın fiyatına bakarak tasarruf yapıyor.”
Hekimlik yaşamı boyunca hiçbir dönemde Maliye Bakanlığı’nın sağlık alanına bu kadar müdahale ettiğini görmediğini belirten Gürsoy, “ilaçların yedi gün için reçetelendirilmesini istiyorlar. Ancak bazı ilaçlar bir ömür boyu kullanılacak türden. Bu tasarrufla vatandaş hekimin karşısına yedi günde bir çıkmak zorunda bırakılıyor. Yani tasarrufa değil masrafa neden oluyor” dedi.
***
DANIŞTAY’IN SAĞLIK İÇİN GEREKÇELİ KARARI
Maliye Bakanlığı’nın ayakta tedavi uygulamalarında vaka başına ödeme yapılmasını öngören tebliği ve pratisyen hekimlerin reçete yazmalarına sınırlama getirilmesine ilişkin kararları Danıştay’dan döndü. Danıştay 5. Dairesi yürütmeyi durdurma kararı verirken, kararda modelin, bireyin ve toplumun sağlığını bozucu, sağlık hizmetlerindeki kalitenin gelişmesini engelleyici ve maliyeti artırıcı etkisi olacağı belirtildi.
Danıştay’ın gerekçeli kararında, getirilen yeni modelin çağdaş tanı ve tedavi araçlarından yararlanmayı engellediği ifade edilerek, devletin ekonomik ve sosyal alandaki görevlerini yerine getirirken yaşama hakkını ortadan kaldıran, tehlikeye düşüren ye da kısıtlayan kurallar getiremeyeceğine işaret edildi. Kararda, “Maliye Bakanlığı’nın sağlık hizmetinin nitelikli bir biçimde sunulmasına değil, tasarrufa öncelik verdiği” eleştiriside yapıldı. Kararda, insan yaşamının önemi nedeniyle hizmet kalitesinin ön planda yer alması gerektiği hatırlatıldı.
