Bellek için çok önemli bir beyin bölgesi olan hippokampusun hacminin MR ile ölçülmesi, hastalığın tanı ve takibinde avantaj sağlıyor
Son araştırmalar Alzheimer’ın sırlarını yavaş yavaş daha anlaşılır hale getiriyor. Beyinde biriken amiloid beta türü protein molekülleri hastalığın temel nedeni olarak görülüyor. Bu yıl Alzheimer tanı kriterlerinin değiştiğini ve amiloid beta proteininin ölçüm değerlerinin kullanılabileceğinin kabul edildiğini belirten Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Türker Şahiner, “Ayrıca bellek için çok önemli bir beyin bölgesi olan hippokampusun hacminin MR ile ölçülmesi de tanı ve takip için kullanılabiliyor” diyor.
BEYNİN EN ÖNEMLİ BESİN KAYNAĞI NEŞE
Depresyon ile Alzheimer ilişkisinin de bu yeni araştırma sonuçları ile açığa kavuştuğunu ve beynin en önemli besin kaynağının neşe olduğunu belirten Prof. Dr. Türker Şahiner, depresyon ile bunama ve Alzheimer arasındaki ilişkiyi şu sözlerle açıklıyor:
“Bugüne dek Alzheimer hastalığının, bellek kusurları henüz ortaya çıkmadan önce psikiyatrik bulguların, özellikle depresyonun görüldüğünü iyi biliyorduk. Yani, aktif çalışan yaşlı bir bireyin erken emeklilikle birlikte sakin bir yaşam sürmeye başlamasının bazen depresyona neden olması ve bazı bireylerde bu durumun Alzheimer tipi bunama ile devam etmesi sık rastlanan bir hastalık öyküsüdür. Yeni çalışmalarda, genç yaşlarda plazma amiloid beta 42 seviyesinin plazmada düşük olarak bulunması ileri yaşlarda depresyona zemin hazırlayan önemli bir neden olarak görülüyor. Bireyin genetik riski yüksek olmasa bile eğer amiloid beta seviyesi düşükse depresyona daha kolay yakalandığı biliniyor. Yani artık, ruhsal yakınmalar ile amiloid beta düzeyi arasında bir ilişki olduğunu biliyoruz. Tüm bu sonuçlarla kısaca şunu söyleyebiliriz: Depresyon sizden ne kadar uzaksa Alzheimer yanınıza o kadar zor yaklaşabilir. Beynin en önemli besin kaynağının neşe olduğunu unutmamalıyız.”
ALZHEİMER RİSK ÖLÇÜMÜ ÜÇLÜ TEST İLE MÜMKÜN
Her unutkanlık problemi Alzheimer habercisi olmasa da, birçok kişi Alzheimer’a yakalanma endişesi taşıyor. Görülme sıklığı yaşla beraber hızla artan Alzheimer’a yakalanma riski, üçlü test ile belirlenebiliyor. Prof. Dr. Şahiner konuyla ilgili şu bilgileri veriyor: “Kişilerin gelecekte Alzheimer tanısı alıp almayacakları yüzde 90 doğruluk oranıyla belirlenebiliyor. Türkiye’de ilk kez 2009 yılında uygulanmaya başlanan Amyloid-Beta ölçümü testinin yanında, APOE tipinin belirlenmesi ve FDG PET-SCAN’den oluşan üçlü test, 30-40’lı yaşlardaki bir kişinin ileride Alzheimer olup olmayacağını belirliyor.”
Prof. Dr. Türker Şahiner, bu testler sayesinde gençlerde unutkanlık sebebinin ne olduğunun belirlenmesi ve tedavi edilebilir olanlar için gerekli önlemlerin önceden alınmasının mümkün olabileceğine de dikkat çekiyor.