İlaç Sektörü Toplandı
Sağlık Bakanımız, hayli gecikmeli olarak ilaç sektörünün temsilcilerini toplayarak bir toplantı yaptı…
Yanıtı aranan soru şu: “Yok olan ilaçları nasıl var edelim?”…
Toplantının sonuçlarına ilişkin, ilaç sektörümüzün temsilcilerinden henüz bir açıklama gelmedi.
Sağlık Bakanımızın toplantı sonrası yaptığı açıklamanın satır başları ise şöyle:
-“İlaç sektörümüzün temsilcileri ile anlaşmaya vardık…”.
-“İlaç teminindeki zorluğa karşı, yeni kur düzenlemesi, az bulunan ilaçların ihracatının bir süreliğine durdurulması, ilaç ham madde alımının güvenilir şartlara kavuşması…”.
-“ Yeni kur düzenlemesini yaptık, bulunamayan ilaçlarda geçici olarak ihracatı durdurduk…”.
Ve Sayın Bakan şöyle sonuçlandırdı:
-“İlaç temininde yer yer yaşanan zorluklar bir anda aşılmayacak. Ürün dağıtımı, eczane raflarına konması az da olsa elbette zaman alacak. Doğal olarak, üretimin artması da, hastalarımızın içi rahat olsun…”.
Bu, toplantının taraflarından birinin açıklamaları…
Merak ediyorum, sektör temsilcilerinden herhangi bir açıklama gelecek mi?
Öyle ya, normal olan, böylesine önemli bir konuda, taraflardan her ikisinin de şeffaf bir şekilde açıklama yapması…
Görelim bakalım, süreç nasıl işleyecek?
Geleceğe dair, “iyimser” olamadığımı söylemek zorundayım.
İlaç ve eczacılıkta yaşanan sorunların memleketin genel ahvalinden ayrı olmadığını vurgulamakta da sayısız yarar var.
Sil Baştan Yeni Bir İlaç Fiyat Kararnamesi Yapılmalı
Şunu biliyoruz, yalnızca ilaç ham maddelerinde değil, ilaç üretiminde kullanılan her şeyin tedarikinde, güçlü bir şekilde olmasa da küresel bir sorun var…
Tamam…
Ancak, ilgili herkes şunu söylüyor, temel sorun ülkemizde ilaçlara uygulanan fiyat baskısı, yani alıcısı olduğu devlet tarafından ilaca yeterli fiyatın verilmemesi.
Son bir yılda olağanüstü artan giderlerle birlikte fiyat baskısı çok daha kuvvetli yaşanır oldu.
Uygulamadaki İlaç Fiyat Kararnamesi’nin en hafif deyimiyle bir “ciddiyeti” kalmadı.
İlaç fiyatları güya Avro kuruna bağlı, ihtiyaç olduğunda, belli bir oranda Avro kuru artırılıyor…
Bunun adı, palyatif tedbirdir.
Yani, “köklü olmayan, geçici olarak işe yarayan, geçiştirici”…
Son yapılan düzenleme ile Avro kuru 10.75 TL ye yükseltildi. Avro kurunun gerçek değeri şu anda 19.76 TL…
Bunun neresinde “ciddiyet” var?
Sil baştan, realist, uzun süre yaşayabilecek olan yeni bir İlaç Fiyat Kararnamesi yapılmalı, doğrusu bu…
İlaç Dağıtım Kanalları’nın Yaşadığı Sorunlar Kimin?
Bütün bu ilaç sorunsalının içinde hiç konuşulmayan şey:
İlaç Dağıtım Kanallarının yaşamakta olduğu ekonomik sorunlar.
Onlarla ilgili yeni bir düzenleme yapılmadı, eski düzen, eski şartlar varmış gibi çalışmayı sürdürüyorlar.
Olağanüstü artan işletme giderlerinin yanında Bakanlığın kimi yeni uygulamalarla İlaç Dağıtım Kanalları’na yeni ekonomik yükler yüklediği de konuşulan bir şey…
“Bizi ne ilgilendirir?”, diyen meslektaşlarımız olabilir…
Ama unutulmaması gereken bir şey var, o İlaç Dağıtım Kanalları arasında, sahibinin eczacılar olduğu, Eczacı Kooperatifleri de var.
Diğer yandan, İlaç Dağıtım Kanalları’ nın yaşadığı/ yaşayacağı ekonomik zorlukların en azından bir kısmını eczanelere yansıtacağını tahmin edebilmek için kahin olmaya gerek yok.
O yüzden İlaç Dağıtım Kanalları’nın durumunu da bir “göz” atmakta sayısız yarar var, derim.
Eczacılar Bakanlığın Gündeminden Düştü Mü?
Sayın Bakanın yaptığı açıklamalarda eczacının “adı bile yok”…
Öyle görünüyor ki, Temmuz ve Ekim aylarında eczacılar lehine yapılan minik iyileştirmelerle eczacı dosyası Bakanlık açısından kapandı, “tamamdır” denildi.
Bir önceki yazımda şöyle yazmışım:
“Şimdi hangi aşamadayız?
Bitti mi, devam mı?
Türk Eczacıları Birliği Yönetimi’nin meslektaşlarına bir değerlendirme bir açıklama borcu yok mu?
Mitingin üzerinden 2 hafta geçti…
Artık daha da fazla gecikmeden…”
Henüz yanıtı gelmeyen sorum güncelliğini koruyor…
Aradaki fark şu:
Mitingin üzerinden 3 hafta geçti.
İLETİŞİM İÇİN:
h.gencosmanoglu@eczacininsesi.com
gencosmanogluhakan@gmail.com
https://www.facebook.com/HakanGencosmanoglu
