Sol umuda, umut sola yaslanmalı

Uğur Cilasun

 

Son on-on beş yıldır, Türkiye'de insanlara hakim olan duygu "umutsuzluk". Umutsuzluk, "mutsuzluk"tan farklı, daha derin, daha amansız bir duygu. En mutsuz insanın bile bir umudu olabilir ama umutsuzluk, mutsuzluğu defalarca içine alır, kapsar.

Çevrenize bir bakın. Özellikle genç insanların geleceklerine ilişkin, dilediklerini, istediklerini gerçekleştirebileceklerine dair bir umutları olmadığını göreceksiniz. 2006 yılı başında yayınlanan bir ankette, gençlerin 2006 yılında olmasını diledikleri şeylerin başında, "ülkeyi terk etmek" geliyordu. Şimdi, 2006 yılının sonunda, bu dileği gerçekleşmeyenlerin daha umutlu olmaları için bir neden görebiliyor musunuz?

İnsanlar artık bireysel geleceklerinden bir şey beklemiyorlar. Önümüzdeki yıllarda daha müreffeh, daha asude, daha eğlenceli, daha güvenceli bir hayatları olacağına ilişkin umutları yok. En cüce umutlara (maaşlara zam; hastane kuyruklarında daha az sıra bekleme; sürgüne-kıyıma uğramama; işini kaybetmeme; kredi kartı borcunu zamanında ödeme gibi) yakın, orta, uzak bir gelecekte bile yer yok.

Daha büyük umutlar (bir ev sahibi olmak; çocuğunun bir işe yerleşmesi; ayağını yerden kesecek bir araba almak; anneyi tedavi ettirmek; deniz kenarında bir hafta tatil yapmak) için hayal kurmaya bile gerek yok. Deymez.

Başta Batı Avrupa ülkeleri olmak üzere hemen bütün dünyada solcular, eğer halk, yurttaşlar onlara iktidar erkini verirlerse, kendilerine daha iyi bir yaşam kurabileceklerinin umudunu vermiştir. Bu umut sonucu iktidara gelen solcular da eğitimde, sağlıkta, sosyal güvenlikte, daha iyi beslenmede, daha temiz bir çevrede yaşamada verdikleri sözleri büyük ölçüde tutmuşlar ve halklarının yaşam düzeylerini çok yukarılara çıkarmışlardır.

Solun evrensel vizyonu insanlara gelecek için umut vermektir. Kötü olan her şeyin değişeceğine, dünyanın daha güzel, daha gönençti, daha adil, daha insancıl, daha sıcak, daha neşeli, daha sağlıklı bir yer olacağına ilişkin umutları yeşertmektir, diri tutmaktır.

Şimdi hâlâ solcularla halkları arasında böyle bir ilişki var. Sol siyasetler, insanlarda yaşamının değişeceğine dair umutlar yaratır. Emeği ile geçinen namuslu dürüst insanlar da bu umuda yaslanır.

Bir süredir Türkiye solu bu evrensel misyonunu ortaya koyamıyor. İnsanlara yeterince umut veremiyor. Sol siyaset, sağ politikalara sözle muhalefet etmekten başka bir şey yapamaz gibi görülüyor. Solsuzluk umutsuzluğu doğuruyor. Umutsuzluk solu boğuyor.

Bu kısır döngü ancak, solun birlikte bir şeyler yapması ile kırılır. Aksi halde insanlar gene yıllar boyu umutsuzlukla, çaresizlikle kahrolur.



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat