Kalp Krizi latince adıyla miyokard enfarktüs kalbin yeterli oksijen alamayarak ölmesine verilen isimdir. Her insan kalbini günlük çalışma temposuna göre az ya da çok yorar. Bu yorgunluğa bağlı olarak kalbimiz oksijen tüketimi belirler. Vücut aldığını oksijeni kalbin kendi damarları yani koroner damarlara getirir. Eğer koroner damarlarda bir tıkanıklık ya da daralma mevcutsa kalp ihtiyacı olan yeterli oksijeni alamaz ve beslenemez. Beslenemeyen kalp dokusu ölür, işlevini kaybeder ve kanı pompalayamaz hale gelir. Sonuç olarak ölümcül bir tablo olan kalp krizi ortaya çıkar.
Daha önceden kalp krizi geçirmiş kimselerde ölen dokunun yerine yeni doku gelmez. O bölgede işlevsiz bir yara tabakası oluşur. Yani kalp krizi durumunda vücuda verilen hasar tamiri mümkün olmayan bir hasardır.
Kalp krizine neden olan koroner damar tıkanıklığının en önemli sebebi “atheroskleroz”dur. Atheroskleroz, damarlarının içine yağ birikintilerinin oturması demektir. Sigara kullanan insanlarda ve kolesterolü normal değerlerin üzerinde olan kimselerde bu birikintiler gizlice büyürler ve zamanla koroner damarı tamamen tıkayacak kadar büyük bir kütleye ulaşırlar. Sonuçta kalbin beslenmesi bozulur ve kalp krizi için gerekli ortam oluşur.
Gençlerde kalp krizi çok sık görülmeyen bir olaydır. Tabi ki insanın kalbine bakımına bağlı olarak bu olay değişebilir. Yaşlı insanlarda görülmesi daha muhtemeldir. Kalp krizi için olası nedenleri sıralayalım:
Kalp Krizinin Belirtileri Nelerdir?
Bazı insanlarda kalp krizi belirtileri çok gizli olabilir. Örneğin; diyabet hastaları kalp krizi geçirirken hiç ağrı hissetmezler. Sadece nefes darlığı ve soğuk terleme gibi şikayetleri oluşur. Bazı hastalar ise mide ülseri veya pankreatit ağrısıyla kalp krizi ağrısını karıştırır. Ülseriniz varsa her ağrıyı kalp krizi belirtisi olarak yorumlamamanız gerekir.
Kalp Krizi Riskini Azaltmak İçin Ne Yapmak Gerekir?
Kalp krizi belirtileri ile karşı karşıya kalırsanız öncelikle bir yere oturup dinleniniz ve hemen bir sağlık kuruluşuna ulaşmaya çalışınız. 112 acil telefon hattını arayarak acil yardım çağırabilirsiniz. Kesinlikle yürümeye veya merdiven çıkmaya devam etmeyiniz. Çünkü aktiviteye devam etmek zaten oksijen alamayan kalbinizin oksijen ihtiyacını daha da artıracak ve kalbinizi daha da çok öldürücektir.
Son zamanlarda kalp krizi geçirildiğinin anlaşılması halinde bir iki defa kuvvetlice öksürerek krizde oluşan ritm bozukluğunun düzeltilebileceğini ileri süren yayımlar çıkmıştır. Ancak böyle bir yaklaşımın etkinliği henüz tam olarak kanıtlanamamıştır.
Kalp Krizi Geçirme Riskim Nedir?
Kalp hastalıkları açısından risk arzeden durumları şu şekilde sıralayabiliriz.
Yukarıda saydığımız maddelerin kaç tanesi sizde varsa o kadar kalp krizine yakınsınız demektir. Ancak bu sizi telaşlandırmasın. Bu risklerin bazılarını kendinizden uzaklaştırabilirsiniz. Örneğin sigarayı bırakarak bugün kalbinize bir iyilik yapın. Doktorunuzun verdiği tavsiyelere uyarak lipid ve diyabet ilaçlarınızı düzenli kullanabilirsiniz. Hergün düzenli olarak egzersiz yapınız ve yediklerinize dikkat ediniz. Bu risklerin çoğundan uzaklaşabilirsiniz.
Konuyu bitirmeden halk arasında yanlış bilinen bir yanlış bilgiye de değinmek gerekir. Düzenli egzersiz yapmak, ayda bir defa halı sahada maç ayarlayarak arkadaşlarla maç yapmak değildir. Bu tarz spor faaliyetleri size yarardan çok zarar sağlar. Hazır olmayan kalbi zorlar ve yorar. Bir uzmandan yardım alarak düzenli spor yapmanız en doğrusudur.