Eczacılık eğitiminin unutulmaz hocası: Prof. Dr. Hayriye Amal

Prof. Dr. Esin Gürsu

İ. Ü. Ecz. Fak. Emekli Öğretim Üyesi

Altı yıl önce yitirdiğimiz sevgili hocamız Prof. Dr. Hayriye Amal ülkemizde bilimsel düşüncenin yerleşmesinde, farmasötik kimya anabilim dalının kuruluşunda, öğretimi yurtiçinde sürdürecek elemanları yetiştirerek, anabilim dalının geliştirilmesinde hizmet vererek eczacılık alanındaki bilim dalı ile ilgili tüm çalışmaları ülkemizde gerçekleştiren ilk kadın doktor, ilk kadın doçent ve ilk kadın profesördür.

Prof. Dr. Hayriye Amal 1912 yılında İstanbul’da doğmuştur. İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Eczacı Okulu’nu 1935’te bitirdikten sonra 1936 yılında aynı okulun o zamanki adıyla İspençiyari Kimya Enstitüsünde asistanlığa başlamıştır. O dönemde İspençiyari kimya enstitüsü direktörlüğünü sürdüren Prof. Dr. P. Duqaunois’nın danışmanlığında 1942 yılında doktorasını vermiştir. 1944 yılında doçent unvanını aldıktan sonra, bu arada tıp fakültesine bağlanan eczacı okulunda, tıp fakültesi profesörler kurulu tarafından Farmasötik Kimya Enstitüsü Direktörlüğüne atanmıştır. 1950 yılında profesörlüğe yükseltilmiş ve 13.05.1950 tarihli profesörler kurulu kararı ile Farmasötik Kimya Enstitüsü yönetimine yeniden getirilmiştir. Farmasötik Kimya Enstitüsü zaman içinde kürsü ve anabilim dalı şeklinde değişikliğe uğramış ve Prof. Amal Farmasötik Kimya Anabilim Dalı Başkanlığı görevini emekli olduğu 1980 yılına kadar sürdürmüştür.

Uzun yıllar farmasötik kimya alanında eğitim ve bilimsel araştırma etkinliklerini tek başına yürüten Prof. Amal, doçent olduğu 1944 yılından itibaren 44 yıllık hizmeti süresince 19 elemana doktora yaptırmış, bu elemanlardan 9’u farmasötik kimya, 2’si farmasötik teknoloji alanında profesör unvanını almıştır. Türkiye’de açılan diğer eczacılık fakülteleri de dahil olmak üzere Farmasötik Kimya Anabilim dalının kurulması ve elemanlarının yetiştirilmesinde önder olmuş ve ayrıca çok sayıda eczacı yetiştirmiştir.

Kimyasal maddelerin zor sağlandığı harp yılları ve daha sonraki yıllarda zor koşullarda, bugün kolayca temin edebildiğimiz bileşikleri sentezlemek suretiyle yapmış olduğu bilimsel çalışmalar bugün hâlâ atıflar almaktadır. Yurtiçi ve yurtdışı mecmualarda yayımlanmış 68 orijinal çalışması, biri tercüme, dördü telif olmak üzere 5 kitabı ve bu kitapların genişletilmiş yeni baskıları ile birlikte toplam 11 kitabı bulunmaktadır.

İdari görev olarak anabilim dalı başkanlığı dışında dekanlık ve uzun bir süre İstanbul Üniversite Senatosu’nda fakültenin senatörü olarak görev yapan Prof. Amal, bütün bu yoğun çalışmaları yanında Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nin ilk kuruluş yıllarında (1963-1966) kurumsal ve uygulamalı farmasötik kimya derslerini vermeyi kabul etmiş ve bu görevi de büyük bir şevk ve titizlikle yerine getirmiştir.

Tıp fakültesine bağlı eczacı okulunun 1962 yılında İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi haline getirilmesinde çalışma ve gayretleri ile büyük katkısı olan Prof. Amal, fakültemiz yayın organı olup öğretim üye ve yardımcılarının araştırmalarını ilim dünyasına toplu halde duyurma olanağı veren İÜ. Eczacılık Fakültesi Mecmuası’nın çıkarılmasında da aynı gayreti göstermiş ve mecmuanın çıkarıldığı 1965 yılından emekliye ayrıldığı güne kadar, başkan olarak redaksiyon heyetinde büyük bir titizlikle çalışmıştır. Ayrıca eczacılık mesleğine uygulama sahasında rehber olacak nitelikteki 1974 Türk Farmakopesi’nin hazırlanmasında çok büyük emeği vardır. Bu nedenle Sağlık Sosyal Yardım Bakanlığı tarafından bir takdirname ile ödüllendirilmiştir. Türk Eczacılar Birliği Yüksek Haysiyet Divanı Başkanlığı’nı da yıllarca yürütmüştür. Yaşamının son yılı olan 2005’te eczacılık mesleğine yaptığı hizmetler nedeniyle kendisine Türk Eczacılar Birliği Hizmet Ödülü verilmiştir.

Prof. Amal’ı tüm öğrencileri ve birlikte çalışmış öğretim üyesi ve yardımcıları ve idari personel, hepsi çok sever ve fakültedeki yıllarını anımsarken daima kendisinden övgü ile bahseder. Liseden eczacılık fakültesine gelen öğrenci farmasötik kimya dersinde, son derece aktif, hareketli, çok güzel ders anlatan, giyimi, konuşması ve her haliyle insanı fetheden bir Cumhuriyet kadını hoca ile tanışmaktaydı. Hangi öğrencinin dersi iyi dinlediğini ve konu ile ne kadar ilgilendiğini, kimlerin amfide bulunduğunu anlayan bir hoca idi.

Çok titiz, disiplinli, çalışmayı araştırmayı çok seven ve bu konuda birlikte çalışan elemanlarına gerek çalışmalarında gerekse bunlarla ilgili diğer konularda tam destek veren hocamız, aynı zamanda hepimizin özel yaşamımızda karşılaştığımız tüm zorluklarda bizlere moral vermiş, üzüntülü ve sorunlu günlerimizde sıkıntımızı bizlerle paylaşmıştır.

İstanbul Üniversitesi’nde Farmasötik Kimya Anabilim Dalı ve Eczacılık Fakültesine yaptığı hizmetlerle tüm yıllarını vererek bizleri yetiştiren, hocalık ve bilim yaşamı ile bizlere örnek olan hocamızın 3 Nisan 2005 günü aramızdan ayrılmasının, eczacılık camiası, tüm öğrencileri ve sevenleri için yeri doldurulamayacak bir kayıp olduğuna inanıyor, kendisini özlem, saygı ve rahmetle anıyoruz.

CUMHURİYET BİLİM TEKNOLOJİ



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat