Bir insan neden çalışmak zorunda kalır?
Elbette, yaşamının devamlılığını sağlayacak maddi-manevi ihtiyaçlarının giderilmesi ve bu ihtiyaçların teminini sağlayacak ekonomik getiriyi sağlayabilmek için. Eğer, ekonomik getiri bir kaynaktan düzenli olarak geliyorsa veya bir başka kişi tarafından ihtiyaçlar karşılanıyorsa o zaman sözümüz yok...
Psikolog Abraham Maslow, ilgili bilim dalında en çok kabul gören ve dünyada en çok tanınan motivasyon kuramı ile insanın kişiliğinin de belirlenmesine etken olan ihtiyaçlar silsilesini aşağıdan yukarıya sıralamış.
Detaylarına girmeden ana başlıkları ile;
* Fizyolojik Gereksinimler: Besin, su, uyku, boşaltım.
* Güvenlik Gereksinimleri : Kendini koruma, istikrar, güven duyma, barınma.
* Ait Olma ve Sevgi Gereksinimi : Arkadaşlık, aile, cinsel yakınlık.
* Saygınlık Gereksinimi : Kendine saygı, başkalarına saygı, başkalarının saygısı, güven, başarı.
* Kendini Gerçekleştirme Gereksinimi : Erdem, yaratıcılık, hobilerin tatmini, kendisi ile barışık olma girişimleri, problem çözme.
Maslow’a göre kişi, bir kademedeki gereksinimleri tam anlamı ile gideremeden bir sonraki gereksinim kademesine geçemiyor, geçmek istese de ulaşamıyor.
Bu konu ile ilgili söylenen ve yazılan çok sayıda yazı, makale, görüş ve tartışma var. Ben bu yazdıklarıma dayanarak basitçe sözü başka bir platforma, eczane eczacıları olarak bizlere ve eczane çalışanlarımız ile ilgili duruma taşımak istiyorum.
Bildiğimiz gibi eczanelerimizde mesai saatleri -bazı şehirlerde farklılık gösterse de- yaklaşık 09,00’da başlamakta, akşam 19,00 hatta yaz aylarında 19,30’a kadar kesintisiz devam etmekte. Nöbetler hariç, günde 10-10,5 saatlik kesintisiz bir süreç.
Özellikle gelişen ekonomik düzey ve artan ekonomik ihtiyaçlar, sabit giderlerin yüksekliği buna karşın ana satış kalemimiz olan ilaçta karlılığın her geçen gün azaltılması, ıtriyat ve kozmetik ürünlerindeki rekabetin getirdiği şartlar bu çalışma saatlerini dahi yetersiz kılmakta.
Öyle ya, bizler eczanelerimizi kapattığımızda aynı caddedeki komşu market halen açık. Özellikle büyük şehirlerde AVM’lerdeki ve AVM yanındaki eczanelerin sahibi meslektaşlarımız hafta sonu ve bayram tatillerinde bile eczanelerinin açık olmasını isteyebilirler.
Peki, bu şekilde ve sürelerde çalışmak insani değerlere uygun mudur? İnsan bu çalışma temposuna uzun süre dayanabilir mi?
Elbette ki kocaman bir HAYIR...
Peki kişi böyle bir çalışma ortamı ve süresi ile Maslow’un yukarıda belirttiğim ihtiyaçlar gereksiniminin hangi kademesine ulaşabilir?
En iyi olasılıkla ancak ikinci kademede kalabilir...
Gereksinimlerini karşılayamamış, mutsuz bir eczacı ve eczane çalışanı kitlesi. Kendisi mutsuz olan bir kişinin yaptığı mesleğine motive olup bir hastaya ya da bir tüketiciye mesleği ile ilgili bir katkı verebilmesi ya da yakın çevresi ile sağlıklı bir iletişimi ne kadar olanaklı olabilir?
Görünen o ki, özellikle büyük şehirlerimizde çalışma saatlerimizi kısaltmak, cumartesi günleri tatil olarak eczanelerimizi kapatabilmek ekonomik kaygılarımız doğrultusunda şimdilik uzak bir ihtimal.
Ancak, çalışma yoğunluğu içinde biraz soluklanıp dinlenebilmek, yemeğimizi soğuyup üzeri yağ kaplanmadan yiyebilmek, belki bir kitaptan 5-10 sayfa okuyabilmek, bir dostla veya sevdiğimizle telefonla da olsa gönül dolusu biraz muhabbet edebilmek ya da 3-5 satır yazışabilmek için bir öğle dinlencesi olabilir.
Nitekim, reçete yazan kurumlar (hastaneler, aile hekimlikleri vb) bu öğle dinlencesini uyguluyorlar.
1954 tarihli, 6301 sayılı Öğle Dinlenmesi Kanununun 1. maddesi nüfusu onbinden fazla olan yerleşim yerlerinde bulunan iş yerleri için öğle dinlenmesini, 2. maddesi de öğle dinlenmesi süresince iş yerlerinin kapalı olmasını zorunlu kılmakta.
Ancak, aynı kanunun 3. maddesinde içinde eczanelerin de olduğu bazı iş yerleri için kapalı kalma mecburiyetini ihtiyari (isteğe bağlı) hale getirmiş...
Öğle dinlencesinin net, açık ve uygulanabilir olması için görev ve sorumluluk Bölge Eczacı Odaları ile onay makamı olan İl Valiliklerinde.
6643 sayılı yasanın 20. maddesinin "n" ve "o" bentleri ile Eczaneler ve Eczane Hizmetleri Hakkında Yönetmeliğin 29. maddeleri amir hükümleri Eczacı Odaları yönetimlerine bu yetkiyi veriyor.
Yönetmeliğin 28. maddesi, 6197 sayılı yasanın 36/2 ve 44. maddeleri de biz eczacılara belirlenen çalışma ve kapatma saatlerine uymayı emrediyor.
Şimdi bazı meslektaşlarım diyebilir ki; "madem ki yasa serbestliği getiriyor, kardeşim sen de öğle saatlerinde eczaneni kapat"...
Birincisi;
Bunu teorikte yapabilir miyim? Evet, yapabilirim. Ancak pratikte olanaklı değil. Eczanelerin birbirine yakın ve birbirleri ile rekabet içinde olduğu, akşam kapatma saatlerinde bile birbirlerini gözlediği bir ortamda keyfinize göre böyle bir kapatma işlemini yapamazsınız. En başta hastalarınıza ve sizden alış veriş yapan tüketicilerinize bunu anlatamazsınız.
İkincisi;
Yazımın girişinde de anlatmaya çalıştığım gibi kendimiz ve çalışanlarımız için çok insanca bir talep benimkisi.
Kapitalizmin temel odağıdır. İnsanı insana kırdırır.
İLETİŞİM
e.ciftci@eczacininsesi.com
Tel : 0212 5474746
https://twitter.com/#!/ECiftci1
https://www.facebook.com/#!/ertan.ciftci1