Ankara,25 Mayıs 2010
                                                              BASIN AÇIKLAMASI
                       
OBEZİTEYLE MÜCADELE ACİL VE ORTAK BİR GÜNDEMDİR
Birliğimizin de gözlemci üyesi olduğu Avrupa Birliği Eczacılık Grubu (PGEU) obeziteyi ülkelerin gündemine taşımak amacıyla, 22 Mayıs tarihini “Obezite ile Mücadele Günü” ilan etti.

Obezite son 20 yılda tüm dünyada salgın hastalık gibi yayılıyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) verilerine göre obezite nedeniyle her yıl 2,6 milyon kişi yaşamını yitiriyor. Ölüm nedenleri sıralamasında sigaradan sonra ikinci sırada yer alan obezite, ömrü ortalama 10 yıl kısaltıyor. Kalp krizinden kansere, diyabete kadar birçok hastalığa davetiye çıkaran obezite, nüfusunun yüzde 15’ini obezlerin oluşturduğu Türkiye’de de ciddi bir sorun.

2015 YILINDA OBEZ SAYISI 700 MİLYON OLABİLİR

DSÖ, obezite tehlikesine dikkati çekmek için yaptığı araştırmada çarpıcı bir sonucu da açıklıyor.  Araştırmaya göre, 2015 yılında 15 yaş ve üzeri kilolu insan sayısının 2,3 milyara, obez sayısının ise 700 milyona ulaşmasını bekleniyor.

OBEZİTE TÜRKİYE İÇİN DE CİDDİ BİR TEHDİT

Obezite,  dünyada olduğu kadar ülkemiz için de büyük bir tehlike oluşturuyor. Türk Obezite Vakfı’nın yaptığı bir araştırmaya göre, Türkiye’de yaşayanların yüzde 19’u fazla kilolu, yüzde 15.6’sı ise obez. 30 yaşın üzerindekilerde kilo ve obezite sorunu daha sık görülüyor. Kentli kadınların yüzde 27’si, kırsal alandaki kadınların yüzde 30’u, kentli erkeklerin yüzde 8’i, kırsal alandaki erkeklerin de yüzde 10.4’ü bu hastalıktan muzdarip.

Araştırmada, ayrıca, bu kişilerin sadece yüzde 5’inin doktora başvurduğu, geri kalan kısmının ise; piyasada kontrolsüzce satılan, hem etkileri belirsiz olan, hem de sakıncalı sonuçlar ortaya çıkarabilecek olan zayıflama haplarından medet umdukları vurgulanıyor.
Son derece ciddi bir sağlık sorunu olan obezite ile mücadelede, konunun uzmanı bir hekim tarafından tavsiye edilmemiş ve eczaneden alınmamış zayıflama ilaçlarına kesinlikle itibar edilmemesi gerektiğini bir kez daha hatırlatmak istiyoruz. Zayıflatıcı ilaçlar doktor kontrolünde kullanılmadığı takdirde; kullanılan diğer ilaçlar veya alınan besinlerle tehlikeli etkileşmeler gösterebilir, hastanın hayatını tehdit edecek derecede ciddi kardiyovasküler yan etkiler ortaya çıkarabilir. İçerdikleri maddeler Sağlık Bakanlığından onaylanmamış, bu nedenle tam olarak bilinmeyen ve öngörülemeyecek metabolik ve psikolojik bozukluklara yol açabilecek, özellikle aktarlarda satılan hap ve ‘zayıflama çayı’ diye tabir edilen bu tür karışımların asla satın alınmaması gerektiği konusunda herkesi uyarıyoruz! Sağlık emekçisi olan bizler; bu tür ürünlerin gelişigüzel, kontrolsüz bir şekilde kullanılmasına şiddetle karşıyız.
2010 yılının başında Avrupa İlaç Ajansı tarafından “Sibutramin” etken maddesini ihtiva eden ilaçların “kardiyovasküler hastalığı olanlarda risk oluşturduğu” gerekçesiyle, ruhsatlarının askıya alınması ve Avrupa Birliği pazarından kaldırılması talebi üzerine; bu ilaçların Türkiye pazarından da toplatılmasına rağmen, hala kontrolsüzce “bitkisel” olduğu iddia edilen, genelde Uzakdoğu menşeli bu karışımlarda bulunduğu araştırmalarla da kanıtlanmıştır.
Biz eczacılar, dünyanın gündeminde olan bu hastalık konusunda gerek ilgili Bakanlıkların, gerek sivil toplum örgütlerinin, gerekse bilim çevrelerinin birlikte hareket etmesi gerektiği düşüncesindeyiz. Bizler, ciddi bir sağlık sorunu haline gelen obeziteyle mücadele konusunda her türlü göreve hazırız.
Basına ve kamuoyuna saygıyla duyurulur.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ
BASIN BÜROSU


Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat