Prof. Dr. Koray Gümüş

Miyopi pandemisi ile çocuklarımızı ve gençlerimizi bekleyen tehlikenin farkında mıyız?

Uzağı görmede zorlukla karakterize miyopi tüm dünyada en sık karşılaştığımız göz kusurlarının başında gelmektedir. Öyle ki, son yıllardaki teknolojik gelişmeler ve buna bağlı olarak artan dijital cihaz kullanımıyla miyopide yukarı yönlü bir yükseliş trendi görülmektedir. Özellikle pandeminin de katkısıyla bu durumdan en fazla etkilenen gruplar ise çocuklarımız ve gençlerimiz olmuştur. Çocuklarımızda ve gençlerimizde online eğitimle beraber yakın aktiviteler daha da artmış ve miyopi görülme sıklığında ve miyopinin derecesinde ciddi artışlar meydana gelmeye başlamıştır.

Miyopinin ilk ve en önemli belirtisi uzağı bulanık görmedir. Kişilerde saf bir miyopi olabileceği gibi astigmat ile birlikte de görülebilmektedir. Bu durumda gözde yorgunluk, baş ağrısı, uzağı görmede güçlük ve gözleri kısma gibi belirtiler ortaya çıkmaktadır. Çocuklarda miyopi doğuştan olabileceği gibi genellikle ilk tanı 7-10 yaş arası okul çağında konulmaktadır. Ancak pandemiyle beraber miyopi tanısı 3-4 yaşlarına kadar gerilemiştir.

Miyopi ve diğer refraksiyon kusurlarının tanısı, göz hekimlerince yapılacak muayene ile konulmaktadır. Çocukların hiçbir şikayeti olmasa bile mutlaka rutin göz muayenesi yaptırmaları gerekir. Bazı durumlarda çocukların her iki gözünde değil de tek bir gözünde miyopi (ya da diğer refraksiyon kusurları da olabilir) görülebilmektedir. Böyle durumlarda tanının geç konulması söz konusu olabilmektedir. Çünkü sorunsuz olan göz, refraksiyon kusuru olan gözün görevini üstlenerek bu çocukların iyi bir görüşe sahip olduğu yanılgısını yaratır. Yanlış algı sebebiyle de geç tanı konulan çocuklarda (10 yaş sonrası) kalıcı göz tembelliği gelişebilmektedir. Bunu önlemenin tek yolu ise erken yaştan itibaren düzenli aralıklarla yapılacak göz muayenesidir. Genel olarak önerilen, doğum sonrasında yapılacak ilk göz muayenesini takiben bebek / çocuktaki refraksiyon kusurunun durumuna göre, yılda bir ya da 2 yılda bir rutin göz muayenesidir. Bunun tek istisnası yakın takip (3-4 ayda bir) gerektirmesi nedeniyle göz tembelliği olan çocuklardır.

Peki, çocuklarımızda miyopinin oluşmasında ve derecelerin giderek daha da yükselmesinde ne tip sakıncalar bulunmaktadır?

  • Miyopi ile uzağı görme bozulacak ve giderek artan numaralar gözlük ya da kontakt lens kullanımını zaruri hale getirecektir.
  • Okul başarısını olumsuz yönde etkileyebilir.
  • Gözlük kullanımı çocuklarımızda ve gençlerimizde sosyal fobi, çekingenlik ve özgüven eksikliğine neden olabilmektedir.
  • Gözlük kullanımı sportif aktivitelerde kısıtlılığa yol açabilir.
  • Özellikle belirli bir numaranın üzerinde (-5.0 / -6.0 diyoptri üzerinde) göz yapısı değişecek ve dejeneratif miyopi gelişecektir. Bu durumda retina tabakası normalde olması gerekenden daha ince olacak ve bu da bazı riskli göz hastalıklarının (vitreus dejenerasyonu, retinada ayrılma, makular dejenerasyon) oluşmasına zemin hazırlayacaktır.
  • Miyopi ve / veya astigmatizm belli düzeyin üzerine çıktığı zaman hastalar ilerde yapılabilecek excimer lazer şansını kaybedebilirler.

 

Çocuklarımızdaki miyopinin ilerlemesini durdurmak için hangi önlemler alınmalıdır?

  • Yakın aktivitelerin olabildiğince kısıtlanması gerekir.
  • Sürekli yakın aktivite içinde olması gerekenlerin 20-30 dakikada bir mola vermesi ve aralıklarla 20-30 saniye boyunca uzak noktalara (en az 6 metre uzağa) bakması önerilir.
  • Aileler, koruyucu bir önlem olarak çocuklarını açık hava aktivitelerine yönlendirmelidir. Dışarıda günlük 1-1.5 saat zaman geçiren çocuklarda miyopi progresyonunda azalma olduğu bilimsel olarak da kanıtlanmıştır.
  • Ev içinde çalışmaların loş ve karanlık ortamlarda değil; aydınlık ortamlarda yapılması gereklidir.
  • Oyun amaçlı tablet / telefon kullanımı, çocukların yaşlarına göre, günde iki ya da üç ayrı zamana bölünmeli ve her bölüm 30-45 dakikalık seanslar şeklinde düzenlenmelidir.
  • Ekrana çok yakından değil, olabildiğince uzaktan bakılmalıdır.
  • Miyopun ilerlemesini yavaşlatmak için, göz doktoru kontrolünde topikal atropin (%0.01-%0.05) göz damlası günde bir kere damlatılabilir.
  • Miyopun ilerlemesini yavaşlattığı gösterilmiş özel tasarım progresif camlar kullanılabilir.
  • Miyopun ilerlemesini yavaşlatmak için, ortokeratoloji lensleri yani gece yatarken kullanılan özel tasarım lensler göz doktoru kontrolünde kullanılabilir.
  • 6 ayda bir göz muayenesi miyopinin kontrolü ve önlemlerin zamanında alınması için son derece önemlidir.

Bütün bu önlemlerin yanı sıra, tüm dünyada miyopinin kontrolünde kullanılabilecek diğer alternatif tedaviler (topikal / oral yolla alınacak destek tedavisi, özel tasarım gözlük camları ve kontakt lensler) üzerinde yoğun mesai harcanmaktadır. Eminiz ki, bilimsel olarak da kanıtlandıktan sonra bu tedavi seçenekleri günlük uygulamalarımıza destek verecek ve miyopinin dünya genelindeki hızla yükselişini kontrol altına almada bize ve hastalarımıza katkıda bulunacaktır.

 

 

Prof. Dr. Koray Gümüş Hakkında,

Koray Gümüş, 2000 yılında Hacettepe Üni. Tıp Fakültesi’nden dereceyle mezun olmuş ve aynı sene HÜTF Göz Hastalıkları Anabilim Dalı’nda uzmanlık yapmayı hak kazanmıştır. 2004 yılında uzman olan Dr. Gümüş, 2005 yılında Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim dalı bünyesinde akademik hayatına başlamıştır. Dr. Gümüş, sırasıyla 2009-2010 ve 2015-2016 tarihlerinde toplamda 2 yıl Baylor College of Medicine’da, “postdoc fellow” olarak çalışmıştır. Bu süre zarfında Prof. Dr. Stephen C. Pflugfelder ile özellikle kuru göz olmak üzere kornea ve oküler yüzey hastalıkları ile ilgili önemli çalışmalara imza atmıştır. Dr. Gümüş hem ICO hem Türkiye Oftalmoloji Yeterlilik hem de Avrupa Oftalmoloji Yeterlilik Diplomalarına sahiptir. 2011 yılında doçentliğini almaya hak kazanan Dr. Gümüş, 2016 yılında profesör olmuş ve 2019 Ekim ayına kadar Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı’nda görev yapmıştır. Dr. Gümüş, 2019 Kasım ayı itibariyle Memorial Ankara Hastanesi Göz Kliniği’nde görevini sürdürmektedir. Dr. Gümüş, halen birçok ulusal ve uluslararası bilim dergisinin yayın kurulu üyeliklerini ve hakemliklerini yapmaktadır. Aynı zamanda çok sayıda ilaç firmasına da danışmanlık yapan Dr. Gümüş, çoğunluğu kendi uzmanlık alanları olan “Oküler Yüzey ve Kornea Hastalakları” konusunda yurtdışı ve yurtiçinde 800’den fazla toplantıda davetli konuşmacı olarak yer almıştır. Dr. Gümüş’ün ilgi alanları: oküler yüzey ve kornea hastalıkları, keratokonus, kuru göz, pterjiyum, konjonktivaşalazis, korneal cross-linking, kornea nakilleri, kontakt lens uygulamaları, katarakt ve refraksiyon cerrahisidir (Femto-FAKO-IOL, premium göziçi mercekleri, fakik göziçi mercekleri, Femto-LASİK, PRK, no-touch laser).    

 

 

Prof. Dr. Koray Gümüş

Memorial Ankara Hastanesi, Göz Kliniği

E-posta: drkoraygumus@gmail.com

Telefon: +90 (532) 665-2101

Instagram: @profdrkoraygumus



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat