Yaşı kemale gelmiş olanlar hatırlar.

Televizyonun siyah beyaz olduğu dönemlerde çok popüler bir reklam filmi vardı. Sloganı da çok tutmuştu.

“Yöneticimiz uyuyor muuu?”

Yaşadığımız günlerde meslek örgütlerimize baktığımızda görüntüler gerçekten “harika” dedirtecek cinsten.

Geniş modern Oda-Birlik merkezleri, makam otomobilleri, vip minibüsler, görkemli fuarlar, kongreler, sinema-müzik günleri, mitingler…

Olmamalı mı?

Elbette olmalı.

Güçlü örgütler öğüncümüz, güvencemizdir.

Ama eczanesinin içinde haftanın altı gününü, günün on, onbir saatini çalışarak geçiren, hatta gündüz medula’ya işleyemediği reçeteleri mesai saatleri haricinde işlemeye çalışan ve bu çalışmaya karşın kazancı ve emeğinin karşılığı her gecen sene daha da azalan, buna karşın giderleri devamlı artan eczacının, eczacıların durumu neden göz ardı ediliyor.

İlaç pazarının yüzde doksandan fazlasının SGK tarafından karşılandığı ortamda, bu oranın yüzde sekseninin yüzde yirmi eczane tarafından karşılandığı, kalan yüzde yirmilik bölümün de yüzde seksen eczane tarafından karşılanmaya çalışıldığı artık SGK yetkilileri tarafından da dile getiriliyor.

İlaç fiyatlarının düşürülmesi ve ilaç firmalarının kamu kurum iskontolarının yükseltilmesi sonucu oluşan eczane raflarındaki stok fazlalığının affı TBMM’nde 13.02.2011 tarihinde kabul edilen, 25.02.2011 tarih ve 27857 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren “6111 Sayılı Yasa, Kanun: Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Ve Diğer Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” (basında yer alan adı ile “Torba Yasa”) ile güme gitti.

Kanunun 11. Maddesinin a bendi gereği –emeğimiz, alın terimiz çalınarak- oluşan stok fazlalığımızı kayıt altına almak için fatura keseceğiz, cari yıl kayıtlarına göre tespit edilen gayri safi kar oranı üzerinden ayrıca gelir vergisi ve KDV ödeyeceğiz. Bunu da kanunun yayınlandığı tarihten itibaren üç ay içinde yaptık, yaptık. Yapamadık … süreç gösterecek.

Aralık ayında dillendirilen İlaç Fiyat Kararnamesinin değiştirilmesi ile gerçekleşecek “meslek hakkı” da unutuldu ya da unutturuldu.

Açık olarak görülmekte ki temsil edilme ve sıkıntılarımızı ifade etme sorunu yaşıyoruz.

Yasanın görüşülmesi esnasındaki Meclis tutanaklarını tekrar, tekrar incelediğimizde eczacıların stok fazlalığının oluşması ile ilgili durumun hiç dile getirilmediği görülmekte.

Sayın Oda yöneticilerimiz!

Sizler ki eczacıların sorunlarına derman olmak, çözüm bulmak vaatleri ile seçildiniz, o koltuklara oturdunuz. Kendi ilinizin milletvekilleri ile hiç mi görüşmediniz, sıkıntılarımızı hiç mi anlatmadınız?

Ya meclis sıralarında yer alan eczacı milletvekillerine ne demeli. Sanki eczacı değiller de başka işlerle geçimlerini sağlıyorlar. Mesleklerinin, meslektaşlarının sorunlarına bu kadar mı duyarsızlık olur? Bir insan yıllarca emek verdiği, ekmeğini yediği mesleğinden bu kadar mı uzaklaşır?

Sayın Oda ve Birlik yöneticilerimiz,

Bundan sonraki süreç için ne ya da neleri öngörüyorsunuz?

Unutmayın güçsüz üyeler ile güçlü örgütler olması olanaklı değildir. Sadece sırça köşke benzerler.

 

İLETİŞİM

e.ciftci@eczacininsesi.com
Tel : 0212 5474746

 

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat