ŞURUPLAR BEDAVA OLSUN
 

Hani şimdi biz… Sağlık Piyasanın Vahşi Koşullarına Terk Edilemez… Sağlıkta Ticaret Ölüm Demektir… (“Kapitalizm Öldürür” gibi oldu.)
Herkese Eşit, Ücretsiz Sağlık Hizmeti… Parasız Eğitim, Parasız Sağlık diyoruz…
Demekle yetinmiyoruz, ne kadar güzel…
Toplantılar, paneller, basın açıklamaları yapıyor... Sokaklara meydanlara çıkıyoruz.
Ebnâ-yı beşerin (insanoğlu) birbirinin kardeşi…
Bütün insanların eşit…
Sağlık hakkının doğuştan kazanılmış bir hak olduğuna inanıyoruz çünkü.
Yüreğimiz insan insan çarpıyor.
Başka bir dünyanın, başka bir sağlık sisteminin mümkün olduğunu da biliyoruz, üstelik.
Herkesten yeteneğine göre, herkese ihtiyacı kadar bir dünya bizim dünyamız.
• • •
Onlar da…
Hastalar Müşteri… Hastaneler İşletme… (“Camiler miğferimiz/Minareler süngümüz” gibi oldu.)
Parası Olana Parası Kadar Sağlık… Her Hasta Kendi Bacağından Asılır diyorlar…
Demekle kalmıyorlar, ne kadar kötü…
Yasalar yönetmelikler yapıyor… Kamu hastanelerini şirket hastanelerine çevirmeye, çevirip özelleştirmeye hazırlanıyorlar.
Küffardan vazgeçtim, din kardeşlerinin kardeş…
Allah’ın yarattıklarının müsavi…
Sağlıklı yaşamanın dünyevi bir hak olduğuna inanmıyorlar çünkü.
Gözleri dolar dolar çakıyor.
Savaşsız sömürüsüz bir dünyanın, eşitlikçi bir sağlık sisteminin mümkün olduğunu da bilmiyorlar, üstelik.
Sevgiye, yardımlaşmaya, dayanışmaya, rikkate, merhamete yer yok onların dünyasında.
• • •
Birinci Türkiye Çocuk Hakları Kongresi kapsamında… 2010 Çocuk Görüşü raporu hazırlanmış.
Seksen bir ilin öğrenci ve çocuk meclisleri aracılığıyla… Köylerden, kasabalardan, ilçelerden, şehirlerden… 9-18 yaş grubundan 6230 çocuğa on bir açık uçlu soru yöneltilmiş.
“Haklarınızın ne olduğunu biliyor musunuz?” diye sorulmuş, misal.
“Biliyorum, dövülmeme hakkım, arkadaşlık hakkım var” demiş Hazal.
Tolga “Çocukluğun tadını çıkarma hakkım var” demiş.
“Ağlama hakkım var” demiş (isimsiz) bir diğer çocuk da.
“Sahip olmanız gereken haklar nedir sizce?” sorusunu…
Ahsen… “Sınavsız eğitim hakkı”…
Tunahan… “Çocuk hayallerinin önemsenmesi hakkı”…
Mustafa… “Şehirde ıslık çalabilme hakkı”…
En ilginci, Mustafa Yasin…
“Kimliğini açıklamama hakkı. Değer görme hakkı. Zengin-fakir gözetilmeme hakkı” diye cevaplamış.
• • •
Sağlıklı büyüme ve sağlığını koruma hakkı için istekleri de sorulmuş çocuklara.
Dila… Sadece çocuklar için özel hastaneler yapılmasını…
Aleyna… “İyi kıyafet” istemiş.
Tuzlukçu Çocuk Meclisi… “Her okula bir çocuk hekimi”...
Berfin… “Hastaneler ve ilaçlar ücretsiz olmalı” demiş.
En güzelini Halil İbrahim söylemiş.
Öyle hiç eğip bükmeden… “Ama”lara, “fakat”lara sapmadan...
Mevzunun özünü, özetini… Esasını, usaresini bir defada söyleyivermiş.
Doğrudan doğruya… “Şuruplar bedava olsun” demiş.
• • •
Sağlık hizmetini metalaştıran… Sağlığı piyasalaştıran…
Kamu sağlık sistemini yok eden… Sağlığımızdan, hastalığımızdan para kazananlara inat…
Küçücük gözleri, lekesiz beyinleri, kocaman gözleriyle…
Görülmesi gerekeni görülmesi gerektiği gibi gören… Söylenmesi gerekeni söylenmesi gerektiği gibi söyleyen…
Dünyanın bütün Hazal’ları… Bütün Tunahan’ları, Mustafa Yasin’leri, Dila’ları…
Aleyna’ları, Berfin’leri, Halil İbrahim’leri sonra… Ve bütün isimsiz çocukları…
Ağızlarınıza, dillerinize sağlık.
Dünyanın bütün şurupları bedava…
Ve bütün dünya sizin olsun.

Dr. Osman ÖZTÜRK

23 Nisan 2010 Birgün Gazetesi



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat