Değerli meslektaşımız;
Ülkemizde dört bir yanından, büyük özverilerle gelerek, mesleğine sahip çıkarak bu meydanı dolduran tüm meslektaşlarımı ve katkı veren, destek olan tüm sağlık emekçilerini kutluyorum.
İçeriden ve dışarıdan tüm engelleme çabalarına rağmen buradan bizlerle birlikte olan, onurlu mücadelemizde sesimizin daha gür çıkmasını sağlayan siz cesur yüreklere yürekten teşekkür ediyorum.
Hoş geldiniz, bizlere güç verdiniz. Zorlu mücadelemizde yalnız olmadığımızı dosta düşmana kanıtladınız.
İyi ki varsınız.
Değerli Meslektaşlarım;
Buradaki muhteşem tablo eczacının nasıl bir sıkıntı içinde olduğunun ve kendini yalnız hissettiğinin belgesidir.
Ancak eczacının yaşadığı sıkıntıları görmezden gelenler veya eczacının yaşadıklarının farkında olmayan zihniyetler bizleri anlayamazlar.
Bu mitingin adı bile birçok gelişmeyi beraberinde getirmiştir. Büyük eczacı mitingi bugün burada olmayan meslektaşlarımızın da sorunlarının çözümlenmesine katkıda bulunacaktır.
Sevgili Meslektaşlarım;
Buradaki tablo gösteriyor ki; eczacı uzunca bir süredir sıkıntılı, eczacı mutsuz ve geleceğe güvenle bakamıyor, umutlarını yitirmiş, kendini yalnız hissediyor.
Umutları canlandırmanın tek yolu eczacının sorunlarına duyarlı, aktif, eczacının çıkarlarını savunan ve heyecanını yitirmemiş bir örgüttür.
Eczacı tabanı meslek haklarını her koşulda savunacak, haksızlıklarda sesini yükseltebilen ve gerektiğinde her türlü eylemliği sergileyecek, dinamik ve kararlı bir örgüt istiyor.
Ülkemizde halka verilen sağlık hizmetlerinin piyasalaştırılmasına, adım adım özelleştirilmesine karşı duran, ülke insanını ilgilendiren her konuda görüş bildiren duyarlı bir örgüt hepimizin dileğidir.
Bizleri bu noktaya getiren koşullar nelerdir?
6197 sayılı yasanın güncellenmesi mesleğimizin geleceği için büyük önem taşımaktadır.
Eczacı örgütü olarak olmazsa olmazlarımızı defalarca belirtmemize ve söz almamıza rağmen, sözler tutulmamış örgütümüz yok sayılmıştır.
Daha da üzücü olanı ise bu gelişmeler sonrası tepkimiz gerektiği gibi ortaya konamamıştır. Mitinge gerekçe isteyenlere sesleniyorum.
Sadece 6197’de geldiğimiz son nokta bile başlı başına bir miting gerekçesidir.
Değerli meslektaşlarım;
Sağlıkta dönüşüm sürecinde en büyük sıkıntıyı eczacı yaşamış ve sürekli olarak özveride bulunmamıştır.Yaz boz tahtasına dönen uygulama talimatları ve ilaç alım koşulları nedeniyle sıklıkla hasta ile karşı karşıya kalıyoruz. Bizler bunları hak etmiyoruz.
Geciken kurum ödemeleri, anlamsız kesintiler eczanelerde ekonomik sıkıntıya yol açmakta, kredi faizlerine mahkum etmektedir.
İlaç fiyatlarında ve kamu iskontolarındaki değişiklikler eczanelerin öz sermayelerinde ciddi kayıplar oluşturmuş ve kayıplarımıza karşı duyarsız kalınmıştır.
Eczanelerimizdeki bedelsiz kamulaştırma son verilmesini istiyoruz.
Son yıllarda eczacılık mesleği ciddi saldırı altındadır.
İlaç ve tıbbi cihaz yasa tasarısı ile 1262 sayılı yasa ortadan kaldırmak isteniyor. Bu yolla eczane dışında ilaç satışı ve ilaçta reklamın önü açılmak isteniyor. Bu konu halk sağlığı ve eczacılık mesleği için kabul edilemezdir.
