Toplum Sağlığından Vaz mı Geçiliyor?
 
   Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü, 21 Eylül 2010 tarihli yönerge değişikliği ile her ilçede bir Toplum Sağlığı Merkezi (TSM) kalmasını ve fazla olanların kapatılmasını kararlaştırmıştır. Buna göre Konak, Bornova, Karabağlar, Buca ve Bayraklı’da  bulunan  TSM’ler kapatılacaktır. Bu uygulamayı anlamamız ve kabul etmemiz olanaksızdır. Toplum sağlığını ilgilendiren hangi konu ortadan kalkmıştır? Hangi konu sorun olmaktan çıkmıştır? Bölge nüfuslarında azalma mı olmuştur?Yeni atamalarla kadrolar mı şişmiştir?Eğer 10000 nüfuslu bir ilçe ile 400000 nüfuslu bir ilçenin sorun ve çözümlerini aynılaştırırsanız bunu insanlara açıklamanız zor olacaktır!
       Toplum Sağlığı Merkezi’nde görevli olan meslektaşlarımız bu güne değin büyük bir özveriyle çalışmışlardır. Hiçbir hekimimiz böylesi bir belirsizlik, gelecek kaygısı, huzursuzluk ve ne olacağım endişesi ile yaşamayı hak etmemektedir. Bu uygulama ile birlikte hekimlerimizin yaptığı işe saygısının azalması, kuruma karşı güvensizliğinin artması ve iş veriminin düşmesi şimdiden öngörebileceğimiz sonuçlardır. Yoksa,  artık aile hekimliğini seçme sürecinde kaldığını sandığımız bu tercihleri bir kez daha mı anımsanmaktadır? Orantısız güç kullanımı anlamına da gelecek bu uygulamayı kabul etmiyoruz!
        Önümüzdeki dönemde çevre sağlığı hizmetlerinin aksaması, aile hekimliği denetimlerinin eksik kalması, aşılama hizmetlerinde aksaklıkların yaşanması, bulaşıcı hastalık izlemlerinin zorlaşması ortaya çıkması olası sonuçlar olarak karşımıza çıkacaktır. Uyarıyoruz! Yerinde çalışma ve denetlemelerin merkezden yürütülmesinin bu tür sakıncalara yol açması kimseyi şaşırtmamalıdır.
        Eş zamanlı olarak alınan bir başka karar ile hastane acil servislerine geçici görevlendirmeler başlayacaktır. TSM kadrolarının bu şekilde eritilmesi ya da hekimleri bir şekilde aile hekimliğini seçmeye zorlama mı amaçlanmaktadır.  Bu görevlendirmelerin gönüllülüğe dayandırılmasını istemekteyiz. Gönüllülük yoluyla karşılanamayan gereksinimin karşılanmasında ise hizmet puanına dayandırılan eşitlikçi, adaletli, şeffaf ve hakkaniyetli bir yöntemin uygulanmasını istemek en doğal hakkımız olsa gerektir. Yine, acil servislerde görevlendirilecek hekimlere, göreve başlamazdan önce, bu yeni görevlerine yönelik acil uyum eğitimi verilmesini istiyoruz. Ancak, böylesi bir hizmet içi eğitimi izleyerek yapılacak görevlendirmelerin hem hekimler hem de hastalar için daha olumlu sonuçlar doğuracağının altını çizmek istiyoruz.
        Hekimler, hemen her günlerinin  gelecek kaygısı ile geçmesini istemiyorlar! İnsanlar toplum sağlığının önemsenmediği bir ortamda yaşamak istemiyorlar. Sağlık Müdürlüğü yetkililerini bu sese kulak vermeye çağırıyoruz. Bu sese kulak verilmeksizin oldu  bittiye getirilen; aklın ve bilimin gerekleriyle bağdaşmayan uygulamalar konusunda odamız tarafından gerekli hukuksal girişimlerde bulunulacak ve gelişmeler yakından izlenecektir.
Saygılarımızla.
 
  
İZMİR TABİP ODASI YÖNETİM KURULU


Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat