TANSİYON İLAÇLARI İLE İLGİLİ DÜZENLEME YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMALIDIR!
Değerli basın mensupları,
Birkaç gündür gerek yazılı ve gerek görsel medyada yapılan haberlerde SGK’nın Sağlık Uygulama Tebliği’nde yaptığı değişiklikle tansiyon hastalığında kullanılan eşdeğer ilaçların tehlike saçtığı ve vatandaşların reçetede yazılı ilaç yerine eczacının vereceği eşdeğer ilacı kesinlikle kullanmamaları gerektiği noktasında uyarılarda bulunulmuştu. Ancak bu durum vatandaşlar tarafından tüm eşdeğer ilaçlar için büyük bir tehlike olduğu şeklinde algılanmış, uygulamadan tedirgin olan hastalar eczanelerden eşdeğer ilaç almayı reddetmeye başlamışlardır. Yaratılan bu kaos ortamı, hastaların eczacıya olan güvenini de zedelemeye başlamıştır.
Öncelikle şunu belirtmek isteriz ki, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun Sağlık Uygulama Tebliği’nde yaptığı değişikliklerle, tansiyon hastalığında kullanılan ilaçların diüretik (idrar söktürücü)içeren ve diüretik içermeyen formlarının eşdeğer kabul edilmesi uygulaması son derece yanlıştır! Bu birbiriyle kombine olan ama eşdeğer olmayan formların, provizyon sisteminde eşdeğer olarak görülmesi ve geri ödeme sisteminin bunun üzerine kurulması uygulamasını onaylamamız mümkün değildir. Çünkü eşdeğer ilaç uygulaması yalnızca aynı etken maddeyi, aynı miktarda içerenler için mümkün olabilmektedir. Bu konuda en yetkin kişi de, ilacı en iyi bilen kişi olarak eczacıdır. Ancak eczacı da haberlerde bahsi geçtiği üzere, aslında eşdeğer olmayan ama sistemin eşdeğer olarak kabul ettiği ilacı hastaya vermek durumunda olduğu için çoğu zaman zor durumda kalmaktadır. Meslektaşlarımızın almış oldukları eğitime ve bilgi birikimlerine aykırı olan ancak kendi inisiyatifleri dışında gelişen bu uygulamalar, eczacıyı hasta karşısında güvenilmez kılmaktadır.
Birliğimizden hiçbir görüş almadan hayata geçirilen bu uygulamadan en çok etkilenecek olan da her zaman olduğu gibi önce vatandaşlarımız, sonra eczacılarımız olmuştur.. Türk Eczacıları Birliği olarak, uygulamanın hayata geçtiği ilk günden itibaren, bu uygulamaya son verilmesi için gerekli tüm resmi başvurularımızı da yaptık.
Değerli basın mensupları,
Muadil yani eşdeğer ilaç tabirinin anlamı ve içeriği şu an mevcut hatalı ve bilinçsiz uygulamalar sebebiyle kamuoyuna yanlış aksettirilmiştir. Muadil ilaç verilmesi, eczacının yetki ve sorumluluğunda olan bir konu olup aynı zamanda mesleki bir haktır. Ancak bu tip yanlış yönlendirmelerle vatandaşlarımızın kafasında oluşan önyargıyı silmek maalesef çok zor olacaktır. Orijinal ilaca göre daha ucuz olan “eşdeğer ilaç kullanılması” uygulamasını elbette destekliyoruz. Bu konuyla ilgili gerçekleştirdiğimiz sayısız projemiz de bulunmaktadır. Bu nedenle halkımızın eczacılarının önerdiği ve onayladığı eşdeğer ilaçları kullanmalarında sağlık açısından hiçbir sakınca olmadığı gibi bu ilaçların tedavi edici etkileri arasında da fark bulunmamaktadır. Ama SGK’nın bilimsellikten uzak, hasta sağlığını tehdit eden, tasarruf amaçlı bu uygulamasını kabul etmemiz meslek etiğimiz açısından mümkün değildir.
Halkımız gerek tansiyon ilaçlarıyla gerekse diğer ilaçlar ile ilgili her türlü konuda ilaç konusunda en bilgili ve yetkin kişi olan eczacısının sözüne güvenmelidir. Çünkü ilaç ve sağlık, üzerinde keyfekeder uygulamaların yapılamayacağı çok hassas bir konudur.
Tüm bunların ışığında, bizler diüretik içeren ve içermeyen tansiyon ilaçlarının eşdeğer kabul edilmesine yönelik uygulamanın yürürlükten kaldırılması gerektiğini düşünüyoruz.”
“BİLİM İNSANLARI DA UYGULAMANIN HATALI OLDUĞU KONUSUNDA HEMFİKİRLER”
Türk Eczacıları Birliği Eczacılık Akademisi Üyelerinin konu hakkındaki bilimsel görüşleri de şöyledir;
“Bilimsel olara diüretik içeren ve içermeyen iki ilaç formunun eşdeğer kabul edilmesi olanaksızdır. Diüretik içeren form daha etkili bir şekilde tansiyonun düşürülmesine yardımcı olur. Hekimler diüretik içeren formu, içermeyen formla yeterli tansiyon düzenlemesi yapamadıklarında tercih ederler. Ayrıca bir hastada ileri hipertansiyon varsa, diüretik ayrı bir ilaç olarak da tedaviye eklenir. Bilimsel ve klinik gerçek bu iken bir ilacın diüretik etken maddeyi kombine olarak aynı formülasyonda içeren formu ile içermeyen formunu eşdeğer kabul etmek bilimsel ve etik olmadığı gibi, hukuki sorunlar da oluşturabilir.
Diüretik içermeyen formu eşdeğer sanarak alan bir kişi hipertansiyon krizine bağlı ölümcül sonuçlar dahil ciddi zararlar ( felç, kardiyak sorunlar gibi) görebilir ve bunun tüm hukuki sorumluğu da halka hatalı bilgi veren SGK’ya ait olacaktır.”
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ
BASIN BÜROSU