SAYI: 648/2007 22.05.2007
ECZACI KAMUOYUNA
İSTİFAYA DAVET
Son genel seçimlerde T.B.M.M.’de çoğunluğu elde eden siyasi yapı “Sağlıkta Dönüşüm” adı altında bir programı ülke gündemine getirerek, halk sağlığında köklü değişikliklere girişmiştir. Bu kapsamda “Kamu İlaç Alım Protokolü”, Beşeri-Tıbbi Ürünler Fiyat Kararnamesi”, “Aile Hekimliği”, “Genel Sağlık Sigortası” ve “Sosyal Güvenlik Reformu” gibi uygulamalarıyla sağlık hizmetlerinin geri dönülemez şekilde yeniden yapılanmasına yol açan tercihlerinin hayata geçirilmesi noktasına gelinmiştir. Bu politikalar içinde ulusal ilaç sanayimiz yabancı sermaye gruplarına satılmış, Devlet’in ürettiği sağlık hizmetleri özel kuruluşlardan satın alınır hale gelmiştir. Bütün bu politikalar “ben yaptım oldu” yöntemiyle gerçekleştirilirken sivil toplum örgütleri, meslek örgütleri yok sayılmıştır. S.S.K. sağlık tesisleri, T.C.Sağlık Bakanlığı’na devredilerek, Kurum hak sahipleri ve Yeşil Kart’ı olanlar serbest eczanelerden ilaç hizmeti almaya başlamışlardır. Ancak Kurum bütçeleri yaratılmadan başlayan bu politika sonunda eczaneler, dağıtım kanalları, Devlet ve halk topyekün darboğaza sürüklenmiştir. Bu uygulamanın alt yapısı olarak getirilen “Kamu İlaç Alım Protokolü” ve “Beşeri ve Tıbbi Ürünler Fiyat Kararnamesi” ile ülkenin milli serveti olarak yaratılan ilaç sektörü tamamiyle altüst edilerek ortam uygun hale getirilmiştir. Eczacılık alanında Sn.Domaç’ın hükümetin bu politikalarını desteklediği açıktır. Bu köklü değişimin hayata geçirilmesinden sonra da iktidar partisinden milletvekili olmak istemesi anlaşılamayacak bir durum değildir. Nitekim bir siyasi partinin İstanbul teşkilatının web sayfasında milletvekilliği aday adaylığı ilan edilmiştir.
Siyasi iktidardan eczacılık adına haklı taleplere önderlik etmek yerine eczacı örgütüne engel olma noktasına gelmiştir. T.E.B.Merkez Heyeti Başkanlığı eczacı tabanını ikna merkezine dönüşmüştür. İyi niyetlerle bir araya geldiklerinden en küçük kuşkumuz olmayan Eczacı Odaları’nın oluşturduğu Merkez Heyeti’nin Başkanı siyasi emelleri nedeniyle, koordinasyonunu kaybetmiş, eczacı tabanını temsil edemez hale gelmiştir. Mevcut Merkez Heyeti’nin siyasi bir yola koyulmuş olan Başkanı’nın, T.E.B. örgütüne zarar vermemesi için gerekli tedbirleri hemen alması gerekmektedir. Aksi halde tüm eczacı topluluğunu tek bir siyasi hedefe kanalize etme hatasına ortak olacakları görünür bir gerçektir. Bu yıl Sosyal Güvenlik Kurumu ile ilk defa yapılacak olan Protokol ve Sözleşme sürecinde hükümet olan siyasi parti ile kendi kariyeri hakkında görüşmeler yapmakta olan T.E.B. Merkez Heyeti Başkanı’nın elde edebileceği kazanımlar konusunda ciddi kaygıların varlığı yadsınamaz.
Tüm dünyada ve ülkede sosyal ve siyasal olaylar ardı ardına yaşanırken T.E.B. 50 yılı aşkın birikimlerine rağmen ısrarla sessizleştirilerek “siyasi yandaş” konumuna itilmiştir. Bu sosyal teslimiyet görüntüsü veren pasif durumdan kurtularak tekrar dünya, ülke, halk ve mesleğin sorunlarının çözümüne yönelik politikalar üreten ve Anayasa’da tanımlanan asli görevlerine döndürülmesi için gerekenlerin zaman geçirilmeden yapılması tarihi bir görevdir.
Son Başkanlar Danışma Kurulu toplantısı’nda S.G.K.’nın “ucu açık iskonto” taleplerine karşı oy birliği ile alınan eylem kararlarının, iktidar partisinden milletvekili aday adayı olan Ecz.Mehmet Domaç önderliğinde uygulanamayacağı açıktır.
Tarih, dün olduğu gibi bugün de yazılmaktadır. Tavır ve tutumlarımız geleceğin şekillendirilmesinde çok önemli rol oynayacaktır. Bu tablo karşısında suskun kalmak yanlışa ortak olmaktır. Birlikte hareketimize daha fazla zarar vermemesi için T.E.B. Başkanı Sayın Ecz.Mehmet Domaç’ı derhal istifaya davet ediyoruz. 47 Eczacı Odası ve üyelerini de ortak program altında dönem sonundaki T.E.B.Olağan Büyük Kongresi’ne kadar eczacılık alanında yaşanan ve yaşanacak sorunların çözümü adına hep birlikte hareket etmeye çağırıyoruz.
BURSA ECZACI ODASI
ECZACININ SESİ
www.eczacininsesi.com