Anlatılan odur ki;

Hindistan’da yere sabitlenmiş ve ağzından sadece bir elin sığabileceği genişliği olan kavanozun içine bir muz konulur.

Muzun kokusunu alan maymun gelir ve elini kavanozun ağzından sokarak muzu tutar.

Ancak muzu tutan ve yumruk haline getirdiği elini kavanozdan çıkaramaz.

Muzu bıraksa elini ve kendini kurtaracak. Ama muzdan vazgeçememesi onu bu düşünceden yoksun kılar.

Maymunun çığlıklarını duyan avcı sırıtarak gelir, maymunu yakalar ve bileğine sopa ile vurarak muzu bıraktırır.

Maymun hem muzdan, hem de özgürlüğünden olmuştur. Büyük olasılıkla da ileriki zamanda canından olacaktır.

Geldiğimiz durum ve son haberler bu anlatıyı aklıma düşürdü.

Tabi ki bu hikayede anlatılan maymunla, biz eczacıları aynı kefeye koymamamız gerekir. Çünkü maymunun avcı ile karşılıklı masaya oturarak bir pazarlık yapması ve bunun sonucunda avcı ile bir anlaşma imzalaması olası değil.

Ancak geldiğimiz noktadan geriye baktığımızda görünen manzara, biz eczacıların da SGK ve Yeşil Kart reçetelerinden vazgeçebilme iradesi gösteremememiz sonucu özgürlüğümüzün ve varlığımızın yitirilmekte olduğudur.

SGK ve Yeşil Kart için masaya oturulduğunda ısrarla irdelenmesi gereken ilaç hizmetinin sadece eczacılar tarafından verilebileceği, ancak dayatılan bu şartlarda ilaç hizmetinin sağlıklı verilemeyeceğinin altını çizerek her iki tarafın da haklarını gözeten bir anlaşma metni oluşturabilmektir.

Yöneticilerimizin bu noktadaki en büyük dayanağı eczacıların örgütlülüğü ile Türkiye Cumhuriyeti ve evrensel hukukun ilkeleri olmalı idi.

Ama olmadı belki de olması istenmedi.

Son altı senede öyle bir şartlandık ki, kurum reçeteleri düşünümüzün olmazsa olmazı oldu. Eczanelerimizin konumu ve yapısı, yaşam realitemiz, meslektaş ilişkilerimiz SGK ve Yeşil Kart kurallarına göre şekillendi.

 

Eczanelerimizin sahibi ve sağlık emekçisi iken, bir devlet memuruna dönüştük.

İşin tuhaf tarafı bu oluşuma karşı çıkması gereken örgüt yöneticilerimiz de kendilerini akıntıya kaptırdı. Kongrelerde ve Bölge Toplantılarında altı sene öncesine kadar yapılan konuşmalar ile bugünkü konuşmalar 180 derece değişti. Oysa ki altı sene öncesine kadar konuşulan sorunlarımız bugün de devam etmekte, üstelik katlanmış olarak.

Ama bizim düşünümüzde varsa yoksa kurum reçeteleri.

Hırsımızın esiri mi olduk ne?

 

 

İLETİŞİM

e.ciftci@eczacininsesi.com
Tel : 0212 5474746

 

 

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat