Ecz. M İbrahim Özkol
TEB Merkez Heyeti önceki üyesi
ÖLÇÜLEBİLİR DEĞER ÜRETMEK, ÜRETİLENİ ÖLÇEBİLMEK
Sağlık Bakanı şöyle dedi;
“Yerel eczaneler birçok insan için bir evin parçası ve hastalar için önemli bir irtibat noktasıdır. Pandemideki durumun etkileyici bir şekilde gösterdiği gibi, nüfusun bakımı için vazgeçilmez hizmetler sunuyorlar. Bu nedenle eczacılar gelecekte yeni hizmetler için daha fazla para alacaklar.”
Bu sözlerin sahibi maalesef bizim Sağlık Bakanı değil. Almanya Federal Sağlık Bakanı Jens SPAHN 2020 Aralık ayında mecliste onaylanan yasayı bu sözlerle savunuyordu. Yasanın eczacılara ne kazandırdığına baktığımızda;
Temelde eczane hizmetlerinin ücretlendirilmesinde yeni düzenlemeler ile yerel eczaneleri postayla hizmet veren eczanelere karşı koruyucu önlemler getiriyordu.
Peki yasa koyucu otorite eczaneleri desteklemek için bu düzenlemeleri neden yapma gereği duydu, eczanelerde sorun neydi? Bu sorunun yanıtını verebilmek için Almanya’da eczacılık sistemi, eczanelerin yapısı ve eczane sahibi eczacıların taleplerine özet olarak bakmak gerekiyor;
Eczane Karlılığı
Dünyanın 4. büyük ilaç pazarı olan Almanya’da serbest eczanelerin toplam cirosu 59,93 milyar avro (2021)
2021’de yıllık ortalama 3 milyon avro ciro yapan eczanelerin brüt geliri yaklaşık %30, net geliri ise yaklaşık %7 olarak gerçekleşti. Eczanelerin %60’ı 3 milyon avro civarında olan ortalamanın altında ciro elde etti.
Eczane sahibi eczacıların bu tabloyla ilgili düşünceleri ise şöyle;
Eczane sahipliği ve çalışan yapısı
84 milyon nüfusa sahip ülkede toplam eczane sayısı 2021 yılında 18.461’e düştü. Son yıllarda her yıl azalan eczane sayısı 1980’li yıllardaki seviyeye inmiş durumda. Almanya’da sadece eczacılar eczane açabiliyor. Ancak bir eczacı birbirine yakın olmak ve sorumlu eczacı atamak koşuluyla 3 şube eczane açabiliyor. Son yıllarda şubeleşme oranı da artıyor. 2021 yılı sonunda şubesi olmayan eczacı sayısı 10.353, bir şubesi olan eczacı sayısı 2314, iki şubesi olan 724 ve üç şubeye sahip eczacı sayısı da 327 oldu. Eczane sayısında azalma şimdilik hizmet sunumunu aksatmasa da yasal değişiklikle eczanelerin mevcut yapısının korunması amaçlanmaktadır.
Eczane sahibi eczacılar kapanma sebebi olarak büyük eczanelerle rekabet, işletme maliyetlerinin ve bürokratik yükün artmasını gösteriyorlar. Bürokratik yüke örnek olarak sigorta şirketlerinin çok küçük hatalarda bile (doktorun adını yanlış yazmak gibi) kesinti yaptığını ifade ediyorlar. Eczane kapanmasına bir başka gerekçe olarak da genç eczacıların eczane açma veya devralma konusunda ilgisizliği gösteriliyor.
Eczanelerde 2021 sonunda toplam 159.783 kişi çalışmaktaydı.
Eczanelerde çalışanların %89’u, eczacıların ise %73,7’si kadındır.
Eczane sahipleri eczanede çalışacak yeterli sayıda İlaç teknik asistanı (PTA) ve İlaç ticari asistanı (PKA) bulamadıklarını, haftalık çalışma saatlerinin fazla olması nedeniyle çalışanların part-time çalışmayı tercih ettiklerini, son yıllarda toplu sözleşmelerin personel maliyetini artırdığını ifade ediyorlar.
Almanya’da 22 eczacılık fakültesi yılda 2.500 mezun veriyor. Eğitim süresi 1 yılı uygulamalı olmak üzere toplam 5 yıldır. Eğitimi tamamlayanlar eczacılık yapabilmek için ayrıca yapılan sınavda başarılı olmak zorundalar.
Mevcut bilgilerin güncellenmesi ve geliştirilmesi eczacılık mesleğinin bir parçasıdır. Bir alanda üç yıllık ileri eğitim alanlar uzman eczacı unvanını kullanabiliyor. 2021 sonunda 13.982 eczacı bu unvanı kullanmaya hak kazanmış durumda.
Eczacı odaları ve birlikleri 2021 yılında 2.294 eğitim etkinliği düzenlemiş, bu etkinliklere 222.894 katılım gerçekleşmiş.
İlaç Sayısı ve Tedarik
Almanya’da 104.000 farklı ilaç ruhsatlıdır. Bunların yaklaşık yarısı reçetesiz ilaç kapsamındadır. İlaç çeşitliliğinin fazlalığı ve her sigorta şirketinin eşdeğer ilaçlarla ilgili farklı anlaşma yapmaları eczanelere fazladan iş yükü getirmektedir. Sigorta şirketlerinin 36.000 civarında farklı firmaların farklı ilaçlarıyla ilgili indirim anlaşmaları eczanelerin takibini zorlaştırmakta, öte yandan tedarik sorunlarına da yol açmaktadır. Avrupa Birliği ülkelerinde 2021 yılında yapılan bir araştırmaya göre eczane çalışanları haftada 5,1 saatini tedarik sorununu çözmek için harcamaktadır.
Eczacılar bu sorunun çözümü için pandemi döneminde uygulanan eşdeğer ilaç verme yetkisinin genişletilmesini talep ediyorlar.
Postayla İlaç Hizmeti ve e-reçete
Postayla ilaç sunumuna Almanya’nın bazı eyaletlerinde izin veriliyor. Diğer Avrupa Birliği ülkelerindeki şirketler tarafından sağlanan bu sunum Almanya pazarında reçetesiz ilaçlarda %20, reçeteli ilaçlarda %1,2 seviyesine ulaştı. Öte yandan e-reçete uygulamasının da gündeme gelmesi yerel eczanelerde endişe kaynağı oldu. Eczacılar yerel eczaneleri güçlendiren yasayla fiyat rekabeti ortadan kalkmış olsa da e-reçete uygulamasının postayla ilaç hizmeti sunan şirketlerin pazarda büyümesini kolaylaştıracağını ifade ediyorlar. Bunun yanında hastaya ilaç sunumu ve danışmanlık hizmetlerinde eczacıların daha fazla rol alabileceğini, toplum sağlığına daha fazla katkı verebileceklerini ve yasa koyucu otoritenin bu konuda daha fazla destek vermesini istiyorlar.
Bu bilgileri ağırlıklı olarak Alman Eczacı Birlikleri Federal Birliği (ABDA) tarafından her yıl yayınlanan istatistik yıllığından aldım. ABDA yayınladığı raporlar ve yıllıklarla hem eczacılığı ve eczacılık hizmetlerini topluma tanıtıyor, hem de toplumun eczacıya bakışını olumlu yönde etkilemeyi amaçlıyor. Bunu yaparken eczanede üretilen her hizmeti ölçüp yayınlıyor. Örneğin her gece kaç eczanenin nöbetçi kaldığını, eczanelerde yılda kaç tane kişiye özel ilaç yapıldığını (majistral ilaç), 2017 yılından itibaren yasal olarak reçete karşılığı eczanelerden verilmeye başlanan kenevir ürünlerinin yılda kaç kg verildiğini, eczanelerde kaç aşı yapıldığını, kaç test yapıldığını, kaç ilaçla ilgili analiz yapıldığını, kaç reçete karşılandığını, hastaların ödedikleri tutarları, reçeteli ve reçetesiz ilaçların ve diğer ürünlerin dağılımını detaylı olarak yayınlıyor. Ayrıca en önemlisi toplumun eczacılığa bakışıyla ilgili anket sonuçlarını da raporlarında paylaşıyor.
Bu raporları inceleyince benzer çalışmalar keşke bizde de olsaydı ve kamuoyunda paylaşmış olsaydık haklılığımızı hem kamu otoritesine hem de halkımıza daha kolay anlatırdık diye düşünmemek mümkün değil. Umarım önümüzdeki süreçte eldeki veriler çoğalır ve kamuoyunda paylaşılır, toplum sağlığına yaptığımız ve yapacağımız katkılar daha fazla vurgulanır. Şüphesiz eczacıya hak ettiği değer verilmelidir. Ancak eczacının ürettiği değer de ölçülmeli ve kamuoyunda sürekli vurgulanmalıdır.
Ecz. M. İbrahim ÖZKOL