Kısacası mesleğimiz yok edilmek isteniyor bana izin verecekmiyiz?
Bizler içinde tuzaklar barındırmayan, sürekli değişmeyen uygulama talimatları ve eczacıyı sıkıntıya sokmayacak protokoller istiyoruz.
Geri ödemelerde yaşanan belirsizliğin son bulmasını, avans değil meslek hakkımızı yani alın terimizi, emeğimizin karşılığını istiyoruz. Eczacılar sağlık harcamalarının finansörü değildir., faiz kıskacında yok olmak istemiyoruz.
Bütçe Uygulama ve ilaç alım protokollerinin hazırlanmasında aktif görev almak istiyoruz. İlaç ve eczacılıkla ilgili konularda hekim ve eczacıların görüşlerinin önemsenmesini istiyoruz.
Tasarruf amaçlı yapılan düzenlemeler sonrasında ülke insanı ve bizler zarar görüyoruz. Sağlıkta tasarruf denince her seferinde ilacın akla gelmesini ve ülke insanının sağlık hizmeti alırken cebinden daha fazla para çıkmasına neden olan uygulamalarını doğru bulmuyoruz.
Değerli meslektaşlarım;
Bizler bu ülkede yaşayan herkesin eşit ve nitelikli sağlık hizmeti almasının sosyal devletin görevi olduğunu savunuyoruz.
Zamanımızı ve enerjimizi bürokratik ayrıntılarla ve kırtasiye işlemleri ile harcamak yerine, aldığımız eğitimin gereği olan danışmanlık hiszmetini sürdürmek istiyoruz.
Tüm bunları yaparken de tek bir meslektaşımızı bile ekonomik sorunlar nedeni ile kaybetmeden bu zorlu süreci aşmak istiyoruz.
Değerli meslektaşlarım bizler;
İlacın güvenilir, bulunabilir ve alınabilir olmasını istiyoruz.
İlacın adının geçtiği her yerde yani üretiminden hastaya sunumuna kadar her aşamasında eczacıların görev almasını istiyoruz.
İlacın sadece eczanede ve eczacı danışmanlığında hastaya sunulmasını istiyoruz.
Bizler yaşadığımız tüm olumsuzluklara rağmen ülke insanına büyük bir özveri ile sağlık hizmeti vermeye devam ediyoruz. Ancak gelinen noktada eczacının daha fazla özveride bulunacak hali kalmamıştır. Bugün gelinen nokta bıçağın kemiğe dayandığı noktadır.
Bu tarihi miting çok önemlidir. Mitingimiz öncesi ve sonrası ile uzun yıllar konuşulacak ve tartışılacaktır. Yaşadığımız tüm sorunlar bu miting ile sona ermeyecektir. Ancak bu miting bir başlangıç olmalıdır. Örgüt üyenin beklentilerine, taleplerine kulak vermelidir. Haklı mücadelemiz sonuç alana kader sürecek bir eylemliliğin ilk hamlesi olmalıdır.
Bizler ülkenin dört bir yanında halka sağlık hizmeti sunan 22 bine aşkın eczacı, ailemiz, çalışanlarımız ve aileleri ile yaklaşık 100 bin kişilik büyük bir aileyiz. Emeğimizi çalanlara ve ekmeğimize el uzatanlara gereken yanıtı hep birlikte veririz.
Meslek hakkımızın gasp edilmesine karşı çıkıyor, hak ettiğimiz koşullarda görev yapmak istiyoruz.
Yıllardır iç içe olduğumuz, bizlerle bütünleşmiş vatandaşlarımız ile artık karşı karşıya kalmak istemiyoruz.
Eczacının sesine kulak vererek bu mitingi düzenleyen, emek veren, katkı koyan ve katılan herkesi kutluyorum.
Hepinize dönüş yolunda iyi yolculuklar diliyorum.
Birlikteliğimizden doğan gücümüzün artarak sürmesini, taleplerimizin dikkate alınmasını diliyor hepinizi saygı ile selamlıyorum.
(Ecz. Tuncay Sayılkan’ın 14 Ocak 2007 tarihinde İstanbul’da gerçekleşen Büyük Eczacı Mitinginde yaptığı konuşma.)