Ecz. Merve Müftüoğlu

 

Son yıllarda sosyal medyanın hayatımızda kapladığı yerin artması ile beraber tüm yaşamını bu mecradan aldığı tavsiyeler doğrultusunda şekillendirmeye çalışan bir tüketici kitlesi oluştu. Bu durum bizler gibi sağlık profesyonellerinin; bilgi dağarcığını ve sağlık alanındaki son gelişmeleri insanlara aktarabilmesi için bulunmaz fırsat elbette. Gelgelelim; mecradaki denetimsizlik sebebiyle, konunun uzmanı olmayan kişilerin yaptığı tavsiyeler ve yanlış önermeler sebebiyle çok fazla sağlık sorunu yaşanıyor.

Yine benzer bir problem; ilaç ve kozmetik arasında biryere konumlandırdığımız dermokozmetik ürünler ile ilgili de yaşanmakta. Cilt yapısını ve ürün içeriklerini bilmeyen, önüne gelen herkes bir tavsiye verir durumda. Bu durum da aslında çoğu dermatolojik problemde ilaç kullanmaksızın tedaviye olanak sağlayan dermokozmetik ürünlere olan güveni sarsmakta. Üstüne üstlük birçok dermokozmetik firması da blogger ve influencerlara sağlık profesyoneli muamelesi yapıp, kendi ayaklarına sıkma noktasına doğru emin adımlarla ilerliyor.

Bu durumda cildi tanıyan, kimya bilen, ürün içeriklerine hakim ve ürün tedariğini kalitesini de kontrol ederek yapabilen tek meslek grubu olan biz eczacılara iş düşüyor. Alanımızı sahiplenip, bilgi dağarcığımızı artırarak, tüketicilerle azami temasa geçmemiz gerekiyor.

Geçen aylarda bir sosyal medya ünlüsünün yaptığı önerme çok dikkatimi çekti. Konuyla ilgili çok da fazla soru aldım. Önerme “cildin sebum salgısının cilt için besleyici özellikte olduğu, bu sebeple sabah uyandığımızda cildimizi yıkama ürünüyle yıkamamızın gereksiz olduğuydu.” Saç ve cildin sebum salgısının doğal bir besleyici olduğu elbette yadsınamaz bir gerçek. Fakat bu önerme doğruluk barındırmakla beraber birşeyi gözden kaçırıyordu. Günümüz insanı; yaşam şartlarının ve doğa dengelerinin değişmesi; UV ışını hasarları, hava kirliliği v.b. sebeplerle hiçbirşey kullanmasa; sabahları en azından bir güneş koruyucu ürün kullanmak zorunda. Üstelik kullanılan  ürünlerin listesi cilt bakımını layıkıyle yapmaya çalışan kişiler için daha da uzun. Bu öneriyi tartmadan kabul edenler için; gece boyu salgılanan sebumdan cildi arındırmadan üzerine sürülecek her türlü ürün, komedonlara ve aknelere davetiye çıkarıyor. Fakat bu tarz önermelerin mantığını tartmak da konuya hakimiyetimizi gerektiriyor.

Tüketicileri bilgi kirliliğinden korumanın üzerimize vazife olduğunun bilincinde olarak, öneriden ziyade kontrol ve takibi ön plana çıkararak, tüketiciyle güven ilişkisi kurarak, bize ait olan dermokozmetik alanını eskisi gibi biz eczacıların domine ettiği günlere...

Sevgiler...

 

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat