Mesleğimizle ilgili son günlerdeki gözlemlerimiz gösteriyor ki, bizler yani eczacılar ve meslek örgütleri gelişmeleri beş, on adım geriden takip ediyoruz.

Bizlerin dışında birileri arada bir boyumuzun ölçüsünü alarak bizler için giydirilecek tek elbiseye yeni yeni modeller çiziyorlar.

Bizim elbise hilkat garibesi’ne döndü. Ama o da tam olarak ortada yok.

Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun’da değişiklik yapan 6308 sayılı kanunda 6 ay içinde hazırlanması emredilen Yönetmelik, nerede ise 2 sene sonra bir çok eksiği, hayal kırıklıkları ile yayınlandı.

Bu Yönetmeliğin düzenlenmesinde eczacılar ve örgütlerimiz neresinde yer aldılar? Kocaman bir soru işareti.

Eczacının Sesi e-gazete gündeme taşımasa meslektaşlarımızın, hoş bir çok meslek örgütü yöneticimizin de haberi olmayacak. Yeni bir İlaç Fiyat Kararnamesi hazırlanıyor. Bizlerin dışında İlaç Sanayicileri, SGK bürokratları, ilgili bakanlıkların bürokratları ilaç fiyatlarının, karlılıkların, kamu iskontolarının yeniden belirlenmesi için çalışmalar yapıyorlar. Emeğimizin, ekmeğimizin üzerinden pazarlıklar yapılıyor.

Bu yeni İlaç Fiyat Kararnamesinin hazırlanmasında eczacılar ve örgütlerimiz neresinde yer alıyorlar? Kocaman bir soru işareti daha.

Senelerdir SGK mensuplarına ilaç ve eczacılık hizmeti veriyoruz. SGK adına tahsilatçılık yapıyoruz. Her sene yeni sözleşmelere imza atıyoruz.

Bu sözleşme maddelerinin hazırlanmasında eczacılar ve örgütlerimiz imza atılması haricinde tam olarak nerede yer alıyorlar? Alın size koskocaman bir soru işareti daha.

Bu soru işaretlerinin yanıtlarını yan çizmeden, açıklıkla anlatacak biri varsa buyursun gelsin. Başta kendi köşem olmak üzere, Eczacının Sesi e-gazetenin istediği yeri kendisine açık.

SGK nerede ise tek alıcı haline geldi. Bu durumunu da özellikle biz eczane eczacılarının üzerinde acımasızca kullanıyor. Ödenmesi eczane ekonomilerini önemli ölçüde sarsacak cezalar uygulanıyor.

Bu cezaların büyük bir çoğunluğu sözleşme maddelerinde yer almasına karşın hem hukuka, hem de vicdana aykırı cezalar.

Gördüklerim o ki eczacı meslektaşlarımın çoğu kusurları olmamasına karşın ortalama 3-5 bin TL’lık, cirosuna göre bazen 15-20 bin TL’lık kesinti ve cezaları sineye çektikleri, haklarını arama yoluna gitmedikleri.

Bunun nedeni veya nedenleri ne? İşte bu da bambaşka bir soru işareti.

Eczacılar ve meslek örgütleri olarak acaba psikoloji bilimindeki tanımlaması ile "öğrenilmiş çaresizlik" (*) olgusunu mu yaşıyoruz?

(*) http://www.biltek.tubitak.gov.tr/gelisim/psikoloji/depresyon.htm

 

İLETİŞİM

e.ciftci@eczacininsesi.com
Tel : 0212 5474746

https://twitter.com/#!/ECiftci1

https://www.facebook.com/#!/ertan.ciftci1

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat