Bizler 35 metrekarelik eczanelerimizde "bu ilaç şu teşhisle ödenir mi?", "şu ilacı bilmem kaç kutu verebilir miyim?", "medula çalışıyor mu?" ve benzeri sorularla ve sorunları uğraş edinirken dışarıda var olan yaşam son sürat ilerliyor.

Ve yine bizler, bu son sürat ilerleyen yaşamın yetişemeyeceğimiz bir şekilde gerisinde kalıyoruz.

Yaşı ileri olan büyüklerimizin muhabbetlerinde sık sık "aaahhh, aahh. Bilseydim böyle olacağını, hiç o işi öyle yapar mıydım?" mealinden sözler dökülür dudaklarından. Bu serzeniş, aslında çaresizliğin, artık mücadele edecek gücünün kalmadığının da bir ifadesidir.

Oysa ki bizim, bizlerin mücadele edecek gücümüz, gelişmeleri yönlendirebilecek olanağımız halihazırda var.

Eczanelerimizin dışında bizlerin mesleki işleyişimizle ilgili yapılaşmalar, belirlemeler oluşturulmaya devam ediliyor.

Bunlardan biri de "AKILCI İLAÇ KULLANIMI"...

SGK belirlediği en fazla ilaç kullanan kişilere "bu ilaçları neden bu kadar çok kullanıyorsun", en fazla ilaç yazan doktorlara da "neden bu kadar çok ilaç yazıyorsun" diye sormaya başladı. Bir nevi aba altından sopa gösterme.

Amaç; ilaç harcamalarını daha da aşağı çekebilmeyi sağlamak.

Önceki uygulamalarda olduğu gibi zaman geçiyor. Asli görevi ilaç olan biz eczacıların (aslında söz örgütlerimize) bu uygulamada da söyleyecek bir sözü olmayacak mı? Sanki bu yaşananlar Mars’taki eczacıların başına geliyormuşçasına suskunluğumuzu koruyacak mıyız?

Yitip giden süreç içinde yitirdiklerimizin pişmanlığını hiç duymayacak mıyız?

.................

Geçtiğimiz günlerde sınıf arkadaşım, daha okul sıralarında "Albay"ımız olan Ecz. Albay Prof. Tayfun Uzbay’ın ziyaretine gittim.

 

Yazılı ve görsel basından çoğunuzun bildiği üzere GATA’nın kariyeri en parlak, sicil puanı en yüksek, en fazla bilimsel yayını olan öğretim üyesi. Yaptığı bilimsel araştırmalarda Şizofreni’nin mekanizmasını çözdü. Laboratuvarından kongrelere, seminerlere katılmak haricinde çıkmayan, bizlerin de kendisine hasret kaldığımız arkadaşımız.

 

Kamuoyunda "Askeri Casusluk" diye bilinen bir davada önceden hiç tanımadığı, görüşmediği kişilerle birlikte aynı örgütün elemanı olduğu iddiası ile -ne yazık ki- dokuz aydır tutuklu.

 

Ben kendisi ile aynı sıraları paylaşmış olduğum için onur duyuyorum. Dilerim adalet kamu vicdanını yaralamayacak şekilde ortaya çıkar ve bilim insanı meslektaşımız çok sevdiği, hatta yaşamını adadığı bilimsel çalışmalarına geri döner.

 

 

İLETİŞİM

e.ciftci@eczacininsesi.com
Tel : 0212 5474746

https://twitter.com/#!/ECiftci1

https://www.facebook.com/#!/ertan.ciftci1

 

 

 

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat