Sn.Ecz. Hakan GENÇOSMANOĞLU
Sizin ve değerli arkadaşlarınızın, yoğun emekleri sonucu oluşturulan ve gündemi takip etmede ki hızı ve başarısı dikkate değer olan “Eczacının Sesi” adındaki sitenizi ilgiyle takip etmekteyim.
Sitenizin, Odamızın web sayfasında yer alan; 600’ e yakın aktif üyesi ile mesleğimizin sorunlarının ortaya konup, çözüm önerilerinin tartışıldığı önemli bir platform haline gelen forum sayfamızı yakından takip ediyor olması, bizler için sevinç vericidir.
30 Mart 2007 tarihinde sitenizde “Manisa Eczacı Odası Başkanı Ecz. Özgür Özel Manisa Eczacı Odası ' nın Forum Sayfasında Üyelerine Aşağıda ki Açıklamayı Yaptı” başlığıyla yer alan açıklamam; “Örnekleme Yöntemine” olanak tanıyan, 5502 Sayılı Kanun’ a ek önergenin kanunlaşmasıyla, bu haber aynı gün Odamız sayfasında yayımlanmış ardından, TEİS’ in web sitesinden yapılan bir açıklama da: “Konuyla ilgili olarak 26 Mart 2007 tarihinde SGK yetkilileri ile yapılan görüşme sonucu yeni düzenlemenin eczaneleri kapsamadığı bilgisi kesin olarak teyit edilmiştir.” ifadesinin yer almasıyla, üyelerimizin yanlış bilgilendirilmesini önlemek amacıyla, ayrıca bu konudaki benzer değerlendirmelere yanıt olarak ve forum üslubuyla yazılmıştır. Yazının içeriğindeki ısrarlı ve biraz sitemkar TEB ve Bölge Eczacı Odalarına ait olan “yetki” vurgulamasını eczacı kamuoyunun takdirlerine bırakıyorum.
Örnekleme Yöntemi’ nin reçete kontrolünde kullanılmasına ilişkin, ilk tartışmayı bundan birbuçuk yıl kadar önce, Alaşehir-Sarıgöl ilçe toplantısında yapmış olduğumuzu, geçen gün Alaşehir Temsilcimiz’ den aldığım bir telefonla ben de hatırladım. O günlerde, ilimizde bir banka adına teftişte bulunan bir müfettiş arkadaşım, iki teftiş dönemi arasında bir bankada üretilen milyonlarca teftiş fişinin örnekleme yöntemi ile nasıl denetlendiğini ve alınan örneklemenin neredeyse gerçeğe tamamen uygun sonuç verdiğini anlatmasının ardından, bunun bizlerin reçetelerinin kontrolünde kullanılmasının nasıl mümkün olabileceğini araştırmış ve ilk değerlendirmeleri Alaşehir ve Sarıgöl ilçelerindeki arkadaşlarımızla yapmıştık. O gün ortaya koyduğumuz avantaj ve dezavantajların bu günde eczacı kamuoyunda tartışılıyor olmasından dolayı, bu konuda ki görüşlerimi biraz daha açarak sizlerle paylaşma ihtiyacını duydum.
Örnekleme yöntemi tüm dünyaca kabul edilmiş bir denetleme standartı iken; doğru yöntem kullanıldığında ve örnek alınacak evren büyüdükçe sonucun gerçeğe yakınsadığı istatistik biliminin temel dayanaklarından biriyken, tartışacağımız konunun örnekleme yönteminin kullanılıp kullanılmayacağı değil, hedef evrenden (tüm reçetelerimiz) örneklemin (incelenecek reçetelerimiz) nasıl belirleneceğinin ve yöntemin ne olacağının tartışılması gerektiğini değerlendirmekteyim.
Eczacı kamuoyunda en yaygın endişe olan, alınan örneklemin evreni temsil yeteneğinin olmaması yani özellikle hata oranı yüksek reçetelerin incelenip, reçetelerin tamamının incelenmesiyle ortaya çıkacak olandan daha fazla kesinti yapılmasıdır.
Bu durumda; yatan hasta, kan ürünü, faktör, diyaliz reçeteleri ile raporlu reçetelerin uygulama dışında tutulması, örnekleme alınırken elektronik kura yönteminin kullanılması ve bu elektronik kuranın reçetelerin kuruma teslimi sırasında yapılarak, taraflarca baştan bilinmesi düşünülebilir.
Reçetelerin kontrolünü on kat kadar hızlandıracak bir yöntem, Sosyal Güvenlik Kurumu açısından işgücü ve zaman kazancı bakımından önemli olduğu kadar, bizler içinde kesintilere uygulanan faizlerin ve %75 ile %90 arasında yapılacak olan avans uygulamasının hepimizce malum sakıncalarının önlenmesi acısından önemi büyüktür.
Bu durumda, Türk Eczacıları Birliği’ nin Odalarımızdan görüş almanın yanında , örnekleme yöntemleri ve yapılacak olan denetimde en uygun örnekleme yönteminin tespiti konusunda uzmanlaşmış ülkemizin en iyi İstatistikçilerinden danışmanlık hizmeti alması gereğini, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılan tüm önerileri bu danışmanların görüşlerini aldıktan sonra yanıtlamasını ve konunun tüm detaylarıyla tarif edildiği bir yönetmelikle düzenlenmesi gerekliliğini şiddetle savunuyorum. Örnekleme yönteminin uygulandığı reçetelerdeki kesinti oranının o il ya da ilçedeki önceki dönemlerdeki kesinti oranından ya da örnekleme yöntemini kabul etmediğini kuruma bildirerek, reçetelerinin tamamı kontrol edilen meslektaşlarımızın hata oranından farklılık göstermesi durumunda, bu konunun Türk Eczacıları Birliği ve kurum tarafından görevlendirilen bir Komisyonca ivedilikle ele alınarak incelenmesinin, bu yöntemi kabul eden ve etmeyen meslektaşlarımız açısından çift yönlü güvence sağlayacağını değerlendirmekteyim.
Şahsıma ait bu değerlendirmeleri sitenizi izleyen meslektaşlarımla paylaşmama olanak tanıyacağınıza olan inancımla , sizin şahsınızda tüm Eczacının Sesi ailesinin 1 .Yaşgününü kutlar yayın hayatınıza uzun yıllar devam etmenizi ve kendi eczanesine sahip , sorunları aşılmış ,yarınlara güvenle bakabilen mutlu eczacılar tarafından izlenmenizi dilerim .SAYGILARIMLA
Ecz. Özgür ÖZEL
Manisa Eczacı Odası Başkanı