Dr. Ecz. Dyt. Neda TANER
GİZEMLİ HEPATİT: Yine mi COVID-19?
İngiltere’de Nisan ayında çocuklarda kaynağı bilinmeyen birkaç hepatit vakası bildirilmesinin ardından diğer Avrupa ülkeleri de başta olmak üzere dünyanın her bir yanından hepatit olguları kayıtlara geçmeye başladı. 4 Mayıs'ta Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, dünya çapında 20 ülkede en az 228 şiddetli hepatit vakası rapor edilmiştir. Halk sağlığı ajansının 6 Mayıs'ta yaptığı açıklamaya göre, Amerika Birleşik Devletleri'nde Centers for Disease Control and Prevention (CDC), nedeni bilinmeyen 109 pediatrik hepatit vakasını araştırıyor. Bugünkü veriler ise vaka sayısının 300’ü aştığını gösteriyor.
Vakaların çoğunun 1-6 yaş arası çocukları kapsadığını görüyoruz. Semptomlar ise sarılık, kusma, karın ağrısı ve ishal şeklinde karşımıza çıkıyor. Hastaların çoğu karaciğer enzim seviyelerinde artış (AST ve ALT seviyeleri 500 IU/L'nin üzerinde) ve eşlik eden sarılık ile başvurmuş. Çocukların bir kısmında karaciğer nakli gerçekleştirilmek zorunda kalınmış, hayatını kaybeden hastalar da ne yazık ki mevcut.
Vakaların görüldüğü tüm ülkelerde araştırmalar devam ederken İngiltere’de çalışmalarını sürdüren ekip klinik ve epidemiyolojik verilere dayanarak, nedenin muhtemelen bulaşıcı kökenli olduğuna inanmakta. İlk hipotezler, potansiyel bir enfeksiyöz ajana veya bir toksine maruz kalmaya odaklanmış. Araştırmacılar ilk etapta hepatite en sık yol açan hepatit A, B, C, D ve E virüsleri üzerine çalışmalarını yoğunlaştırmışlar ancak hepatit virüsleri ile herhangi bir bağlantı bulunamamış. Epidemiyolojik olarak tek bağlantı Adenovirüslerle kurulabilmiş.
6 Mayıs'ta yayınlanan bir teknik raporda, Birleşik Krallık Sağlık Güvenliği Ajansı (UK Health Security Agency), İngiltere’de rapor edilen 163 pediatrik hepatit vakasının 126'sının Adenovirüs için test edildiğini ve %72'sinin pozitif sonuçlandığını belirtti. Ek olarak CDC, Amerika Birleşik Devletleri'nde araştırılan vakaların yarısından fazlasının da Adenovirüs için pozitif saptandığını bildirdi.
Bu vakalar en azından şu ana kadar SARS-CoV-2 enfeksiyonu ile kesin olarak bağlantılı bulunamamış ve COVID-19 aşısını sorumlu tutmak için herhangi bir kanıt da yok. Yine de vakaların bir kısmında COVID-19 öyküsü bulunduğunu göz ardı etmemekte fayda var.
Üstelik Şikago Rush Üniversitesi hepatoloji bölümü başkanı MD Nancy Reau’nun, Medscape Medical News'e verdiği demeçte, "Bu vakaların COVID-19 ile bağlantılı olma olasılığı hala var" şeklindeki açıklaması dikkat çekici. Açıklamaları şöyle devam ediyor; "COVID-19'un karaciğer belirteçlerini yükselttiği bilinen bir gerçek, akciğer dışındaki organları da etkilediği gösterildi, virüsün zaman içerisinde çocuklarda hepatite neden olma potansiyeline sahip olması söz konusu olabilir’’.
Yakın zamanda Lancet dergisinde yayınlanan bir çalışmanın bulgular ışığında getirdiği açıklama ise şimdilik mantıklı görünüyor ve COVID-19 ile ilişkiyi makul bir şekilde açıklıyor, makale şu fikri öne sürüyor; daha önce COVID-19 ile enfekte olan çocuklarda bağırsaklarda kalmaya devam eden virüs süperantijen oluşumuna yol açar ve ardından bir Adenovirüs enfeksiyonu meydana gelirse şiddetli bir immün yanıt sonucu hepatit tetiklenmiş olabilir. Şayet sorumlu mekanizma süperantijen kaynaklı aşırı immün yanıt ise immün sistem düzenleyici tedaviler düşünülmelidir.
Sağlıklı çocuklarda Adenovirüsler hepatite yol açmazlar, işte bu bilgi yine bize Lancet’te yayınlanan makalenin hipotezinin doğru olabileceğini düşündürüyor!
Adenovirüslerin insanları etkileyen yaklaşık 90 türü var, soğuk algınlığı, göz enfeksiyonu gibi hastalıklara yol açarlar. Biraz özel bir virüs grubu olduğunu söylemek mümkün, hücre çekirdeğine girip genomları transkribe edibilme özelliğine sahipler ve bu nedenle gen terapisinde kullanılırlar. Gen terapisi dışında Oxford COVID-19 aşısında olduğu gibi aşı teknolojisinde de kullanılıyorlar. Adenovirüslere karşı geliştirilmiş bir aşı henüz yok. COVID-19 virüsü gibi kılıf taşımadıkları için alkol (kolonya) ile dezenfekte edilemiyorlar, su ve sabun bilinen en etkili korunma yöntemi.
Alternatif olarak New Scientist raporlarına göre, geçirilmiş bir COVID-19 enfeksiyonu çocukları enfeksiyona veya hastalığa karşı savunmasız bırakmış olabilir veya hastalık aynı zamanda COVID-19'un kendisinin uzun vadeli bir komplikasyonu olabilir.
Son olarak, Science raporlarına göre, araştırmacılar COVID-19 pandemisi sırasında izolasyonun çocukları immünolojik olarak savunmasız ve viral enfeksiyondan kaynaklanan ciddi hastalıklara daha yatkın hale getirebileceğini düşünüyor.
ECDC tarafından koordine edilen, European Association for the Study of the Liver and the European Society of Clinical Microbiology and Infectious Diseases (ESCMID) gibi Avrupa tıp dernekleri bilgi paylaşımını teşvik etmek için bilim adamlarına birlikte çalışma çağrısında bulunuyorlar. Şimdilik bu gizemli hepatit vakalarıyla ilgili bilgilerimiz bu kadar.
Yeni gelişmelerle görüşmek dileğiyle…
Dr. Neda TANER
Kaynaklar