Olumsuz Eleştiri: Sonuç ve Nedenleri

A.M. Celal ŞENGÖR

 

Tek bir insana mahsus, başkalarınca asla denetlenemeyecek gerçek olamaz. Kimse kimseden kendisinin kontrol edilemeyecek sözlerine inanmasını, iman etmesini isteyemez.

 

Olumsuz Eleştiri: Sonuç ve Nedenleri

        Küçüklüğümden beri toplumun içerisinde eleştiri ile ile ilgili iki tavır gözlemişimdir. Birincisi ve en yaygını, imkan varsa eleştiriye izin vermemektir. Bu mesela elinizde otorite varsa, bunu kullanarak yapabileceğiniz bir şeydir: Baba çocuğunun eleştirisine, üst astın eleştirisine, öğretmen öğrencisinin eleştirisine izin vermemeyi tercih eder. Bir başka tavır da eleştiriyi, karşınızdakini, yaptığını veya düşündüğünü kötülemek için kullanmaktır. Her iki tavrın da amacı birdir: Karşınızdakini ezmek ve kendinizi otoriter bir duruma yükseltmek. Burada eleştiriden kaçmanın da eleştiri yapmanın da amacı, kişinin kendini yüceltmesi, karşısındakini küçültmesidir.

        Bu tür tavırların takınıldığı ortamlarda, kişiler dışında nesnel bir gerçek olamaz. Zira o gerçek olduğu takdirde yapılan eleştirinin dayanak noktasını o nesnel gerçek hakkında bilinenler oluşturur. Gerçeğin olduğunun kabul edildiği toplumlar, bilgilerini insan hayalinin dışında bir hakikat olduğunu anlayacak kadar geliştirebilmiş toplumlardır. Burada güç, varlığı kabul edilen hakikati anlamakta yatar. O gerçeği en iyi bilen ve anlayan ondan en çok yararlanabileceği için amaç amaç gerçeği öğrenmektir. Gerçeğe hayali özellikler yakıştırılmaz. Bunun için gerçeğin (aslında insan özelliklerine sahip) öcüler, tanrılar, cinler, periler olmadığının bilinmesi; gerçeğe, otoritesi altında ezilinilen bir insana yaranmak için yaltaklanmaya benzer bir şekilde değil, kendi iradesi olmayan tamamen nesnel bir şeye yaklaşılır gibi yaklaşılmasını sağlar.

        Nasıl ki bozulan otomobilinize kızmak yerine, arızasının ne olduğunu anlamaya ve onu tamire çalışırsınız; akan damınıza küfretmek yerine akmanın nedenini bulup onu bertaraf etmeye gayret edersiniz; yazın sıcağına sinirlenmek yerine, kendinizi sıcaktan koruyacak tedbirler almaya çabalarsınız.

        Dolayısyla eleştirinin amacı karşınızdakini küçültmek değil, onun da yardımıyla sizin dışınızdaki gerçeğe yaklaşabilmek olmalıdır. Bunun nedeni, insan yaşamının amacının yaşamımız süresince olabildiğince mutlu olmak ve rahat etmek olmasıdır. Mutluluğun ve rahatlığın anahtarı ise çevremizle uyum içerisinde yaşayabilmek ve olabildiğince çevremizi kendi amaçlarımıza uygun bir hale getirerek onu kullanmaktır.

        Bunun için çevremizi tanımamız gerekir. Bunu yapmaya ise tek başımıza gücümüz yetmez. Tüm insanlığın yardımına ihtiyacımız vardır. Onun için birey olarak amacımız, çevremizdeki tüm bireylerin bizim dışımızdaki gerçeği en iyi şekilde öğrenip anlayabilmelerine yardım etmek olmalıdır. Onlar çevremizi ne derece iyi öğrenip anlayabilirlerse, bizim anlamamıza da o derece yardımcı olabilirler. Yanıldıklarınızı sandığımız zaman onları ikaz etmek ve doğru olduğunu sandığımızı onlara anlatmak kendi menfaatimiz icabıdır. Bir üçüncü kişi bizimde yanıldığımızı görmüş olabilir veya eleştirdiğimiz kişi, kendi yanılgısını gördüğü gibi bizim doğru sandığımızın da doğru olmayacağını görüp bize söyleyebilir. Tüm bu durumlarda amaç hep birlikte yanlışlardan kurtularak doğruya yaklaşmaya gayret etmektir.

        Bizim dışımızdaki gerçek ise ancak duyularımızla ulaşabileceğimiz özellikleri nedeniyle bizimle temasa gelir; aklımız duyularımızı olabildiğince geliştirerek, bu nedenle hatta aletler icat ederek, gerçeğin duyularımızla öğrenebileceğimiz özelliklerini genişletmemize yardımcı olur. Tek bir insana mahsus, başkalarınca asla denetlenemeyecek gerçek olamaz. Kimse kimseden kendisinin kontrol edilemeyecek sözlerine inanmasını, iman etmesini isteyemez. Bu istendiği an tartışılmaz otorite ortaya çıkar ve böyle bir otoriteyle beraber her türlü insan yardımlaşması ve karşılıklı anlayışı ortadan kalkar. İşte bu nedenden ötürü bilim dışı tüm tutumlar insanlığı eninde sonunda felaketlere, kanlı çatışmalara sürüklemiştir.

13 Nisan 2007 CBT (Cumhuriyet Bilim Teknik)    



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat